Ukrayna’nın zaferi dünyanın zaferi olur

Yetmiş dokuz yıl önce Müttefik Devletler’e ait paraşütçüler Normandiya sahiline inmeye başlamıştı.
II. Dünya Savaşı mazide kalsa da Amerikalıların hafızasından hiç çıkmadı. Geçen salı, harekatın başlangıcı olan D-Day’in yıldönümüydü. Söz konusu tarihin bu yıl özel bir anlamı var çünkü D-Day’in ahlaki dengi bekleniyor: Ukrayna Rus işgalcilere karşı saldırısını başlatıyor. “Ahlaki dengi” diyorum çünkü II. Dünya Savaşı tarafların iyi ve kötü olarak net bir şekilde birbirinden ayrıldığı az sayıdaki savaştan biriydi.
Aslında iyiler de her konuda iyi değildi. Amerikalılar hala temel haklarından yoksundu ve ten renginden dolayı zaman zaman katliama uğruyordu. Britanya dev bir sömürge imparatorluğunu yönetiyordu.Ama tiranlığı, ırk üstünlüğünü ve toplu katliamı savunan kuvvetlere karşı özgürlükleri savunuyorlardı.
Ukrayna savaşı kazanırsa yurt dışındaki bazı destekçileri ülkenin karanlık yüzünü gördüğünde hayal kırıklığına uğrayacak. Üstelik Ukrayna’da ciddi bir aşırı sağ mevcut ve savaşta ciddi rol oynayan paramiliter örgütler de buna dahil. Ama tıpkı II. Dünya Savaşı’ndaki Müttefik Devletler’in kusurları gibi bu lekeler de savaşın taraflarını eşitlemiyor.