23 Kasım 2024, Cumartesi Gazete Oksijen
14.06.2024 04:30

Komşu kapısında bir vize hikayesi

Beş arkadaş Samos için İstanbul’dan Kuşadası’na yola çıktık. Dördümüzün vize sorunu yok, birimize kapı vizesi alacağız. Vize süreci hakkında tüm haberleri okuduk, hazırız. Peki evdeki hesap çarşıya uydu mu?

Bayram öncesi planladığımız Samos tatili için kızlı erkekli beş kişiyiz. Amaç okullar kapanmadan, bayram telaşı başlamadan birkaç gün tatil yapmak. İçimizde yeşil pasaportu olan da var, Schengen vizesine sahip şanslılar da. Ancak bizimle gelecek beşinci arkadaşımızın vizesi yok, bırakın vizeyi, vize randevusu bile alamamış durumda. Ama kapı vizesi umudu var. Geçen hafta Oksijen Ege Akdeniz gazetesinde Esen Dolma’nın da yazdığı gibi 30 Nisan’dan itibaren 10 Yunan adasına yani Rodos, Midilli (Lesvos), Limni (Limnos), Sakız (Chios), Sisam (Samos), Leros (İleryoz), Kalymnos, Kos (İstanköy), Simi (Sömbeki) ve Meis’e (Kastellorizo) kapıda vize alınarak gidilebiliyor. Ona güveniyoruz.

Kuşadası Limanı’ndan 08.15’te kalkan Samos feribotu 45 dakika sonra Vathi Limanı’nda oluyor.

 

Seyahatimize 15 gün var. Samos’un Pythagoreio köyünde kalmaya karar verip Casa Cook’un Samos oteline rezervasyon yaptırıyoruz. Feribot biletleri alınıyor. Kuşadası Limanı’ndan adaya giden birkaç firma var: Menander, Tilos, Barel ve IDO. 08.15 ve 10.30 arası saatlerde kalkıyor feribotlar. Bilet fiyatları hepsinde aynı. Farklı günlerde gidiş-geliş için 52 euro. Biz uzun zamandır bu işi yaptığı için Menander Turizm’i ve 08.15 feribotunu seçiyoruz. Bu arada İDO’nun Samos seferleri de başladı. Ama seyahatimiz sırasında henüz haftada 3 gün sefer olduğu için IDO’yu seçemedik. Ancak siz bu yazıyı okurken İDO’nun da seferleri haftada yediye çıkmış olacak.

Panagia Spiliani Manastırı

 

Sıra geldi vize meselesine. Birinci koşul daha önce bir Schengen başvurunuz ret almış olmamalı. Yani “İstanbul’da başvurdum, ret aldım, neyse ki kapı vizesi var” gibi bir fikre kapılmayın. İkinci koşul pasaportunuzda KKTC’ye girişiniz görünmemeli. Üçüncüsü ise şu: Her şirketin belirli bir sayıda kapı vizesi kontenjanı var. Bizimki her gün 30 kişi idi mesela.

Kuşadası’na gidiş

Sanki İstanbul’da bir başvuru yapıyormuşuz gibi kapıda vize için başvuracak arkadaşımızın tüm evraklarını yolluyoruz, bileti aldığımız şirkete: İki biyometrik fotoğraf, nüfus cüzdanı fotokopisi, gidiş-dönüş feribot bileti, otel rezervasyonu ve üç aylık banka hesap dökümü, seyahat sigortası ve yeni gelen zamla 70 euro’luk kapıda vize ücreti. Gerisi Samos’a gidince kapıda hallolacak. Günler geçiyor, seyahat tarihi yaklaşıyor ama bir daha ses çıkmıyor seyahat şirketinden. Yola çıkmadan iki gün önce onay almak için biz arıyoruz. “Tamam evraklarınızı yolladık, bir sorun yok. Sorun olmadığı sürece aramıyoruz” diyorlar. Herkes pek rahat.

Pythagoreio sahilinde yan yana restoranlar, kafeler yer alıyor. Günübirlik tur tekneleri de sabah 09.00’da buradan hareket ediyor.

 

Seyahatimizin bir önceki gecesi, 08.15 feribotuna rahat rahat yetişmek için gece 01.00’de Anadolu Yakası’ndan şoförlü bir araçla Kuşadası’na yola çıkıyoruz. Ücret, 5 kişinin uçak ücretiyle hemen hemen aynı oluyor. Hem de taksiden uçağa, uçaktan taksiye 3 vesait değiştirmiyorsunuz. Bir de benim gibi yolda rahat uyuyanlardansanız gözünüzü açtığınızda Kuşadası Limanı’ndasınız. Hatta limanın karşısında açık bir kafede kahve içme şansı bile oluyor.

Pythagoreio’da yan yana halk plajları sıralanıyor. Şezlong ücreti yok, yiyip içtiğinizi ödüyorsunuz. Ya da bizim gibi deniz kenarında bir otel seçmeniz de mümkün.

 

07.30’da yolcu alımına başlıyorlar. Biz giderken henüz haziran ayının ilk günleri olduğu için sezon tam açılmış değil. Çok uzun çıkış kuyruğu yok. Sıra bize geldiğinde, aramızdaki ‘vizesiz pasaport’a da çıkış damgası basılıyor. Gayriihtiyari “Samos’ta bir sorun çıkmaz değil mi?” diye soruyoruz. Görevli polis şüpheye düşüyor, “Başvuru yaptınız değil mi? Yaptıysanız bir sorun çıkacağını sanmam.”

Phythogoras’ın limanın en ucundaki heykeli. Elinde gönyesi ve teoremini işaret ediyor.

 

İçimiz rahatlıyor mu? Hayır. Samos’un Vathi Limanı için yol 45 dakika sürüyor (Bu arada özellikle dönüş için bilete iyi bakmak lazım. Pythagoreio Limanı’ndan kalkan feribotlar da var. Vathi’den 17.00’de, Pythagoreio’dan 18.00’de kalkıyor dönüş feribotları. Yanlış limanda bekliyor olmayın). O gün hava ve deniz son derece sakin. İstanbul’un deniz otobüslerini anımsatan feribot tam zamanında kalkıyor. Yol geçmek bilmiyor. Akıllar hep vizede. Çünkü kapıya kadar gittik ve kapıyı çaldık diye vizemiz garanti değil. Kapıda vize uygulaması başlayalı henüz bir buçuk ay olsa da şikayet sitelerinde kapıdan geri döndüklerini ve üstelik otel ücretlerini gidemedikleri halde ödemek zorunda kaldıklarını anlatan yorumlar var.

Heyecan dorukta

Yol boyunca gelecek 4 gün için planlar yapılıyor. Samos’ta konaklamak için Vathi’de liman civarını, adanın kuzeyindeki yan yana sıralanan balık restoranlarıyla meşhur Kokkari’yi ya da bizim gibi Pythagoreio’yu seçebilirsiniz. Yol Vathi Limanı’ndan yaklaşık yarım saat sürüyor. Taksilerle 20 euro’ya gidilebiliyor. Pythagoreio, ünlü İyonya filozofu Phythagoras’ın (Pisagor) memleketi. Köyün hemen 1 km dışında Casa Cook’ta konaklayacağız. Kendi plajı, odalarının kendi havuzu var. Mutfağı hakkında güzel yorumlar okuduk sitesinde. Görülecek yerler listemizde Hera Tapınağı, Pythagoras heykeli, manastır, Metaxa tecrübesi (sadece Yunanistan’da üretilen Metaxa için üzümler Samos’ta yetişiyor) ve arkeoloji müzesi var.

Gerçekten de Vathi Limanı’na tam 09.00’da yanaşıyor feribot. Bavulları almamız ve çıkışımız 09.15. Pasaport kontrolünde iki bölüme ayrılıyoruz, vizesi olanlar kontrol gişelerine doğru devam ediyor, kapı vizesi alacaklar ise soldaki salona alınıyor. Güvenlik görevlisi pasaportları topluyor. O gün kapı vizesi başvurusu yapan 12 kişi var. Ne şans ki bizim vizesiz pasaportlu arkadaşımız, gemiden çıkışta attığımız deparın da etkisiyle 3. sırada. Grubun geri kalanı kontrolden geçiyor, bizim vizesiz arkadaş beklemeye başlıyor. Bundan sonraki süreci WhatsApp üzerinden takip ediyoruz. İlk yarım saat bekleyerek geçiyor. Kimse bir şey söylemiyor. Sonra görevli sırayla çağırmaya başlıyor pasaport sahiplerini. İstanbul’dan yollanan evraklar ellerinde. Tıpkı bir vize randevusu gibi. Neden gelindiği belli olsa da, standart sorular soruluyor: Neden geldin? Kaç gün kalacaksın? Ne iş yapıyorsun? Sonra yeniden bekleme süreci ve parmak izi vermek için yan masaya geçiş. Sonra vizelerin basılması ve kuruması için yarım saat daha bekleme. Her adımda mesaj geliyor içeriden. Aradan 1 buçuk saat geçtikten sonra pasaportlar vizeleriyle birlikte teslim edilmeye başlanıyor. Otel rezervasyonumuz 3 gece 4 günlük olduğu için vize de tam 4 günlük. Üstelik de tek giriş.

Başka bir Yunan adasına geçmek mümkün değil. O kadar çabaya biraz üzüyor bu durum. Bu arada başka gemiler de yanaşıyor limana. Yine uzun bir kuyruk oluşmuş durumda girişte. Ama iyi haber: Kapı vizesi alanların o kuyruğa girmelerine gerek yok. Direkt geçiyorlar. Feribot yanaştıktan 2 saat sonra grup bir araya geliyor. Artık tatile başlayabiliriz.