Her aya yeni bir çevre felaketi düşüyor. Bir ay Karadeniz’deki dereleri, bir ay Kaz Dağları’ndaki zeytin ağaçlarını, bir ay da Akbelen’de olduğu gibi Ege kıyılarında madenciliğe teslim edilen sit alanlarını konuşuyoruz. Biz birini konuşurken diğeri alıp başını gidiyor. Peki bütün bunlar neden oluyor? Neden devletimiz çevreye karşı bu kadar acımasız bir politika yürütüyor? Bu sorunun en kestirme yanıtı Türkiye’nin enerjiye ihtiyacı olduğu gerçeği. Karadeniz’deki dereler hidroelektrik için, Ege’deki yeşil alanlar termik santraller ve diğer değerli madenler için heba ediliyor. Türkiye enerji politikasını anlamadan Türkiye çevre politikasını anlamak mümkün değil. O nedenle gelin enerji dosyasına hızlıca bakalım.
11.08.2023 04:30
Bu inat niye?
Türkiye yenilenebilir enerji kaynakları bakımından çok şanslı. Arap Yarımadası’na petrol piyangosu vurduysa bize de yenilenebilir enerji piyangosu vurmuş. Türkiye enerji ihtiyacının yarısını sadece rüzgârdan sağlayacak bir potansiyelde. Ayrıca sadece güneş enerjisiyle tüm elektriği karşılayabiliriz
Twitter’dan kurtulmak mümkün mü?
22 Kasım 2024
Trump'a başkanlığı yeniden getiren formül
15 Kasım 2024
Tarihi seçim için üç senaryo
01 Kasım 2024
Kötülüğe doğru götüren dört koşul
25 Ekim 2024
Kadın düşmanı söylem seçimi kazanacak mı?
Tüm Yazıları
18 Ekim 2024