22 Kasım 2024, Cuma Gazete Oksijen
27.08.2021 04:30

Canavarın beyin kıvrımlarında

Bir Katilin Güncesi, Güney Kore edebiyatının çağdaş yıldızlarından Kim Young-Ha’nın kaleminden çıkma. Eski bir seri katilden Kore tarihine uzanan, karanlık, keskin, sürprizli bir roman

Bu hafta elime Byıonğsu Gim diye garip bir adamın günlüğü geçti. Kendisi 70 yaşında, emekli bir seri katil. Güney Kore’nin kuzeyindeki küçük bir şehirde yaşamış.  Günlüğün ilk sayfalarında, son 25 yıldır kimseyi öldürmediğini söylüyor. Kariyeri boyunca yüzlerce can almış. Çoğu da nedensiz. DNA testinin ya da güvenlik kameralarının olmadığı bir devirde kafasına göre öldürmüş, kaçmış, saklanmış… Sonra bir gün yorulup inzivaya çekilerek izini kaybettirmiş. Yazdığı sırada, üniversitede okuyan üvey kızı Inhi ile beraber sessiz sakin bir hayat sürüyor. Şehirdeki edebiyat ve şiir kurslarına katılıyor. Öğretmenlerden bazılarına çok fena gıcık olmasına rağmen artık kimseyi öldürmeyi düşünmüyor.

Montaigne'den alıntılar

Günlük tutmaya başlamasının nedeniyse, kendisine Alzheimer teşhisi konması. Çok fazla ömrü kalmamış. Doktor son demlerinde her şeyi yazılı olarak kayda geçirmesini tavsiye etmiş. O da almış kalemi eline. Üstelik can sıkıntısından yıllardır gittiği edebiyat kursları sayesinde anlatımı yetkin. Hatta felsefi. Yer yer Montaigne ya da Elmas Sutra’dan alıntılar yapıyor.    Eskiler aynanın içinde şeytan yaşadığına inanırlardı,” diyor. “Onların aynada gördüğü şeytan, işte o benim.” Her şey Güney Kore edebiyatının günümüzdeki en önemli isimlerinden Kim Young-Ha’nın Bir Katilin Güncesi romanında olup bitiyor. Polisiyeye farklı bir açıdan yaklaşan romanı dilimize Özlem Gökçe ve Açelya Yavuz çevirmiş. Timaş Yayınları tarafından yayımlanmış.  Güney Koreli yazar ve senaristlerin hikâye anlatmaktaki mahareti artık tüm dünyanın malumu. Kitapları bizi şaşırtıyor. Hollywood tıkandıkça ilhamı onlarda arıyor. Dizileri kültürden kültüre uyarlanarak dünyayı dolaşıyor. Aynı anda hem şiirsel hem de şiddet dolu olmak gibi bir özellikleri var. Haliyle, suç edebiyatı konusunda da yaratıcılar.

Cinayetler nasıl başladı?

Kim Young-Ha bıçak sırtı bir konuyu soğukkanlılıkla ele almış. Bizi hafızasını kaybetmekte olan canavarın beyin kıvrımlarında yolculuğa çıkarıyor. Kendimizi sık sık olaylara Byıonğsu Gim’in açısından bakarken buluyoruz. Yaşadığı şehirde seri cinayetler işlenmeye başlayınca üvey kızı için endişelenmeye başlamasına ve giderek dedektife dönüşmesine hak veriyoruz. Aynı anda iki soruşturmayı birden yürütüyor: Hem cinayetlerin sırrını çözmeye çalışıyor hem de silinmekte olan kişiliğini kendi hafızasının içinde arıyor. Roman bir taraftan da Kore’nin acı ve şiddet dolu tarihine uzanıyor. Katilimiz bir zamanlar Kore savaşından delirmiş halde dönen babasından bahsediyor örneğin. Annesine ve kız kardeşine cehennem azabı yaşatan babasını öldürerek başlamış cinayetlere. Böylece kişisel bir cehennemle toplumsal sancılar iç içe geçiyor; her çarpıcı romanda olduğu gibi… Evcil hayvan olarak yılan besleyenlerin yılana yiyecek olarak hamster vermeleri gibi benim içimdeki canavar da hep yiyecek istedi…” diyor Byıonğsu Gim. Onun bir nefeste okunan romanı da bizi edebiyata ve polisiyeye doyuruyor.      Bir Katilin Güncesi / Kim Young-Ha / Çeviren: Özlem Gökçe, Açelya Yavuz / Timaş Yayınları / Roman / 144 Sayfa.