Richard Osman’ın Perşembe Günü Cinayet Kulübü romanını okumaya ruh halimin pek parlak olmadığı bir günde başladım. Daha ilk sayfalarda anladım ki böyle bir gün için mükemmel seçim yapmışım. Roman meraktan meraka sürüklemekle kalmıyor, aynı zamanda insana kendini her kitabın yapamayacağı kadar iyi hissettiriyor. Romanın merkezinde seksenine merdiven dayamış dört kafadar var. Yaşadıkları huzureviyse köy büyüklüğünde. Her perşembe yapboz salonunda gizlice toplanıp cinayet çözüyorlar. Ellerinde kulübün kurucusu, emekli polis Penny’nin getirdiği çözülmemiş dosyalar var. Hepsini dedektif titizliğiyle inceliyor, fikir yürütüyorlar. Bunu yapmalarının tek nedeni polisiye meraklısı olmaları değil. Her yaşlının korkulu rüyası bellek kaybına bu şekilde direniyorlar; karmaşık dosyaları ele alıp zihinlerini formda tutarak…
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim