Twitter’da gördüğü korkunç haberler karşısında dehşete düşüp “Dünya ne ara böyle bir yere dönüştü, inanamıyorum!” diye yazan arkadaşımı bir başka kullanıcı şöyle cevaplamış: “Dünya hep böyle bir yerdi. Sadece eskiden sosyal medya yoktu.” Evet, internetten ve cep telefonlarından önce de kötülüğün kol gezdiği bir dünya vardı. Her şeyi anında yansıtan dijital mecralardan yoksun olduğumuz için, kafamızı kuma gömmek daha kolaydı ama.Çocukların ve kadınların maruz kaldığı suçlardan, gündelik faşizmden ya da çevre felaketinden uzakta yaşadığımızı zannedebiliyorduk. İskandinav polisiyesinin kült ismi Kurt Wallander işte o dünyada, 90’larda yaşıyor. Sovyetler Birliği ve diğer komünist rejimlerin yıkılmasından hemen sonraki kaos çağında. İsveç’in küçük Ystad şehrinde polislik yaptığı, o tarihte sosyal medya falan da olmadığı için, dünyası mıntıkasında yaşananlardan ve kişisel sorunlarından ibaret. Ta ki karlı bir kış sabahı, içinde iki ceset olan cankurtaran botu Ystad kıyılarına vurana kadar. Soruşturma onu hakkında hiçbir şey bilmediği Letonya’nın başkenti Riga’ya kadar sürükleyecek. Acımasız köpeklerin inine…
09.07.2021 04:30
Kurt bu kez köpeklere karşı
Riga’nın Köpekleri’nde; iki şey birden buluyor Kurt Wallander: Uğruna savaşılacak bir anlam ve yeni bir aşk
Yeni başlayanlar için polisiye
05 Mayıs 2023
Entelektüel çizgi romanın oyuncu katili
28 Nisan 2023
Polis soruşturmasından “gerçeklik edebiyatı”na
21 Nisan 2023
İddialı bir suç romanı
Tüm Yazıları
07 Nisan 2023