09 Kasım 2024, Cumartesi Gazete Oksijen
02.04.2021 06:00

Ölümün de zamanı var

Kuzey polisiyelerinden ne zaman sıkılmak istesek karşımıza yeni bir vaka çıkıyor. Bu sefer de Henning Mankell’in efsanevi komiseri Kurt Wallander geldi

Kahramanımızın ilk macerası Karanlık Yüz, Elâ Yıldırım’ın çevirisiyle, Ayrıksı Kitap tarafından yayımlandı. Daha önce yine kuzey polisiyesi klasiklerinden ‘Martin Beck’ serisini bizlerle buluşturan yayınevi, ‘Wallander’ romanlarını da derli toplu bir sırayla yayımlıyor.  Adamımız Wallander polisiye literatürüne sabaha karşı, merkezden gelen telefonla uyandırılarak giriyor. Geç vakitlere kadar La Traviata’nın Maria Callas yorumunu dinledikten sonra erotik rüyalar görürken… Yaşlı bir çift taşradaki çiftliklerinde vahşice katledilmiş. Atlıyor arabasına ve o soğuk İsveç gecesinde cinayet mahalline doğru yola çıkıyor. Sık sık ve ustalıkla tasvir edilen hava durumu zaten romandaki karakterlerden biri gibi.

İki zorlu soruşturma ve İskandinav kışı

Yaşlı kadın yoğun bakımda son nefesini verirken her şeyi sıradan bir cinayet soruşturmasının ötesine geçirecek o sözcüğü fısıldıyor: “Yabancı.” Bunun ulusal medyaya sızmasıyla oklar ülkedeki göçmenlerin üzerine çevriliyor. Neo-Naziler tehditler yağdırmaya başlıyor ve mülteci kampının önünde Somalili bir adam güpegündüz öldürülüyor. Artık Kurt Wallander’in önünde iç içe geçen iki zorlu soruşturma ve uzun İskandinav kışı var.  Böylece Henning Mankell küçük Ystad şehrinin az ötesindeki çiftlikte işlenen çifte cinayete toplumcu-gerçekçi bir arka plan kazandırıyor. Olay ‘90’ların başında geçiyor çünkü. Reel sosyalizm sona erdikten, Doğru Avrupa toplumları bu şokla altüst olduktan hemen sonra... İsveç kıyılarına her gün yüzlerce mülteci ulaşıyor. Çifte cinayetin pusuda bekleyen yabancı düşmanlığını harekete geçirmesi an meselesi. İsveç polisiyse daha Yugoslavla Rumeni, Arapla İranlıyı ayırt edecek donanıma bile sahip değil. Dramatik yapının diğer ekseniyse Kurt Wallander’in kişisel sorunları: Eşi tarafından henüz terk edilmiş, kızıyla iletişimini kaybetmiş, bunamaya başlayan babasına nasıl yardım edeceğini bilemeyen bir adam. Bütün ülkenin gözünü diktiği soruşturmanın yükünü taşırken bir taraftan da özel hayatının kontrolünü büsbütün kaybetmemeye çalışıyor. Mottosu basit oysa ki: “Yaşamın da ölümün de zamanı var.”  Belli ki Mankell hem kendisinden önceki polisiye roman geleneğinden beslenmiş hem de sonrakileri etkilemiş. Kurt Wallander klasik İskandinav dedektifleriyle günümüzün popüler kahramanları arasında bir köprü adeta. Martin Beck ile Harry Hole arasındaki parlak halka.   Karanlık Yüz 20 yıl önce Ölümün Karanlık Yüzü adıyla Altın Kitaplar tarafından, aynı çeviriyle yayımlanmıştı. O zamanın genç okurları olan bizler romanı pek sevmiştik. Şimdi yeni bir kuşağın Kurt Wallander ve üstat Henning Mankell ile tanışma zamanı.  Karanlık Yüz – Bir Kuzey Polisiyesi/ Henning Mankell/ Çeviren: Ela Yıldırım/ Ayrıksı Kitap/ 416 Sayfa.