23 Kasım 2024, Cumartesi Gazete Oksijen
05.11.2021 04:30

Troçki suikastının romanı

Küba edebiyatının yaşayan en önemli yazarı Leonardo Padura, Köpekleri Seven Adam romanında 20. yüzyıl tarihine Leon Troçki ve onu öldüren Sovyet ajanı Ramon Mercader üzerinden bakıyor

Leonardo Padura’nın Köpekleri Seven Adam romanı, adeta katilin en baştan belli olduğu bir polisiye. Küba’nın yaşayan en önemli yazarı Padura, 20. yüzyıl tarihine Leon Troçki ve onu öldüren Sovyet ajanı Ramon Mercader üzerinden bakıyor. Bizi tam 786 sayfa süren savaşlar, komplolar, ihanetler, idealler, ağır bedeller, harcanan hayatlar ve toplumsal dramlar tüneline sokuyor. Aydınlıkla karanlığın sürekli yer değiştirdiği bir tünele. Roman Türkçede Bilgi Yayınevi tarafından, Volkan Ersoy’un çevirisiyle yayımlandı.   Köpekleri Seven Adam’ın bir tarafında, Stalin’le giriştiği iktidar savaşını kaybetmiş sürgün Troçki var. Orta Asya steplerinden İstanbul’a, Büyükada’ya gönderilmeyi bekliyor. Kızıl Ordu’yu kurmuş, milyonlarca insanın kaderini çizmiş liderin yenik yalnızlığını hatırlamak, akla Kemal Tahir’in “drama düşmüş insan” kavramını getiriyor. Troçki kendi yaptığı devrimin bir numaralı kurbanı. Drama daha ne kadar düşülebilir? Romanın ikinci katmanı, suikastçı İspanyol Ramon Mercader’in hayatını sunuyor. Sovyet ajanıyla daha çocukken tanışıyor, aile trajedisinden uzaklaşmak için devrime ve umutsuz bir aşka sarılışına tanık oluyoruz. İspanyol İç Savaşı yılları, Hitler’in yükselişi, Stalin dönemi tasfiyeleri ve yaklaşan Avrupa Savaşının gölgesinde, genç adamın kaderi yavaş yavaş şekilleniyor.  Padura iki adamı da roman karakterine dönüştürmüş. Bunu yaparken gerçeklerle hayal gücünü harmanlamış. Sonuçta aileleri, ilişkileri, alışkanlıkları, tutkuları, erdemleri ve zaaflarıyla sayfa sayfa derinleşen iki karakter var karşımızda. İkisini de sevecek ya da nefret edecek kadar yakından tanıyoruz.  Kitapta bir katman daha var: Kübalı başarısız yazar Ivan’ın hayatı. Romanın anlatıcısının... 1977’de Havana’da bir veterinerlik dergisinde düzeltmen olarak çalışıyor. Bir sabah sahilde köpekleriyle dolaşan yaşlı ve gizemli bir İspanyol ile tanışıyor. Sohbet köpeklerden açılıyor, zamanla Troçki’yi öldüren ajanın öyküsüne geliyor. Yavaş yavaş karşısındakinin Ramon Mercader’in ta kendisi olduğunu keşfeden zavallı Ivan hayatının şokunu yaşıyor. Le Monde’a verdiği röportajda “Anlattığım üç hikâye paralel değil ardışıktır, biri diğerinin sonucudur,” demiş Padura. Yine de tercih ettiği roman tekniğine paralel kurgu demek mümkün. Sonuç polisiye, psikolojik roman ve tarihi roman türlerinin görkemli bir sentezi olmuş. Yazar yine aynı röportajda “Küba’da gerçek tarihi bilmek çok zordu…” diyor. “Sadece Stalin’in büyük bir lider olarak kaldığı Sovyet ders kitaplarımız vardı. Ekim 1989’da Troçki’nin Meksika’da yaşadığı evi ziyaret ettiğimde çok etkilendim: Bu, romanımın entelektüel başlangıç noktasıydı.” Volkan Ersoy’un çevirisi özenli ve sağlam. Hatta Leonardo Padura’nın Türkiye tarihine dair yaptığı bazı maddi hataları da düzeltmiş. Köpekleri Seven Adam’ın Batı’daki sol çevrelerde tartışmalar yaratmış olması şaşırtıcı değil. Bakalım ülkemizde yankılar nasıl olacak? Köpekleri Seven Adam / Leonardo Padura / Çeviren: Volkan Ersoy / Bilgi Yayınevi / Roman / 792 Sayfa