18 Nisan 2024, Perşembe
29.10.2021 04:30

Yazar-çizer suç ortaklığı

Yabani çizgi roman dergisinin bugünlerde çıkan Polisiye Özel Sayısı, edebiyat ve çizgi roman tutkularına aynı anda sesleniyor

Buradan ilgililere ihbar etmek istiyorum: Bazı çizerlerle bazı polisiye yazarları suç ortaklığı içinde. Organize işler çeviriyorlar. Elebaşları çizgi roman sanatçısı Devrim Kunter. Planlarıysa Yabani çizgi roman dergisinin bugünlerde çıkan Polisiye Özel Sayısı. Son derece tehlikeli: Hem edebiyat hem de çizgi roman tutkunlarına aynı anda sesleniyor.  Kanıt istiyorsanız, işte size Elçin Poyrazlar imzalı sunuş yazısından alıntı: “Yerli polisiye yazarlarıyla ülkenin üstün yetenekli çizerlerinin bir araya geldiği bu çalışmanın, Türkiye’nin suç edebiyatı birikimine önemli bir katkı sağlayacağı düşüncesiyle Devrim Kunter’in nazik teklifini kabul ettim.” Artık nasıl bir nazik teklifse, okurken yatağınızda kesik at başı bulmuş gibi oluyorsunuz. Dergi ilk sayfasından itibaren, çaktırmadan insanı çeteye dahil ediyor. Sadece bunu yapsa yine iyi. Bizi suçun bireyle ve toplumla ilişkisini farklı bağlamlarda sorgulamaya, düşüncelerimizi gözden geçirmeye çağırıyor. Çizginin gücüyle iş birliği halindeki her öykünün söyleyeceği başka şey, vicdanımıza soracağı ayrı soru var. Daha sakıncalı ne olabilir?  Muhbir vatandaş olarak isimleri de vermek isterim: Yazarlar Ahmet Ümit, Elçin Poyrazlar, Günay Gafur, Funda Menekşe, Algan Sezgintüredi, Ekin Açıkgöz, Demokan Atasoy, Ceyda K. Vasiliev, Cem Özüduru, Nurhan Işkın, Ergün Gündüz, Suat Duman, Devrim Kunter ve Celil Oker… Çizerlerse Murat Çalış, Elif Nurşad, Ertan Beşiroğlu, Valendra Venus, Ozan Murat Özfen, Ülker Şamxalova, Bartu Bölükbaşı, Ozan Yüksel, Cem Özüduru, Açelya Taşkıran, Ergün Gündüz, Colorbender ve Devrim Kunter… Fark ettiyseniz aralarında hem yazıp hem de çizerek çifte suç işleyenler var.     

Farklı edebiyat tarzlarıyla, farklı çizim teknikleri birlikte

Yabani’nin Polisiye Özel Sayısı’nda farklı edebiyat tarzları farklı çizim teknikleriyle reaksiyona girmiş. Birbirlerinin kimyasını etkilemişler. İnsan kendisine yakın anlatım biçimlerine hemen ısınıyor, diğerlerini de daha sonra incelemek üzere kanıt torbasına koyuyor. Bazıları derdini klasik tarzda anlatan öyküler. Bazıları daha soyut. Bazı çizimler ilk bakışta okuru içine çekiyor. Bazılarıysa sanki irkiltmeye, rahatsız etmeye yeminli. Bazıları kıdemli polisiye okurları için bile sert, bazılarıysa beklenmedik ölçüde naif. Ortak amaçlarıysa olay yerini incelemek. Suçun insan doğasına temas ettiği yüzeylerdeki izleri açığa çıkarmak. İhbarımı sonlandırırken, yine Elçin Poyrazlar’ın sunuş yazısında Alman yazar ve sosyolog Siegfried Kracauer’den yaptığı şu kökü dışarıda alıntıyı bilginize sunmak isterim: “Polisiye roman uygarlığın yüzüne bir lunapark aynası tutar. Aynadan uygarlığa bakan, kendi canavarlaşmış halinin karikatürüdür.Yabani’nin Polisiye Özel Sayısı’nda yüzümüze tutulmuş bir dizi ayna bekliyor bizi.  İçlerinde hem canavarlaşmış halimiz hem de edebiyat-çizgi roman suç ortaklığının yaratıcı ve parlak örnekleri var. Okurken çok dikkatli olmak lazım. Çünkü malum, her temas iz bırakır.  Yabani – Polisiye Özel Sayısı / Çizgi Roman Dergisi