Parfüm dünyasının en önemli isimlerinden Francis Kurkdjian, trendlerden uzak duran ve kokuların özgürce yaşanması gerektiğine inanan, çok özel bir yaratıcı güç. Kendi adını taşıyan bir parfüm evi de olan ünlü parfümör ile yeni koleksiyonunu ve ilhamlarını konuştuk. Kokulara ilginiz nasıl başladı? Bale, piyano, müze gezileri derken, beni erken yaşta sanat ile tanıştıran ve hatta beni couture dünyasına bile entegre eden ailem tarafından yetiştirilmiş olmak benim için şans. İki dedem de couture zanaatı ile ilgileniyordu, annemin çok yakın bir arkadaşı ise Christian Dior ile çalışıyordu. Gerçek aydınlanmamı ise 14 yaşında, Fransız moda dergilerinin sayfalarında parfüm ve parfümörlerin dünyasını keşfederek yaşadım. Kokuları modacılar yapmıyordu; perde arkasında çalışan, özel yeteneklere sahip parfümörler vardı. Yves Montand ve Catherine Deneuve’ün rol aldığı “Le Sauvage”ı izlemek de benim için bir dönüm noktasıydı. Montand’ın Venezuela’nın ıssız bir adasında bir koku tasarımcısını canlandırdığı film ile birlikte parfüm dünyasına aşık oldum ve aileme parfümör olmak istediğimi açıkladım. İçten içe parfümün benim çağrım olduğunu biliyordum! Balet olmak da hayallerinizden biriydi; sizce bale ve koku arasında benzerlikler var mı? Her ikisi de sürekli olarak mükemmelliği ve bireysel hedefleri kovalayan, zorlu sanat dalları. Aynı zamanda ikisi de kitlesiyle iletişim kurmak için bir mekanı kullanır; bale sahneleri, parfüm ise havayı. Temel farklılık ise ömürlerinde. Bale ebedidir, parfüm ise geçici! Birkaç yıl önce, Mr. Burberry için sizinle röportaj yaptığımda bana ‘’Romantize edilmiş bir ilham bekleme fikri yanıltıcıdır’’ demiştiniz. Yeni bir parfüm yaratırken ilham almak için neler yapıyorsunuz? İlham, koku tasarımının görünmez kısmıdır. Hammaddeler veya bir kenara yazdığım notlar, hiçbir zaman yeni kreasyonlarımın ilhamı olmadı. Yaratıcı gücüm kültür, sanat, moda, couture, kişisel deneyimlerim ve vizyonumdan geliyor. Esinlenmek için seyahat etmeme bile gerek yok. Kitap okuyarak, film veya belgesel izleyerek evimde seyahat etmiş gibi hissedebiliyorum. Yeni hammaddeleri nasıl keşfediyorsunuz? Tedarikçilerimi, kullandığımız ürünün kalitesini ve miktarını gizli tutmayı tercih ediyorum. Günümüzde sahte ürün yapmanın bir çok yolu var. Parfüm reçeteleri için patent alınamıyor, bu nedenle hammadde tedarik kaynaklarımı gizli tutmak, kreasyonlarımın taklit edilmesini engellemenin bir yolu. Parfümlerin trendleri olabileceğine inanıyor musunuz? Ben trendlerden uzak durmaya inanıyorum. Trendleri takip etmek yerine, sanatsal vizyonuma ve içinde yaşadığımız dünyaya dair hislerime göre hareket ediyorum. Trendler, ortaya çıktıkları hızda kaybolmaya mahkum. Ben müşterilerimin modası geçmiş bir koku sürüp sürmeme kaygısı taşımalarını istemiyorum. Onların farklı parfümler kullanma ve koku gardıropları yaratma özgürlüklerine sahip olmalarını, ruh hallerine veya bulundukları ortamlara göre seçim yapabilmelerini istiyorum. Kendi markanız ve parfüm yarattığınız diğer markalar arasında bölünmek sizi etkiliyor mu? Hayır, hiç etkilemiyor. İkisinin de kendine göre zorlukları mevcut. Bir marka için çalışırken, diğer parfüm evleri ve tasarımcılarıyla rekabete giriyorum. Belirli bir takvim ve bütçe ile çalışıyorum ve çoğunlukla hedef kitledeki tüketiciye uygun bir parfüm yaratmam gerekiyor. Kendi adımı taşıyan Maison Francis Kurkdjian (MFK) için çalışırken ise A’dan Z’ye her şeyden sorumluyum. Bu nedenle yaratıcı gücüm ve ilhamım büyük önem taşıyor. Kendi parfüm markamın hem artistik direktörü, hem de parfümörü olabilmek özel bir durum. Ürünün hem kendisi, hem marketing’i tek bir vizyondan çıkıyor. Bu, parfüm endüstrisi için nevi şahsına münhasır bir şey. MFK dünyasını tanımlar mısınız? Sloganımız: ‘7/24 parfümlü yaşam.’ Sabahtan akşama, her an kokularla çevriliyiz. MFK’in parfüm koleksiyonunu bir “koku gardırobu” olarak düşünüp kendinizi birden fazla koku kullanmaya yöneltebilirsiniz. Modern bireyler olarak işte, arkadaşlarımızla, ailemizle, seyahat ettiğimizde aynı kalmıyoruz, değişken hallere sahibiz. Yeni Cologne Forte koleksiyonunun ardındaki ilham kaynağı nedir? “Mens sana in corpore sano.” Sağlıklı zihin, sağlıklı beden anlamına gelen bu Latince cümle, Cologne Forte’nin çıkış noktası. Eau de Cologne’un orijinal gelenekleri ile bağ kurmak istedim. İtalya’da Jean Marie Farina tarafından yaratılan “eau de cologne,” 19’uncu yüzyıl ortalarına kadar doğal içeriklerden oluştuğundan içilebiliyordu. Hem ruhsal, hem de fiziksel olarak iyi hissetmenizi destekleyen bir iç-dış etkisine sahipti. Vücuduma iyi gelen, zihnime de iyi gelir. Bu koleksiyon, hem kadınlar hem erkekler tarafından kullanılması için yaratılan, cinsiyetsiz Eau de Cologne konseptine bir övgü. Cologne forte koleksiyonundaki her bir kokuyu nasıl tanımlarsınız? Koleksiyondaki her kokunun özel bir rolü var; her birini spesifik bir vizyonla tasarladım. Aqua Universalis Cologne forte, beyaz renginin ruhunu taşıyor; tertemiz bir hava hissini; temizliğin duygusunu barındırıyor. Aqua Vitae Cologne forte, güneşin en tepede olduğu anın, çiçeksi bir hava ile kesişimi. Aqua Celestia Cologne forte ise göklerin ve denizin mavisinin karşılaşması, kaçışa davet eden ufuk çizgisinin kokusu.
14.05.2021 06:00
Bir parfüm nasıl yaratılır?
Fransız parfümör Francis Kurkdjian, koku tasarlarken ilhamını kültürden, sanattan ve kişisel deneyimlerinden aldığını söylüyor. Trendlere mesafeli, çünkü ortaya çıktıkları hızla kaybolmaya mahkum olduklarına inanıyor