Daha önce Emilia Clarke’ın herhangi bir röportaj kaydına denk geldiniz mi? Game of Thrones dizisinin ikonik karakteri Khaleesi’ye hayat veren oyuncu, saf bir neşe, samimiyet, mütevazılık ve doğallık kaynağı. Gözleriyle gülmediği bir yayını bulabilmek imkansıza yakın. İşte tam da bu yüzden, Clinique’in yeni yüzünün Mutlu Bir Cilt kampanyası ile karşımıza çıktığını öğrendiğimde, bundan daha yerinde bir eşleştirme olamaz diye düşündüm. Kendisi ile yaptığım video görüşmesinde güzellik alışkanlıklarını konuştuk: Kat kat maskaraya bayılıyor, bolca nemlendirici ile tazeleniyor, ilk denemede telaffuz edemese de hiyalüronik asit en sevdiği içerik, yüzünü yıkamadan asla yatmıyor ama her şeyden önemlisi, gerçek güzelliğin fiziksel bir özellikten değil, kendinle barışmaktan ve kalpten gülümsemek ile geldiğine inanıyor. Işıltısını laptop ekranından bile bana bulaştıran Clarke, tarif ettiği güzellik enerjisinin vücut bulmuş hali. Gülmediğin bir anı yakalamak gerçekten zor! Rutininde yüzüne o gülümsemeyi yerleştiren şeyler nedir? (Kahkaha atıyor) Meditasyon yapıyorum. Gerçek mutluluk kaynağının içsel bir sükûnet olduğunu düşünüyorum. Dünyada ve hayatta olan bitenlere karşı sakin bir kabullenmeye sahip olabilmek mutluluğa alan açıyor. Yoga ve meditasyon, dünyayı sıcak bir şekilde karşılayabilmeme yardımcı oluyor. Ve dans etmek! En sevdiğim şarkıyı açmak. Kendimi iyi hissetmediğim, karanlık anlarımda o şarkıyı açıp biraz hareket etmek, biraz saçmalamak bana iyi geliyor. Kendimi hafife almamı sağlıyor. Şu an aklına gelen bir şarkı? Animal’ın Mark Ronson remix’i. Şarkının reggae tınıları sizi hemen moda sokuyor. Kendimize uygun bir nemlendiriciye kavuşmak herkes için kişisel bir yolculuk. Moisture Surge’ün “o nemlendirici” olduğunu nasıl anladın? Moisture Surge’ü devamlı kullanıyorum: Hem nem, hem de ışıltı veriyor. Cildim onu resmen içiyor; uyguladığım anda cildimde eriyor. Kolay emilmesi en sevdiğim özelliklerinden. Biraz nem takviyesi tüm ciltlere iyi gelir; hücrelere nüfuz edip, yüzeyde aydınlanma ve sağlıklı bir görünüm sağlayan bir ürünü kim istemez? Aktif içerikler cilt bakımında altın çağını yaşıyor. Sana iyi gelen spesifik bir içerik var mı? Clinique’in kullandığı her şey bende kesinlikle işe yarıyor. Smart Clinical Repair serumlarında bir içerik var – asla telaffuz edemiyorum! Hiykuronik asit? Sen söyleyebilir misin? (Kahkaha atıyor) Evet, hiyalüronik asit! Asla söyleyemiyorum. Cildim reaktif ve hassas olduğundan, asit kelimesi geçen herhangi bir içerik beni korkuturdu ama bu içerik farklı! İşe yarıyor, cildimde çok iyi şeyler yapıyor! İşin bilimsel boyutunu bilemiyorum ama kullandığım ürünlerde aradığım içerik hiyalüronik asit.
Seyahat ederken çantanda hep bulunan bir ürün var mı? Yüzde yüz, Moisture Surge. Cildim kuruya dönük; o kadar ki, ellerim soğuktan çatlayıp kanayabilir. Tırnak etlerim de hep kupkuru. Elime bile Moisture Surge sürüyorum. Herkes çantasında el kremi taşır, ben yüz kremimi taşıyorum. İstediğimde yüzüme de uyguluyorum. Uzun bir set gününün sonunda cildini nasıl dinlendiriyorsun? Temizleme, tonik ve nemlendirici. Yağ bazlı temizleyici Take The Day Off Balm ile başlıyorum. Yağlı temizleyici fikri başta değişik gelse de, hem kullanımı kolay, hem de su ile buluştuğunda dokusu süte dönüşüyor. Makyajı tamamen çıkarmanın en iyi yolu yağ bazlı bir ürün. Sette (makyajı) durmadan yeniden uyguluyorlar. Eve döndüğümde cildimde kalın bir tabaka oluyor. Hemen sonra All About Clean Milk Cleanser’a geçiyorum. Ardından favorim Clarifying Lotion, ben ona tonik diyorum. Bazen çift fazlı temizlikten sonra bile pamukta hala makyaj kalıntısı olabiliyor! En son, cildimin tertemiz olduğundan emin olup nemlendiricimi uyguluyorum. Bu adım da tamamlandığında kendimi çok iyi hissediyorum. Set makyajından arındıktan sonra sanki yüzüm çekip küçülüyor! Tekrar nefes alabildiğimi hissediyorum. Kendime vakit ayırıp bunları yaparak kendime mesaj veriyorum: “Artık işte değilim. Bugünlük yapacak hiçbir şeyim kalmadı. Evden çıkmıyorum. Bu zaman bana ait.” Maskarayı çok sevdiğini biliyorum. Uygulama tüyoların var mı? Evet, maskaranın nasıl uygulandığı en önemli püf noktası. Kirpik kıvırıcısıyla başlıyorum. Daha sonra tamamen düz bir aynayı şuraya (elini çenesinin altına götürüyor) yerleştiriyorum. Aynaya eğilip maskarayı yaklaşık on kat uyguluyorum! Bunu yaparken kirpiklerimin uçlarına konsantre oluyorum. Maskarayı hem iç, hem de dış kısımlarına sürüyorum. Ne kadar acelem olursa olsun, mutlaka bu işleme vakit ayırıyorum. Aceleye getirirseniz, bir kulak pamuğu bulup düzeltmek gerekir, işlem daha da uzar. Ayrıca, bunun yeterince söylenmediğini düşünüyorum: Parmaklarınızla maskaralı kirpiklere basıp yavaşça yukarı kıvırın. Eliniz hafif sıcak olduğundan verdiği şekil kalıcı olacaktır. Aynı hareketi gece dışarıdayken daha fazla maskara uygulamak yerine de yapıyorum. Deneyin, işe yarayacağına söz veriyorum! Makyaj yaptığımda ellerimi kullanmayı çok seviyorum. Yüzünüze dokunmaktan hiç çekinmeyin, tabii ki ellerinizin tertemiz olduğundan emin olarak. Böylece makyaj yüzünüze daha iyi oturur ve daha az ürün yeterli olur. Sıra ikonik kaşlarında. Onlara bakım yapıyor musun? İnsanlar bana bunu çok soruyor ama dürüst olmak gerekirse pek bir şey yapmıyorum. Göz kapağımda (gülüyor) veya kaşlarımın ortasında çıkan bir tüy görürsem iple fazlalıkları aldırıyorum. Kimileri tek kaş konseptini çok seviyor ama bana yakışmıyor. Ayrıca onları her sabah ve akşam tarıyorum. Annenden öğrendiğin bir güzellik bilgisi var mı? Bana kirpiklerimin ucunu düşünmeyi, temizleme-tonik-nemlendirmeyi, makyajsız makyaj görünümünü yapmayı öğreten kişi annem. İlk makyaj yapmaya başladığım 13-14 yaşlarımda, bana kalemi tam kirpik dibine çekmeyi göstermişti. Sayesinde makyaj yaptığım anlaşılmadan gözlerimi belirginleştirebilmeyi keşfetmiştim. Bu hileyi hala her gün kullanıyorum. İlk defa bir cilt bakım rutini oluşturacaklara ne söylemek istersin? Buna hemen şimdi başlayabilirsiniz: Her sabah ve akşam cildinizi temizleyin, tonik uygulayın ve nemlendirin. Tek yapmanız gereken cildinizin temiz ve nemli olduğundan emin olmak, hepsi bu. Ayrıca yaşınız küçük ise cildinizi alıştırmamak için çok fazla ürün kullanmaktan kaçının. İlk rutininiz ne kadar sade olursa, o kadar iyi. Genç cilt zaten her hali ile çok güzel! Aynı anda eşsizliği savunan ve ona karşı çıkan, ikilem dolu bir dünyada yaşıyoruz. Böyle bir dünya içerisinde güzellik senin için ne ifade ediyor? Güzellik kendinle barışık hissetmektir. Güzellik mutluluktur. İzlerin, lekelerin olabilir, saçların dökülebilir ama sen her halinle güzel ve değerlisin. Estetik bir bakış açısından bakıldığında bunlar çoğu insanın standart güzellik tanımına dahil etmedikleri şeyler. Ancak yalnızca ağzınızla değil, kalbinizle gülerseniz – teknik olarak gülümseme aksiyonundan asla bahsetmiyorum – gerçekten o mutluluğu hissederseniz, güzelsiniz demektir. Özgüvenli insanların güzelliğinin kaynağı yüzlerine sürdükleri ürünler veya ayaklarındaki ayakkabılar değildir. Güzellikleri, dünya ve kendileri ile barışmaktan gelir. Güzellik sahip olduklarınızı fark etmek, kabullenmek ve onlara sarılmaktan gelir. Bunu yapmak ise gerçekten çok zor, çünkü insan olmak çok zor! İçinde yaşadığımız dünya bu kendimizle barışık seviyeye gelmememiz için elinden geleni yapıyor. Ama bunu başarabilmek hayattaki en büyük güzellik. Çocuklar ve hayvanların bu kadar güzel olması da buradan geliyor: Bu özgüven ve kabullenme onlarda içgüdüsel olarak var. Öyle doğuyorlar.