Geçtiğimiz günlerde benim gibi kozmetik ürünlerini fazlasıyla ciddiye alan bir arkadaşımla güncel bakım rutinlerimizi konuşuyorduk. Uzun zamandır cildini retinole alıştırmak için çabalayan arkadaşım, en nihayetinde haftada üç kullandığı yüzde bir oranında bir seruma terfi ettiğini ve sonucunda çevresindekilerin ona cildine ne yaptırdığını sorduğunu anlattı. Arkadaşımı tebrik ettim; nitekim retinolü sağlıklı bir şekilde rutinin bir parçası haline getirmek kendiliğinden olan bir şey değil; özel bir uğraş gerektiriyor.
Evet, bazı kozmetik içerikleri ve oranları doğru şekilde kullanılırsa neredeyse medikal estetik yaptırmış etkisi yaratabilir. Popülerliğinin hakkını verebilecek marifetler ve güce sahip retinol, bunların en değerlilerinden. Becerisi kadar doğru kullanım konusunda kafa karışıklığı da çok olan içerik, sıkı bir sabır ve bilgi gerektiriyor. Rutine cildi alıştırarak, nemlendirerek ve koruyarak dahil edildiği durumlardaysa gerçek bir kahraman olabilir. Retinolün cilt için yapabildikleri arasında çizgi görünümünü hafifletmeye, gözenekleri küçültmeye, kolajen üretimini tetiklemeye, cilt dokusunu düzenlemeye ve izleri, lekeleri azaltmaya yardımcı olmak var. Bu içeriği başarılı bir şekilde kullanmak istiyorsanız, onu daha yakından ve doğru tanımanız için önerilerimi sıraladım.
Tam olarak nedir bu retinol?
Bu soruyu cevaplamadan önce retinoidleri tanımak gerekli. Retinoidler cilt bakım ürünü formülasyonlarında kullanılan retinol, retinil esterler, tretinoin, adapalene, tazarotene, alitretinoin ve retinaldehyde’i kapsayan A vitamini türevi. Akne tedavisinde sıklıkla kullanılan ve olumlu olduğu kadar olumsuz bir nama da sahip reçeteli Roaccutane da bir retinoid çeşidi olan isotretinoin içeriyor. Antioksidan özelliğe sahip retinoidler, kozmetik ürünlerinde genellikle serum, krem, jel ve ampullerin içerisinde, retinol formu ile karşımıza çıkar. Özellikle otuz yaş ve üzerinin bakım rutinlerinden beklentilerini büyük ölçüde karşılayabilen içeriğin vaatleri arasında yok yok. “Anti-aging” (bu terimi kullanmayı hiç sevmesem de henüz bu endüstrinin yaygın olarak kullanılan bir alternatifi yok) etkisi yaratmak, yani çizgileri azaltıp cildi sıkılaştırmak, ton eşitliği sağlamak, inatçı izlerin ve lekelerin hafiflemesine yardımcı olmak, geniş gözenek görünümünü ve yağ dengesini düzenlemek bunlardan en yaygın olanları.
Yüksek oran iyi demek değil
Tüm retinol içerikli ürünlerde olmasa da, pek çoğunun ambalajının üzerinde bir yüzde ibaresine rastlayacaksınız. Yüzde 0.02 gibi çok düşük oranlardan başlayan retinol ürünleri, yüzde 1’e, yani reçetesiz satılan en yüksek orana kadar çıkabiliyor. Üzerinde herhangi bir yüzde bulunmayanlarsa genellikle yüzde 0.25-0.30 oranında. Bu rakamlar, özellikle yeni başlayanlar için kafa karıştırıcı olabilir. Normal bir cilt için yüzde 0.2-0.3 ile başlamak doğru bir karar. Hızlı ve yüksek etki almak için yüksek oranlar kullanmak ise hiç iyi bir fikir değil, hatta ciltte faydadan çok zarara yol açabilir.
Cilt alıştıkça, bu oran arkadaşımın rutininde olduğu gibi yüzde 0.5 ve hatta yüzde 1’e kadar yükselebilir. Bu noktada tüm retinoid türevlerinin aynı güçte olmadığını ve bu yüzdelerin etki anlamında farklılık gösterebileceğini de belirteyim. Alışma dönemi diye adlandırdığım süreç, retinolü doğru kullanmanın püf noktası. An itibarıyla cildi alıştırmak için en doğru aylardayız; nitekim kullanım sırasında cilt hassaslaşabileceğinden, güneş ışığının zayıf olması bir avantaj. Bu süre zarfında retinolü haftada iki-üç kere, bir bezelye büyüklüğünde uygulamak, cilt bariyerini seramid ve hiyalüronik asit gibi içeriklerle nemli tutmak ve her gün, her türlü hava koşulunda cildi korumak çok önemli. İlk zamanlarda ciltte kızarıklık, soyulma, iritasyon ve kuruluk oluşması çok normal; kullanımı anlık duruma göre uyarlamak en iyisi. Kimi zaman bu tür “yan etkiler” hemen gözlemlenmediğinden, cildinize biraz zaman vermenizi öneriyorum. Optimum etki almak için en az iki aylık bir zaman tanımanız gerekiyor.
Her içerikle kullanılamaz
Yukarıda da bahsettiğim üzere, cildi nemlendirmek ve cilt bariyerini güçlü tutmak retinol kullanmanın altın kurallarından. Seramidler, hiyalüronik asit ve skualen gibi nem tutan ve nem veren içerikler, en iyi dostunuz. Hatta yeni nesil retinol ürünlerinin içerisinde cildin kurumasını önlemeye yardımcı içerikler bulunuyor. Yine de serum veya kreminizi uyguladıktan sonra ekstra bir nem ürünü uygulamak iyi bir fikir. Son yılların bir diğer popüler içeriği niasinamidin hassasiyeti ve enflamasyonu azaltıcı özelliği, onu retinol için uygun bir eş yapıyor. Bitkisel retinol alternatifi olarak ün kazanan bakuchiol, retinolle aynı anda tercih edilebilir; bu iki içeriği bir arada kullanan ürünler de mevcut. Peptitler ile yüksek dozda olmamak kaydıyla C vitamini de birlikte kullanıma uygun. Eğer cildiniz hassasiyete çok yatkınsa ve retinole çok yeni başlamışsanız, C vitaminine ve retinole aynı anda çok yüklenmemekte fayda var. Akne ve gözenek tedavisinde sıklıkla kullanılan beta hidroksi asitler (en yaygını salisilik asit) ve cilt yüzeyinde kimyasal eksfoliasyon yapan alfa hidroksi asitler (glikolik asit gibi) retinol kullandığınız dönemde rutininizden uzakta olmalı.
Başlangıç için alışveriş listesi
Başlangıç seviyesi için formülasyonlarını takdir ettiğim ürünler arasında Kiehl’s Retinol Skin-Renewing Daily Micro-Dose Serum, YTTP Retinal + Niacinamide Youth Serum, Dr. Dennis Gross Advanced Retinol Ferulic Texture Renewal Serum (C vitamini de içeriyor), La Roche Posay Redermic Retinol Concentrate, Clinique Smart Night Clinical MD Multi-Dimensional Repair Treatment Retinol ve Vichy Liftactiv Retinol Specialist var. Daha ilerisi için, Drunk Elephant’ın yüzde 0.5 oranındaki cildi besleyici yağ dokulu ürünü A-Gloei Maretinol Oil ideal.
Aynı şekilde, The Ordinary Retinol in Squalene yüzde 0.5 ve Dermalogica’nın Dynamic Skin Retinol'ü de öyle. Cildiniz alışmış ise oranı dikkatlice yükseltmeye bir şans verebilirsiniz.
The Inkey List SuperSolutions yüzde 1 Retinol Serum ve Peter Thomas Roth Retinol Fusion PM Night Serum, retinol profesyonellerine uygun. The Ordinary’nin de yüzde 1’lik serumu var. Bu ürünleri göz çevrenize uygulamanız tavsiye edilmiyor, ancak hassas göz çevresi için, düşük retinollü ürünler mevcut. Favorilerim Shiseido WrinkleResist24 Pure Retinol Express Smoothing Eye Mask, Neostrata Correct Comprehensive Retinol Eye Cream, Dr. Brandt 24/7 Retinol Eye Cream, Glow Recipe Avocado Melt Retinol Eye Cream ile Sunday Riley 5 Stars Retinol + Niacinamide Eye Serum.
Son olarak, bitkisel kaynaklı bakuchiol, cildinizin hassas olduğu dönemlerde, retinole yakın etkiler almak için şans verebileceğiniz bir içerik. Nivea Cellular Expert Lift serisi, Medik8 Bakuchiol Peptides, Biossance Squalene + Phyto-Retinol Serum, Sephora Collection Targeted Anti-Aging Serum ve Cocokind Resurfacing Sleep Mask etkili bakuchiol formülasyonları.