Sosyal medya hesaplarınıza günde kaç kez bakıyorsunuz? Aynı anda kaç sosyal medya platformunu takip ediyorsunuz? Peki, hiç tanımadığınız insanların hayatlarına bakmak, gündelik rutinlerini takip etmek için ne kadar zaman harcıyorsunuz? O tanımadığınız kişinin “mutlu anlarına” bakıp kendinizi mutsuz hissettiğiniz oluyor mu? Ya da bir tweet’iniz retweet edilmediğinde, bir Instagram post’unuz beğenilmediğinde kaygılanıyor musunuz? Paylaşımlarınızı beğenmediği için kırıldığınız kaç arkadaşınız var? Ve -en korkuncu-, sizi takipten çıktığı için dostluğunu bitirdiğiniz birileri var mı?
Belki de tümüyle diğer uçta duruyorsunuz. Sosyal medya hesabınız yok. Ya da var ama sadece “bakmak” için kullanıyor, paylaşım yapmıyorsunuz. Bütün bu “olayın” arkasında çok uluslu şirketlerin, algı yönlendiricilerin, devletlerin olduğunu düşünüyorsunuz. Algoritma oyunlarına yenik düşmemekle gurur duyuyorsunuz.
27.01.2023 04:30
Çevrim içi olma hastalığımız
Dominic Pettman imzalı Sonsuz Dikkat Dağınıklığı, “çevrim içi olma hastalığımızla” yüzleştiriyor
Suça ‘sessizlikle’ ortak olmak
22 Kasım 2024
Hiç imza gününe gittiniz mi?
15 Kasım 2024
Ailemde herkes masallar anlatır, şiirler okurdu
01 Kasım 2024
Sanat hayatın kenar süsü değil merkezidir
25 Ekim 2024
Tüm canlıların yaşam hakkına saygı
Tüm Yazıları
18 Ekim 2024