Evler, Cinler, Perdeler isimli öykü seçkisini okuyana kadar Lyudmila Petruşevskaya ile tanışmıyordum. Tanışmıyordum derken, zaten yazarın herhangi bir eseri Türkçeye çevrilmemişti ama ben adını da duymamıştım açıkçası. Bu kitap için Jaguar Kitap’a ve çevirmen Ayşe Hacıhasanoğlu’na özellikle teşekkür ederim. Edebiyatta keşifler değerlidir. Üstelik bu keşifle çok sevdiğim Rus edebiyatının 1980 sonrası yükselen isimlerinden birini tanımış oldum. Devrim sonrasından günümüze, Rus toplumunda kadınların yeri üstüne düşünen-yazan isimlerin öncülerinden biri Petruşevskaya. Sahi devrimi yapan, savaş yıllarının derdini çeken, Soğuk Savaş döneminin kahrına katlanan ve yeniden yapılanma sürecini omuzlayan sadece erkekler miydi? Bütün bunlar yaşanırken kadınlar ne yapıyordu?
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim