İzmir’de Asansör’ün korkuluklarına yaslanmış, bir röportaj veriyor Didem Madak: “Çocukken evdekilere hisli mektuplar yazıp kapı altlarından atardım. Sonra büyüyünce bu tip soytarılıklar yapmak komik kaçmaya başladı. Ben de o zaman şiir yazmaya başladım. Bu yüzden şiir sanırım bende hep bir çocukluk alışkanlığı olarak kaldı, bir tür muziplik olarak kaldı. Kibritle oynayan bir çocuğun muzipliğini hissettim hep şiir yazarken. Ve genelde de yangın çıktı. Birileri hep kaçmamı söyledi. Yanan yeri bırakıp kaçmamı söyledi ama ben hep o yanan yeri grapon kağıtlarıyla süslemeye çalıştım.”
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim