Bu hafta Dino Buzzati’nin harika öykü kitabı Colombre’deki bir öyküyü hatırlayalım istedim: “1980 Dersi”. Kırklı yılların sonuna doğru, ülkesindeki faşizmin yıkıcılığını, savaşın vahşetini, ölümleri, atom bombasını, Soğuk Savaş’ın paranoyak ruh halini görmüş bir İtalyan yazardan, kısacık bir öykü “1980 Dersi”. Şöyle başlıyor: “Bitmek bilmeyen çekişmelerden bıkıp usanan yüce Tanrı insanları uygun biçimde cezalandırmaya karar verdi.” Tanrı’nın cezalandırması 31 Aralık 1979, Salı günü, Sovyetler liderinin beklenmedik ölümüyle başlıyor. Tam da Komünist Blok ile Batı Blok’u arasında, Ay üzerindeki Kopernik Krateri’ni sahiplenme çekişmesi yaşanırken Sovyetler liderinin ölümü Amerika’yı güçlendirecek diyenler yanılıyor. Çünkü bir sonraki salı gecesi, bu kez ABD Başkanı ‘küt diye’ ölüyor. Bir anda sarsılıyor dünya; gizli bir örgütün işi mi, uzaylılar mı saldırıyor, yoksa gerçekten ‘Tanrı’nın adaleti’ mi? Bir sonraki salı, ABD Başkanı’nın yerine geçen başkan yardımcısı dünya değiştiriyor. Bu ölüm, uzmanları harekete geçiriyor ve bu korkunç olayların mekanizmasını çözüyorlar: “Yüce bir yetki o anda dünyadaki en yüksek makamda oturan kişiyi seçip hayatına son veriyordu.” Dünyanın bütün güçlü insanlarını bir korku sarıyor. Kopernik Krateri falan unutuluyor tabii. Bir sonraki salı gecesi, Çin Başkanı, benim canımı Tanrı alamaz, kendi canımı kendim alırım, diyerek intihar ediyor.
Yetki çılgınlığı budaması
Öyküsü boyunca kurmaca isimler kullanan Buzzati, bir tek De Gaulle’ün hâlâ yaşıyor olacağı fantezisini kurmuş. Tanrı, De Gaulle’ü güçlü liderler arasında görmüyor olacak ki, canını almıyor. Belki de onu görmezden gelerek bir ‘tevazu’ dersi vermeyi amaçlıyor.