Elizabeth Bennet, Catherine Earnshaw, Eugénie Grandet, Moll Flanders, Emma Bovary, Jane Eyre. Kitapseverlerin iyi bildiği isimler bunlar. Herkesin ya okuduğu ya okuduğunu sandığı ya da film uyarlamasını izlediği eserlerin simgeleşmiş kadınları. Dünya edebiyatının önemli kadınları. Klasik romanların baş kahramanları. Bu isimlerin yanına, başkaları da yazılabilir elbette. Yazıldığı zamanın yaşamı, sosyal yargıları, ahlak anlayışı, aşk yaklaşımı, cinselliği ve hatta miras hukuku açısından değerlendirildiğinde okura daha güçlü gelen romanlar: Aşk ve Gurur / Jane Austen, Uğultulu Tepeler / Emily Brontë, Eugénie Grandet / Honore De Balzac, Moll Flanders / Daniel Defoe, Madam Bovary / Gustave Flaubert, Jane Eyre / Charlotte Brontë. Can Yayınları bütün bu kitapları, 2021 yılında Ayça Sezen editörlüğünde bir seride topladı: Klasik Kadınlar. Serinin diğer iki kitabı; Ann Radclife imzalı Sicilya’da Bir Aşk Hikâyesi ve Mary Shelley imzalı Son İnsan. Tahsin Yücel, Nihal Yeğinobalı, Naciye Akseki Öncül, Belkıs Korkmaz, Duygu Akın çevirileriyle okuduğumuz serinin en dikkat çeken yanı ise elbette Utku Lomlu imzalı kapak tasarımları. Utku Lomlu ve tasarım ajansı Lom Creative Studio, bu seriye yaptıkları tasarımla 26 Avrupa ülkesinden yüzlerce tasarım ofisi ve reklam ajansının yarıştığı European Design Awards 2021’de yayın tasarımı kategorisinde EdAwards Gold ödülünü kazandı. 1722 tarihli Moll Flanders dışında, serinin tüm kitapları 19.yüzyıl yaşamından kesitler sunan klasikler. Her romanın edebiyat tarihinin oluşumuna katkı sağlayan bir serüveni var. Örneğin Madam Bovary, 1856 yılındaki ilk yayını sırasında hakkında müstehcenlik soruşturması açılan bir roman. Neyse ki dava bir ay sürüyor ve Flaubert’in beraatıyla sonuçlanıyor. Hapishanede doğan, hayatını hırsızlık ve fahişelik yaparak kazanan bir kadının hikâyesini kendi ağzından anlatan Moll Flanders’ın yarattığı tartışmalar büyük oluyor. Uğultulu Tepeler sadece konusuyla değil, anlatı yapısındaki yenilikleriyle de tepkiler alıyor. Aşk ve Gurur’un kitapsever kahramanı Elizabeth eğlenceli, şakacı, sivri dilli, samimi davranışlarıyla 19.yüzyılın ilk çeyreğinde güçlü bir kadın duruşu sergiliyor. Jane Eyre, tutucu Victoria döneminde kadın hak ve özgürlüklerinin temsilcisi bir karakter olarak ortaya çıkıyor. Kısacası, kadın hareketinin, hak arayışının ve özgürleşmesinin dününü bugüne taşıyor bu serideki romanlar. Bugünün okuruna, klasiklerle daha önce hiç ilişki kurmamış bir kişiye zor gelebilir bu romanların bazıları. Dili, anlatı yapısı, temposu, betimlemeleri eski kaçabilir. Ama bir kere o dünyaya girip kendi zamanı içinde değerlendirerek okumaya başlayınca da akar gider. Sevgi, marazi bir aşk, tutku, cinsellik, intikam, nefret, yanlış anlamalar, sınıf mücadelesi, ataerkil toplum, macera… Ne isterseniz var. 19.yüzyıl Avrupa ahlak anlayışının ne kadar eril ve ikiyüzlü olduğunu görmek için bile okunabilir. Peki geçen yıllarda değişti mi bu durum? Avrupa’da, dünyada ve ülkemizde… Dileyenin dilediği işi yapması, dilediği gibi konuşması, özgürce yaşamasından geçtim; dileyenin dilediği gibi giyinmesinin “konu olduğu” zamanlarda bu kitaplara daha çok ihtiyacımız var. 14 Şubat’ı heyecanla karşılayanlardan değilim. Ama kitap hediyesi için gelen bir fırsatı da kaçırmam. Bu seriden bir kitap alın sevgilinize.
11.02.2022 04:30
Jane Eyre istediğini giyer
14 Şubat, Klasik Kadınlar serisinin romanlarını hediye etmek için iyi bir fırsat olabilir
Hiç imza gününe gittiniz mi?
15 Kasım 2024
Ailemde herkes masallar anlatır, şiirler okurdu
01 Kasım 2024
Sanat hayatın kenar süsü değil merkezidir
25 Ekim 2024
Tüm canlıların yaşam hakkına saygı
18 Ekim 2024
Bir hayat öyküsünü Yaşamak
Tüm Yazıları
11 Ekim 2024