Okurluk yolculuğunuzda yanınızda kimin olduğu önemli. Bana kitap öneren arkadaşlarıma ayrı bir sevgim vardır (Sadece kitap değil; müzisyen, film, tiyatro oyunu, albüm, sergi öneren bütün arkadaşlarıma teşekkür ederim. Ama bu köşede konumuz kitap). Anne Carson edebi zevklerine her zaman güvendiğim arkadaşım Aylin Alıveren sayesinde tanıdığım bir yazar. Böyledir Aylin; arada bir isim fısıldar kulağıma, yepyeni dünyaların kapılarını açmış olur. Metis Yayınları tarafından yayımlanan Kocanın Güzelliği’ni önerdiğinde de böyle olmuştu. Sayesinde farklı bir kalem darbesiyle tanışmış oldum.
Anne Carson’u ‘kalem darbesi’ diye tanımlamam boşa değil. Okurundan hem entelektüel derinlik hem de emek isteyen bir yazar. Ama sakın yanlış anlaşılmasın; akıcı ve zorlayan, derinlikli ve hafif bir okuma deneyimini aynı anda tattıran, kendine has bir üslubu var. Kırmızının Otobiyografisi’ni okuduğumda da bunları düşünmüştüm.
18.11.2022 04:30
“Peki şimdi neyin şafağı bu?”
Anne Carson şiirsel romanı Kırmızının Otobiyografisi’nde pek çok edebi biçimi harmanlayıp kendine has bir üsluba ulaşıyor
Suça ‘sessizlikle’ ortak olmak
22 Kasım 2024
Hiç imza gününe gittiniz mi?
15 Kasım 2024
Ailemde herkes masallar anlatır, şiirler okurdu
01 Kasım 2024
Sanat hayatın kenar süsü değil merkezidir
25 Ekim 2024
Tüm canlıların yaşam hakkına saygı
Tüm Yazıları
18 Ekim 2024