Ankara yıllarımda, mizahın muhalefetiyle adım adım ilerlemeye çalıştığım o yıllarda, Engin Ergönültaş adı benim için tanığı olamayacağım dünyalara açılan bir pencereydi. Şehrin korunaklı alanındaki yaşamlarımızın kapalı ve kırılgan haliyle yüzleşebilmemiz için bir pusulaydı onun çizdikleri. Levent Cantek Türkiye’de Çizgi Roman adlı kapsamlı ve önemli kitabında bu çerçeveyi daha iyi çiziyor: “Ergönültaş, ezilmiş insanların, marjinallerin argoyu, cinselliği, şiddeti kullanışlarını ustaca masseden öykücülüğü ve background’u tamamlayan çizgileriyle yeni anlatıcılar arasında farklı bir yere oturur. Süalp’in mizahla yaptığını daha gerçekçi, sert bir dille anlatarak özgünleştirir. Komikliği yalnızca çizgide bırakır -ki bu çizgi komik çizgiden ziyade 68 ve underground comics akımının devamcısı olarak özellikli bir çirkin çizgiye tekabül eder.”
25.08.2023 04:30
Siyah-beyaz bir İstanbul masalı
Engin Ergönültaş, Minare Gölgesi romanında içine fena halde dalmak istediğimiz bir İstanbul fotoğrafının, en siyah beyaz baskısını alıyor
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
Ferit Edgü’ye saygılarımla
28 Kasım 2025
Savaşın küllerinde sessiz bir kasaba
21 Kasım 2025
İnsanın hâlâ kendisi kalma mücadelesi
14 Kasım 2025
“Bir süreliğine dünyayı dışarıda bırakmak istiyorum”
07 Kasım 2025
Bütün aşkların başlangıcı
Tüm Yazıları
31 Ekim 2025