Çok büyük bir acımız var. Koyu, derin bir acı. Günlerdir ne okumak geliyor içimden ne de yazmak. Sanatın o koyu karanlığa bir umut ışığı düşüreceğini biliyorum ama olmuyor işte. O ışığı düşünemeyecek kadar uyuştu beynim. İşte bu yıl 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, böyle bir karanlığın içinde geldi. Neyse ki yavaş yavaş da olsa 8 Mart’ın gerçek anlamının farkına varılıyor. Kadın haklarına odaklanmamız gereken bir gün, yıllarca tüketim imparatorluğunun cümlelerine hapsedildi. Nelere tanık olmadı ki bugün; örneğin erkekler “çok sevdikleri” kadınlara çiçek aldı. Ev eşyası satan firmalar, bugün için kadınlara özel kampanyalar yaptı. Uzatmaya gerek yok, hepsini biliyorsunuz. Ama şunu da söyleyeyim; bu gözler bir kafenin kapısında “8 Mart’a özel, çay ve pastada kadınlara yüzde 50 indirim” tabelası bile gördü. Pes doğrusu!
03.03.2023 04:30
Zor zamanlardan geçiyoruz Tante Rosa
Edebiyatımızın güçlü kadınlarından Sevgi Soysal’ın Tante Rosa’sı, bu zor zamanlarda, onunla yeniden buluşmak için önerimdir
Suça ‘sessizlikle’ ortak olmak
22 Kasım 2024
Hiç imza gününe gittiniz mi?
15 Kasım 2024
Ailemde herkes masallar anlatır, şiirler okurdu
01 Kasım 2024
Sanat hayatın kenar süsü değil merkezidir
25 Ekim 2024
Tüm canlıların yaşam hakkına saygı
Tüm Yazıları
18 Ekim 2024