Deprem felaketiyle bir kez daha anladık ki, Türkiye’deki kalitesiz binaların sorunu sadece eksik malzeme ya da zemin problemi değil; inşaatlarda çalışanların eğitimindeki eksikliğin de bu tabloda büyük payı var.
Mevcut düzenlemelere göre Türkiye’de dört yıllık fakülte mezunu bir inşaat mühendisinin imzasıyla başlatılabilen projelerde genellikle mesleki yeterliliğini bir sertifika ile kanıtlamamış işçiler çalışıyor. Oysaki 25 Mayıs 2016 itibarıyla inşaat sektöründe çalışanlar için sertifika zorunluluğu getirilmiş, buna göre şantiyelerde belgesi olmayan işçilerin bu tarihten itibaren çalışamayacağı, çalışması durumunda ceza uygulanacağı belirtilmişti. Bu tarihten itibaren Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı eğitim merkezleri ve halk eğitim merkezlerinin mesleki yeterlilikle ilgili bölümleri kalfalık ve ustalık eğitimiyle birlikte sertifikaları vermeye başladı. Ancak bu girişim, uygulamadaki eksiklikleri gidermeye yetmedi.
Türkiye’den yüzde 20’yi zor bulur
Belge sahibi olması gereken işçi sayısının milyonla ifade edildiği ülkemizde, bu sertifikalar çoğunlukla adayın herhangi bir eğitimden geçmeden girdiği bir sınavla hatta bazı durumlarda sadece cüzi bir sınav bedeli ödeyerek alınıyor. Görüşlerine başvurduğumuz TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç mevcut durumu şöyle özetliyor:
“Evet, mevzuatta ustalar sertifikalı olmak durumunda ama bunun uygulama oranı belki yüzde 20’lerde vardır ya da yoktur. O kadar umursanmayan bir alan ki bu, bir bürokratik işlemi tamamlamak olarak görülüyor. Kaldı ki zaten sertifikasyon sistemi bizde ticarileşmiş vaziyette. Tabiri caizse parasını verip satın alınan bir belge.” Yüzgeç, bu bedelle ilgili net bir şey söylemese de cüzi bir miktar olduğunun altını çiziyor.
Oysa aynı sertifikasyon sisteminin zorunlu olduğu Avrupa Birliği ülkelerinde sistem çok daha zorlu aşamalardan oluşuyor. Bir işçi, eğitim süresi 3-3.5 yıl süren kalfalık ve ustalık sertifikasını alabilmek için 5 bin ila 10 bin euro ödüyor. Bunun için devlet veya banka kredisi kullanabiliyor, çalışma hayatına başladıktan sonra kendisini yormayacak taksitlerle geri ödüyor. Veya çalıştığı şirket bu ücreti ödüyor, sonrasında o şirketle anlaşmasına göre belli bir süre çalışma yükümlülüğü bulunuyor.
Almanya’nın Münih kentinde belediyeye bağlı bir kurumda ‘usta’ olarak çalışan 41 yaşındaki Özkan Demir süreci anlatırken, bunun gerçekten kişinin kendisine yaptığı bir yatırım olduğunu vurguluyor. Öncelikle çıraklıkla başlayan eğitim süreci 3.5 yıl sürüyor, bu süre içinde şantiyelerde çalışan işçi, eğitimine de akşam okulları ya da hafta sonu seçeneğiyle devam ediyor. Sonrasında devletin açtığı bir meslek sınavına giriyor. Başarısız olma durumunda sınava 6 ay sonra yeniden girme hakkı bulunuyor. Başarılı olursa
kalfalığa yükseliyor.
Bu süreçten sonra isteyen ustalık eğitimine hazırlanıyor. Bunun için yeniden eğitim ücretini ödemek gerekiyor. Mesela şantiyede çalışacak bir elektrik ustası bunun için 7 bin 800 euro ödüyor. Her branşın ücreti farklılık gösteriyor. Çalışanlar için akşam okulu seçeneği var, 1.5 yıl sürüyor. Ama iş yerinden ücretsiz izin alarak 6 ayda bitirmek de mümkün. Bu arada alınan bu belgelerin tüm Avrupa Birliği ülkelerinde geçerli olduğunu da vurguluyor Demir. Peki sertifikası olmayan biri şantiyede çalışabilir mi? “Çıraksanız çalışabiliyorsunuz elbette” diyor Demir ve ekliyor: “Ama sizin üzerinizde en az bir kalfa ve usta olur mutlaka. Şirket açarken de ustalık belgesi şart burada.”
Mühendis hata yaparsa usta uyarmak zorunda
Peki kalfa veya usta bir şantiyede ne kadar sorumluluk alabiliyor? “Sorumluluk ilk etapta mühendiste. Ama mühendis yanlış plan yapıp usta da bu yanlış planı fark edip uyarırsa sorumluluk mühendise kalır. Ustanın “Mühendis bana böyle yap dedi o yüzden yaptım” deme şansı yok. Çünkü sen ustalık eğitimi gördün, sertifikan var” derler ve ustaya da sorumluluk düşer. Ama kalfanın herhangi bir sorumluluğu yok.
Kurallar çok kesin. Her şeyin bir kuralı var. Bir mühendis ve usta onun dışına çıkmaz. Bu, diplomanın kaybına kadar gidebilecek bir şeydir.”
Peki günün sonunda kalfalık veya ustalık belgesi için bu kadar yatırım yapmaya değiyor mu? “Evet kesinlikle” diyor Özkan Demir. “Burada bir kalfanın kazanacağı aylık ücret 3 bin-4 bin euro civarında, usta ise 4 bin - 5 bin 500 euro alıyor. Vasıfsız işçi dediğimiz, yeteneğine, becerisine ve çalıştığı saate bağlı olarak yaklaşık 3 bin 500 euro kazanabiliyor.” Özkan Demir bir usta olarak çalışma hayatına devam etmekten memnun. “Üniversiteye gitmeyi düşünmediniz mi?” sorusuna, “Ustalık belgesiyle de üniversite yolu açıktı, başvurabilirdim. Ama ben yaptığım işi, zanaati seviyorum. O yüzden üniversiteyi hiç düşünmedim” diye cevap veriyor.
Ustalığın yolu 4 aşamalı sınav
Duvar ve beton ustası olmak için 4 aşamalı bir sınavı geçmek gerekiyor. Bu sınava hazırlanmak için alınacak eğitimin bedeli yaklaşık 7200 euro. Buna toplam 2550 euro’yu bulan maliyet de (ders materyali, 2 farklı bölümün sınav ücreti, uygulama sınavının ek ücreti ve yazılım bedeli) ilave edildiğinde ödenecek bedel 9750 euro’yu buluyor. Ustalık sınavına hazırlanmak için de aşağıdaki temel dersleri tamamlamış olmak gerekiyor:
- Yapı tekniği (statik bilgisi, bağlama bilgileri, yapı konstrüksiyonu)
- Malzeme bilgisi (beton, kaya, ahşap ve diğer inşaat malzemeleri)
- Fizik bilgisi (sıcaklık, nem, yanma ve ses izolasyonu)
- Sipariş yönetimi (bina kanunu, yapı anlaşma hukuku, bina normları)
- İşletme yönetimi ve organizasyonu (yapı operasyonu, hesaplama, kaza önlemleri)
- İnşaat projesi planlama (CAD üzerinden veri girme, elle detaylı planlama)
- Proje ile ilgili müşteri görüşmeleri
- Hata ve zarar dokümantasyonu ile çözüm önerileri