Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, ISS'de kaldığı 14 gün boyunca 13 deney yaptı. Bunlardan sonuncusu olan Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emel Emregül'ün proje yürütücüsü olduğu METABOLOM deneyiyle uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin ortaya çıkartılması amaçlandı.
Fizyolojik ve biyokimyasal değişimler
Deneyle, astronotlardan toplanacak kan, idrar ve tükürük örnekleri üzerinde yapılacak moleküler düzeydeki detaylı analizlerle uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki etkileri araştırılıyor. Araştırmayla Gezeravcı'nın, uzay ortamı koşullarının etkisiyle gen ekspresyonlarında ve metabolizmalarında gerçekleşen fizyolojik ve biyokimyasal değişimlerin incelenmesi hedefleniyor.
Ayrıca, Türkiye'nin uzay araştırmalarında yerçekimi fizyolojisi, havacılık ve uzay tıbbı gibi konularda çalışacak uzmanlara daha fazla araştırma yapmak için faydalı veriler elde edilmesi amaçlanıyor. Bu verilerin, dünyadaki hastalıklar için yeni tedaviler ve önleyici tedbirlerin geliştirilmesinde faydalı olabileceği düşünülüyor.
Uluslararası Uzay İstasyonu’nda veda etkinliği vakti…
— Mehmet Fatih KACIR (@mfatihkacir) February 2, 2024
⏰ 17:50
Alper Gezeravcı’nın gerçekleştirdiği bu görev, insanlı ilk uzay misyonumuzdu.
İnşallah son olmayacak.
Yeniden, yeni ve daha iddialı programlarla uzay görevlerine devam edeceğiz.
Nice Alper yetişecek.
“O iş… pic.twitter.com/ylyQMLNnCr
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Gezeravcı'nın ISS'teki görevi boyunca 13 bilimsel deney gerçekleştirdiğini belirterek "Bilimsel çalışmalar, (Gezeravcı'nın) dönüşünden sonra da devam edecek. Bu deneyim, bilim insanlarımıza yeni araştırma olanakları sunacak. Türk bilim insanları, her alanda dünyayla yarışacak araştırmalar yapmaya devam edecek" ifadelerini kullandı.
Tamamlanan deneyler
Gezeravcı, ISS'ye ulaştığı günden bu yana her gün programına uygun şekilde deneylerini sürdürdü. Astronot Gezeravcı, MİYELOİD deneyiyle galaktik kozmik radyasyonun, yer çekimi değişikliklerinin ve uzayda kalış süresi boyunca maruz kalınan diğer zorlu faktörlerin, astronotların bağışıklık sistemi ve kan yapımı sürecini nasıl etkilediğini araştırdı.
Uzay ve savunma sanayisine kurşunsuz lehimleme konusunda kritik bilgiler sağlayacak MİYOKA deneyini yapan Gezeravcı, Türkiye'nin uzay, havacılık ve savunma sanayisi için yeni nesil malzeme geliştirme kabiliyeti kazanmasında önemli katkı sunması beklenen UYNA deneyini de gerçekleştirdi. Yer çekimsiz ortamdan etkilenen henüz işlevi keşfedilememiş genler ve bunların bağışıklık sistemiyle ilişkisini araştıran "MESSAGE" deneyine ilişkin de çalışmalar yürütüldü.
Muş Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinin önerisi olan ve öğretmenleri Birsen Geçer'in proje yöneticiliğini yaptığı "PRANET" deneyini de gerçekleştiren Gezeravcı, TÜBİTAK MAM'dan Prof. Dr. İskender Gökalp ile Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Bakan Yardımcısı Ahmet Yozgatlıgil'in proje yöneticisi olduğu uzay araçlarının itki sistemlerinin daha verimli hale getirilmesini amaçlayan gMETAL deneyine de imza attı.
Gezeravcı, ayrıca, Tuz Gölü'nde yetişen endemik Schrenkiella Parvula isimli halofit bitkinin uzay ortamına karşı verdiği fizyolojik ve moleküler tepkileri araştıran EXTREMOPHYTE deneyini yaptı.
Uzayda yaptığım bitki deneyleri, evimiz Dünya'nın sınırsız güzelliklerini anlamamıza yardımcı oluyor.
— Alper Gezeravcı (@TURKastro) February 2, 2024
Bu araştırmalar aynı zamanda değişen iklim olayları sebebiyle bitkilerin zorlu koşullara verdiği tepkiyi de ölçüyor
Attığımız her bir adım Dünya’mızın geleceği için. 🌍🌿🔬 pic.twitter.com/PdtL4BbuL5
Gelecekte uzayda yaşayacak yüksek sayıda insanın ihtiyaç duyacağı besinlerin sağlanması ve kapalı yaşam ortamlarındaki çevresel kontrollere destek vermesi için yeni bitkiler geliştirmeye yönelik ilk adım olan CRISPR-GEM ve mikroalg türlerinin uzayda yaşam destek sistemlerinde kullanılmalarının mümkün olup olmadığının araştırıldığı UzMAn deneyleri de bu süreçte gerçekleştirildi.
Gezeravcı, uzay ortamında alglerin, karbondioksitten oksijen rejenerasyonu, ek gıda temini, su iyileştirme, yaşam destek alanlarında kullanılmasını araştıran ALGALSPACE ve uzayda yaşamaya karşı oluşan hayati tepkimelerin "vokal kord" kaynaklı değişimlerle tespiti ve düşük yer çekimsizliğin sebep olduğu rahatsızlıkların ses frekanslarıyla tanımlanmasını sağlayacak VOKALKORD deneylerini de sürdürdü.
OKSİJEN SATURASYONU deneyiyle de yapay zeka desteğiyle verilen havanın oksijen seviyesi hesaplanarak düşük yer çekiminin sebep olduğu farklılıklar ve rahatsızlıkların tanımlanması hedeflendi.
Kaynak: AA