Kenya’da yürütülen kazılarda, soyu tükenmiş bir insan akrabası olan Paranthropus boisei’ye ait ilk el fosilleri gün yüzüne çıkarıldı. Bilim insanlarına göre bu keşif, söz konusu türün sanılandan çok daha gelişmiş bir el becerisine ve gorilla benzeri güçlü bir kavrama yeteneğine sahip olduğunu gösteriyor.
Fosiller, türün daha önce yalnızca kafatası ve diş kalıntılarından bilinen anatomisine dair büyük bir boşluğu dolduruyor. Paranthropus boisei, geniş çene yapısı ve dört kat büyük azı dişleriyle tanınıyor ve bu özellikleri nedeniyle uzun yıllardır “Fındıkkıran Adam (Nutcracker Man)” olarak adlandırılıyordu.
1,52 milyon yıllık elin sırları
Koobi Fora bölgesinde, Turkana Gölü’nün doğu kıyısında keşfedilen kısmi iskeletin 1,52 milyon yıldan biraz daha yaşlı olduğu tahmin ediliyor. El kemiklerinde uzun bir başparmak, düz parmaklar ve hareketli bir serçe parmak dikkat çekiyor.
Bu yapı, modern insanın çekiç tutarken kullandığı kavramaya benzer bir gücü mümkün kılarken; parmak kemiklerinin geniş formu gorillere yakın benzerlikler taşıyor.
Stony Brook Üniversitesi’nden paleoantropolog Carrie Mongle liderliğindeki ekip, bu el ve ayak kemiklerinin ilk kez Paranthropus boisei türüyle güvenle ilişkilendirilebildiğini belirtti. Bulgular, Nature dergisinde yayımlandı.
“Hem insan atası hem goril gibi”
Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü İnsan Kökenleri Bölümü Direktörü Tracy Kivell, bulguların “şaşırtıcı” olduğunu vurguladı:
“Bu el, açıkça bir insan atasına ait; ancak gorillere benzeyen özellikler de barındırıyor. Hiçbir başka homininde bu kadar goril benzeri bir el yapısı görmemiştik.”
Kivell, bu keşfin insan evrimi sürecinde el kullanımına dair olasılıkların “önceden düşünülenden çok daha geniş” olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Taş alet yapabilen bir tür müydü?
Paranthropus boisei, 1,3 ila 2,6 milyon yıl önce Afrika’nın doğusunda Homo habilis, Homo rudolfensis ve Homo erectus gibi türlerle aynı dönemde yaşadı. Uzun süredir yalnızca Homo türlerinin taş alet yapabildiği düşünülüyordu; ancak Kenya’da 2,9 milyon yıllık taş kalıntılarının bulunması, alet kullanımının daha geniş bir hominin yelpazesinde görülebileceğini ortaya koydu.
Mongle, P. boisei’nin el oranlarının taş aletleri manipüle etmeye elverişli olduğunu belirtti:
“Bu, Paranthropus’un gerçekten alet yaptığı anlamına gelmiyor; ancak anatomik olarak bunu yapmasına engel hiçbir şey yok,” dedi.
Smithsonian Doğa Tarihi Müzesi’nden paleoantropolog Ryan McRae de bulguların “Paranthropus alet yapıcısı olabilir” hipotezine güçlü bir dayanak sağladığını söyledi.
Hem tırmanıcı hem iki ayaklı
El yapısı, gorillerdeki gibi güçlü bir kavrama yeteneğini gösterirken; ayak kemiklerindeki kavisli yapı, türün iki ayak üzerinde yürümeye tamamen uyum sağladığını ortaya koyuyor.
Mongle, “Bu tür artık ağaçlarda yaşamıyordu, ama ellerini sert bitkileri kavrayıp işlemekte ustalıkla kullanıyordu,” dedi.
Leakey ailesinden üç kuşaklık keşif
Yeni fosiller, 2019–2021 yılları arasında Louise Leakey liderliğindeki ekip tarafından gün yüzüne çıkarıldı. Louise Leakey’in büyükbabası Louis Leakey ve büyükannesi Mary Leakey, 1950’lerde Tanzanya’da ilk P. boisei kafatasını bulmuş ve türe “Fındıkkıran Adam” adını vermişti.
Ancak dişlerdeki aşınma izleri, bu türün aslında sert kabuklu yemişleri değil, kök ve yumru gibi lifli bitkileri çiğnediğini ortaya koymuştu. Yeni el fosilleri, bu beslenme biçiminin el kullanımıyla doğrudan bağlantılı olabileceğini destekliyor.
Aynı coğrafyada iki tür: Komşu ama rakip değil
Fosiller, geçtiğimiz yıl aynı bölgede keşfedilen ve P. boisei ile Homo erectus’a ait olduğu düşünülen ayak izlerinin bulunduğu tabakanın hemen üzerinde ortaya çıkarıldı.
Bu durum, iki türün aynı dönemde yan yana, rekabet etmeden yaşayabildiğini düşündürüyor.
Kaynak: Gazete Oksijen




