Japonya kısa bir süre önce Ay'ın yüzeyine yumuşak inişi başarıyla tamamlayan beşinci ülke oldu ve bu başarıyı elde eden ABD, Rusya, Çin ve Hindistan gibi seçkin birkaç ülke arasına katıldı. Ancak Ay'a inişlerin önümüzdeki birkaç yıl içinde daha da yaygınlaşması muhtemel. Avrupa Uzay Ajansı'na (ESA) göre 2030 yılına kadar hem özel şirketler hem de hükümetler tarafından küresel çapta 100'den fazla Ay görevinin gerçekleştirilmesi bekleniyor.
Ay yolculuklarının arkasında ne var?
Peki neden tüm bu ülkeler Ay'a gitmek için yarışır halde? Mississippi Üniversitesi Hava ve Uzay Hukuku Merkezi İcra Direktörü Michelle Hanlon, "Ay bir deneme alanıdır" dedi ve sözlerine şöyle devam etti: "İnsanlığın uzayda nasıl yaşayacağını ve uzayın kaynaklarını nasıl kullanacağını öğrenmesi için Ay'a gitmesi gerekiyor. Ve bu gerçekten de evrendeki tüm büyük zenginliklere giden bir basamaktır"
Bu ülkelerin ve şirketlerin aradığı zenginliklerden bazıları Ay'da bulunuyor. Nadir toprak metalleri bu seyahatler için güçlü bir motivasyon oluşturuyor. Dünya'da nadir olmakla birlikte Ay'da bol miktarda bulunan ve teorik olarak nükleer füzyon reaktörlerine güç sağlamak için kullanılabilecek olan helyum-3 izotopu da Ay üzerindeki çalışmaların merkezinde yer alıyor.
Dünyanın aradığı güç Ay'ın içinde mi?
cnbc'nin haberine göre dünyanın aradığı gücün Ay yüzeyinde olduğuna dikkat çeken Hanlon sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu nasıl yapacağımızı henüz tam olarak çözemedik. Bu konuda pek çok teori var. Ancak bunu çözdüğümüzde, Ay'daki helyum-3 Dünya'ya, tüm Dünya'ya yüzyıllar boyunca ciddi bir güç sağlayabilir"
Ay bir sıçrama tahtasına dönüşebilir
Bir de ülkelerin peşinde olduğu bir başka hayati doğal kaynağın varlığı var: Su. İnsanların hayatta kalması için hayati önem taşımasının yanı sıra, su roket yakıtı yapımında da kullanılabilir; yani Ay bir gün roketler için bir yakıt ikmal istasyonu ve daha derin uzay araştırmaları için bir sıçrama tahtası haline gelebilir.
ABD Barış Enstitüsü'nde Çin programında yer alan kıdemli danışmanı Dean Cheng, "Ay'da önemli bir varlık göstermeyi başaran her kim olursa olsun, siyasi sistemi, ekonomik sistemi ve jeopolitik rekabette kimin önde olduğu hakkında söz sahibi oluyor" dedi ve ekledi: "Ancak bunun ikinci ve daha yeni bir parçası da Ay'da Dünya için faydalı ya da gelecekteki uzay uçuşları için yararlı önemli kaynaklar olduğuna inanmaları."
