05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 15.08.2025 10:56 | Son Güncelleme: 15.08.2025 12:29

Yeni yapay zeka sistemi geliştirildi: Hayali konuşmayı söze dönüştürebiliyor

Felçli bireylerin yalnızca kafalarında konuşmayı hayal ederek düşüncelerini doğrudan söze dönüştürmelerini sağlayan yeni bir sistem geliştirildi. Bu yöntem, daha önce fiziksel olarak konuşma girişimi gerektiren tekniklere göre çok daha az efor istiyor
Yeni yapay zeka sistemi geliştirildi: Hayali konuşmayı söze dönüştürebiliyor
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Stanford Üniversitesi’nden Benyamin Meschede-Krasa ve ekibi, felçli kişilerin yalnızca “zihinlerinden konuşmayı canlandırarak” iletişim kurabilecekleri daha rahat bir sistem geliştirdi. Araştırmada, ALS (Amiyotrofik Lateral Skleroz) veya beyin sapı felci nedeniyle ağır felç yaşayan dört gönüllü yer aldı.

Katılımcıların konuşma ile ilişkili motor korteks bölgelerine daha önce mikroelektrotlar yerleştirildi.

Katılımcılardan belirli kelime ve cümleleri hem fiziksel olarak söylemeye çalışmaları hem de yalnızca zihinden söylemeyi hayal etmeleri istendi. Sonuçta, hayali konuşma ile fiziksel konuşma girişiminde oluşan beyin aktivitesinin benzer olduğu, ancak hayali konuşmada sinyallerin daha zayıf olduğu belirlendi.

Ekip, bu sinyalleri tanıyabilen ve çözümleyebilen bir yapay zekâ modeli eğitti. Sistem, 125 bin kelimelik bir veri tabanına dayalı çalışıyor. Kullanıcı gizliliğini korumak için yapay zekâ, yalnızca “Chitty Chitty Bang Bang” parolasının düşünülmesiyle aktif hâle geliyor ve bu parola %98 doğrulukla algılanabiliyor.

Deneylerde, yalnızca zihinden bir kelimeyi söylemeyi hayal etmek, modelin doğru çözümleme yapmasını %74’e kadar sağladı. Her ne kadar bu oran, fiziksel konuşma girişimini çözümleyen sistemlerden düşük olsa da, araştırmacılar sensör ve yapay zekâ geliştikçe başarının artacağını belirtiyor.

Şimdilik basit kelimeler üzerinde çalışabiliyor

Katılımcılar, yöntemin daha hızlı ve daha az yorucu olduğunu ifade etti. Ancak Hollanda’daki UMC Utrecht’ten Mariska Vansteensel, sistemin “konuşma girişimi, söylenmek istenen sözler ve zihinde kalması gereken düşünceler” arasında net bir ayrım yapmadığını, bu nedenle güvenlik mekanizmalarının geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Durham Üniversitesi’nden Benjamin Alderson-Day ise sistemin “zihin okuma” olarak tanımlanamayacağını, şimdilik yalnızca basit kelimeler üzerinde çalışabildiğini belirtti.

Stanford ekibinden Frank Willett ise tüm beyin-bilgisayar arayüzlerinin, en yüksek tıbbi etik standartlara uygunluğu sağlamak amacıyla federal kurumlar tarafından denetlendiğini hatırlattı.

Kaynak: Gazete Oksijen