20 Nisan 2024, Cumartesi
Haber Giriş: 17.04.2023 14:05 | Son Güncelleme: 17.04.2023 16:15

Birleşik Krallık gelecekteki salgınlar için genetik erken uyarı sistemi geliştiriyor

Wellcome Sanger Enstitüsü'nden araştırmacılar gelecekte ortaya çıkabilecek salgınlar için, solunum yolu virüslerini önceden tespit etmeyi amaçlayan bir genetik dizilim sistemi oluşturmayı amaçlıyor
Birleşik Krallık gelecekteki salgınlar için genetik erken uyarı sistemi geliştiriyor

İngiliz araştırmacılar, solunum yolu virüslerinin genetik değişimlerini dünya çapında dolaşım halindeyken izlemek için çığır açan bir teknoloji geliştiriyor. Sistem, tehlikeli yeni varyantları ortaya çıktıklarında tespit etmek ve yeni hastalıklar ve gelecekteki pandemiler için bir erken uyarı sistemi olarak kullanılacak. Merkezi Cambridgeshire'daki Wellcome Sanger Enstitüsü'nde bulunan ekip, teknolojiyi ucuz, kullanımı kolay ve çok çeşitli virüslerin küresel gözetimini sağlamak için ölçeklendirilebilir hale getirmeyi amaçlıyor. Hedefler arasında influenza virüsleri, solunum sinsityal virüsü (RSV), corona virüsler ve daha önce bilinmeyen patojenler yer alacak. 

Solunum Virüsü ve Mikrobiyom Girişimi adlı projenin nihai amacı, bir hastadan alınan burun sürüntüsünden toplanan tek bir örnekte tüm viral, bakteriyel ve fungal türleri tanımlamak için DNA dizileme teknolojisini kullanacak bir sistem oluşturmak. Genetik araştırmaları ve DNA dizilimi konusunda dünyanın önde gelen merkezlerinden biri olan Sanger Enstitüsü'nde projeye liderlik eden Ewan Harrison, "İngiltere, Covid-19'un genomik takibinde öncüydü ve pandemi sırasında gezegen genelinde dizilenen tüm Sars-CoV-2 genomlarının yaklaşık yüzde 20'sinden sorumluydu" dedi. 

"Pandemi tetiklemesi muhtemele etkenler"

Elde ettiklerin verilerin Sars-CoV-2'nin nasıl değiştiğini takip ettiklerini kolaylaştırdığını belirten Harrison, "Bu, hastalıkla mücadeleye yardımcı olmak için harika bir yardımdı. Şimdi tüm solunum yolu virüsleri için küresel bir genomik gözetim oluşturulmasına katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Ne de olsa bunlar yeni pandemileri tetiklemesi en muhtemel etkenler" ifadelerini kullandı. 

Gelecekteki pandemi tehdidinin bir örneği de corona virüsler. Son 20 yılda üç kez, daha önce bilinmeyen bir corona virüs insanları enfekte etmek üzere ortaya çıktı: Çin ve bazı ülkelerde Sars, Orta Doğu'da Mers; ve tüm gezegeni etkileyen Covid-19. Ancak, Covid salgını sırasında genomik araştırmaların kullanılması, teknolojinin dikkate değer potansiyelini ortaya çıkardı. Aralık 2020'de İngiltere'nin güneydoğusunda Covid vakalarında ani bir artış olduğunda, teknoloji bu dalgalanmanın yeni, daha bulaşıcı bir varyantın ortaya çıkmasıyla tetiklendiğini gösterdi. Başlangıçta Kent suşu olarak bilinen bu tür, daha sonra Sars-CoV-2 Alfa varyantı olarak yeniden etiketlendi.

"Oyunun kurallarını değiştirdi"

Sanger Enstitüsü'nün genomik gözetim biriminin lideri John Sillitoe, "Bu keşif oyunun kurallarını değiştirdi. Genomik verileri çok hızlı bir şekilde ürettik ve bu varyantın çok yüksek bir oranda bulaştığını görebildik. Birdenbire dünya genomiğin neler yapabileceğini gördü. Virüslerdeki değişiklikleri diğer yöntemlere kıyasla çok çok daha hızlı bir şekilde görmenizi sağlıyor ve şimdi bu gücü kullanacağız" dedi. 

Sanger ekibi, projede Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı, İngiliz akademisyenler ve diğer kamu sağlığı kurumlarıyla işbirliği yaparak, tek bir örnekten sadece bir virüs varyantını değil, bir hastayı enfekte ediyor olabilecek tüm virüsleri dizilemelerine olanak tanıyacak teknikler geliştirmeyi amaçlıyor. Tipik olarak numuneler, yeni ortaya çıkan bir hastalığın belirtilerinin ilk kez görülmesi muhtemel olan bir hastaneye yeni kabul edilen bireylerden alınacak. 

Ancak böyle bir teknolojinin dünyanın dört bir yanındaki laboratuvarlara uyarlanabilir olması gerekecek. Sillitoe, "Birleşik Krallık ve bir ya da iki diğer gelişmiş ülkenin solunum virüsü genomlarının nasıl dizileceğini öğrenmesi ve başka kimsenin öğrenmemesi iyi olmaz. Küresel olarak bu tür bir gözetimimiz yoksa, gezegenin büyük bir kısmına yayılana kadar tehlikeli yeni bir varyantı tespit edemeyiz" diye ekledi.

"Aşı ve ilaç geliştirmeyi de hızlandıracak"

Harrison, The Guardian'a yaptığı açıklamada teknolojinin üç farklı versiyonunun test edildiğini söyledi. Harrison, "Önümüzdeki aylarda, parçaları değiştirip değiştiremeyeceğimizi göreceğiz ve muhtemelen sonunda bir melez ortaya çıkaracağız. Amacımız bir yıl içinde kullanılabilir bir sistemi faaliyete geçirmek, ancak bundan sonra da iyileştirmeler için her zaman yer olacaktır" şeklinde konuştu. Şu anda birçok solunum yolu virüsü için 2 bin kadar genomu dizilediklerini aktaran Harrison, "Yakın gelecekte her biri için yüz binlerce genom oluşturmak istiyoruz. Sağlayacakları bilgiler, sadece yeni bir hastalığın izini sürmek için değil, aşı ve ilaç geliştirmeyi hızlandırmak için de paha biçilmez olacaktır" dedi. 

Sanger Enstitüsü'ndeki ekip, genomik araştırmaları yeni ortaya çıkan diğer virüsleri de kapsayacak şekilde genişletmeye çalışan tek bilim insanı grubu değil. ABD ve Almanya'daki merkezler de benzer projeler üzerinde çalışıyor.