23 Aralık 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 23.04.2021 06:00 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:15

T hücrelerinize güvenin

T hücrelerinize güvenin

Dünyanın dört bir yanından varyant haberleri geldikçe, bazılarının aşılardan kaçabileceği, insanlığın sonsuza kadar bu virüsten kurtulamayacağı inancı yerleşiyor. Ancak bu doğru değil. Evet, dolaşan birkaç varyant var ve bazılarının daha bulaşıcı olduğu doğru. Evet, sürü bağışıklığına ulaşana kadar maske takmaya, kendimizi ve başkalarını korumaya devam etmeliyiz. Ancak bulaşıcı hastalık uzmanları, varyantlardan herhangi birinin daha öldürücü olduğuna dair kesin bir kanıt bulunmadığını ve şu anda varyantların aşılarımızı tamamen etkisiz hale getireceğini düşünmek için hiçbir neden olmadığını söylüyor. Çünkü Covid aşıları sadece antikor üretmiyor, virüsle savaşan bir başka bağışıklık tepkisini tetikliyor. Covid’e karşı bağışıklık ile ilgili araştırmaların çoğu aşılama veya doğal enfeksiyon yoluyla elde edilen antikorlara baktı. Bu küçük savaşçılar, koronavirüsün peşine düşüyor, hücrelerimize bağlanmasını ve enfeksiyon oluşturmasını engelliyor. Ancak antikorlar hikayenin tamamını anlatmıyor. California Üniversitesi’nde virolog Dr. Jay Levy , “Antikor seviyem düştü, Covid’e karşı koruma ortadan kalktı diye düşünmeyin, bu tamamen yanlış” diyor. Çünkü bağışıklık sistemimizde antikorlara ek olarak, hücre aracılı bağışıklık tepkisi olarak bilinen başka bir bölüm daha var. Covid aşıları sadece antikor üretmiyor; ayrıca bağışıklık sisteminizi T hücreleri üretmeye teşvik ediyor. Bulaşıcı hastalık uzmanı Monica Gandhi, ‘T hücreleri virüse karşı ana savunma hattıdır.’ diyor. T hücreleri, koronavirüsün birçok farklı versiyonunu tanıyabiliyor,  gerekirse yeni antikorlar üretmesini sağlıyor. Mutasyonlar olsun ya da olmasın, T hücreleri virüsü yine de tespit edip harekete geçebiliyor. Aşılanmış veya Covid geçiren kişilerde hücre aracılı bağışıklık tepkisini araştıran uzmanlar, katılımcıların güçlü T hücresi tepkileri ürettiğini ortaya çıkardı. Ayrıca varyantların, aşıyla kazandığımız bağışıklığı zayıflatmadığına dair kanıtlar da var. Araştırmalar, Covid söz konusu olduğunda, hafif bir enfeksiyon ile ciddi bir hastalık arasındaki farkın güçlü T hücresi tepkisi olduğunu gösteriyor. Gandhi, “Aşı olursanız, enfekte olma konusunda endişelenmenize gerek yok. Enfekte olsanız bile şunu bilin, ağır geçirmeyeceksiniz” diye konuşuyor. Gandhi’ye göre, antikor seviyeleri zamanla azalsa bile, T hücreleri bizi varyantlara karşı bir süre daha korumaya devam edecek. Koronavirüsün, hücresel bağışıklık tepkisinden tamamen kurtulmak ve aşılarımızı işe yaramaz hale getirmek için çok büyük oranda değişmesi gerek. Dr. Jay Levy, “Hücresel bağışıklık tepkisi kapsayıcı, bu yüzden bir varyantın sahip olabileceği küçük değişiklikleri yakalayabilir ve etkisiz hale getirebilir” diyor. T hücrelerinin sağladığı bağışıklık uzun yıllar sürebilir. 2003’teki SARS vakalarında,  T hücre bağışıklıklarının 17 yıla kadar devam ettiği görüldü. T hücresi tepkisi, 34 yıldır kızamığa karşı aşılanmış kişilerde korumaya devam ediyor. Covid henüz bir yaşında. Bu nedenle T hücresi korumasının ne kadar süreceğini kesin olarak bilmiyoruz. Ancak ilk kanıtlar uzun süreceğini gösteriyor. Bazı uzmanlar, er ya da geç takviye dozlara gerek olabileceğini söylüyor. Ancak hücresel bağışıklığımızın dayanıklılığı göz önüne alındığında, birçok bulaşıcı hastalık uzmanı, bu dozlara yakın gelecekte ihtiyaç olmayacağını düşünüyor. Bu nedenle aşı olduysanız, bir varyantla ilgili tüyler ürpertici bir haber okuduğunuzda, rahat bir nefes alın ve T hücrelerinize güvenin.


‘Rüya aşı’ gerçek olur mu?

2017 yılında aşı geliştirme konusunda yıllardır çalışan üç önde gelen bilim insanı koronavirüslerin sorumlu olduğu SARS ve MERS salgınlarının ardından sıradışı bir görüşü ortaya attı ve tüm koronavirüslere karşı etkili olabilecek tek doz bir ‘rüya aşı’nın geliştirilebileceğini söyledi. Ancak salgın tehdidi geçtiği için bu fikir çok da taraftar bulmadı. ABD’deki Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Merkezi, uzmanlara bekledikleri desteği ve fonlamayı sağlamadığı için araştırmalar ilerleyemedi. Şimdi Covid-19 nedeniyle can kaybı 3 milyona yaklaşırken “pankoronavirüs” adı verilen bu aşı projelerinden iki düzinesi geliştirme aşamasında. Bu projelerden biri bile başarılı olursa koronavirüsler bir daha ne şekilde olursa olsun karşımıza çıktığında elimizde salgını başlamadan bitirebilecek bir “rüya aşı” olacak. 

İyi haber: Aşı olan bulaştırmıyor

Bilim insanları cevabı en çok merak edilen sorulardan birini daha yanıtlamaya çok yaklaştı. Aşılamanın insanları virüse karşı koruduğu ve virüsü alsa bile hastalığı ağırlaşmadan atlatabildiği biliniyor. Ancak aşı olan kişinin virüsü başkalarına bulaştırıp bulaştırmadığı net değil. Newscientist dergisi bununla ilgili son araştırmaların sonuçlarını yayınladı. Haberler iyi. Pfizer/BioNTech’in bulaşı önlemede yüzde 90 etkili olduğu anlaşıldı. Ancak bir sorunumuz var. Dünyada hiçbir ülke 16 yaş ve altındaki çocukları aşılama kapsamına dahil etmedi. Yani aşıların bu yaş grubu için güvenli olduğunu öğrenene kadar çocuklar aracılığıyla yayılma sürecek.

Üçüncü doz gerekecek mi?

Türk bilim insanları Uğur Şahin ve Özlem Türeci’nin kurduğu Biontech ile birlikte dünyanın ilk aşısını üreten Pfizer’ın CEO’su Albert Bourla, salgınla mücadelede bağışıklığı artırmak için aşıları tamamlanmış kişilere 6-12 ay içerisinde üçüncü doz aşı yapılabileceğini söyledi. Bourla, koronavirüs aşılarının her yıl tekrarlanması gerektiğini de öne sürdü. Bourla’nın açıklamalarının ardından Beyaz Saray’ın koronavirüsle mücadele gücü baş yetkilisi David Kessler Financial Times’a “Bağışıklığı artırmak için ekstra doz aşı ihtimalini değerlendirmeliyiz. Ancak an itibarıyla aşıya en çok ihtiyaç duyanların ulaşmasını sağlamalıyız. Yeterli doz sayısına ulaştığımızda, 6-9-12 ay içerisinde üçüncü doz aşı yapılması için hazırlanmalıyız” dedi.