İzzeddin Çalışlar / izzeddin@me.com
24 Nisan, Lozan’da yarım kalan bazı konuların karara bağlanma günüydü. Bir yandan Osmanlı Devleti’nin borçları ve demir yolları konuşulurken diğer yandan Trakya, Suriye ve Irak sınırları belirleniyordu. Yunan delegasyonu da Ege Bölgesi’nde yarattığı tahribat karşılığı ödemesi gereken tazminattan kurtulmak için aynı günü seçmişti. Meriç Nehri’nin çizdiği doğal sınırın batısında kalan Karaağaç, halen işgal altındaydı. O gün Yunanistan savaş tazminatı ödemek yerine Karaağaç’ı Türkiye’ye bırakmayı teklif etti. Bu tam olarak bir teklif de sayılmazdı; çünkü kabul görmemesi durumunda Yunan Heyeti konferansı terk edecek, konferans bir kez daha sekteye uğrayacak, savaş haline geri dönülecekti. Teklifin kabul edilmesi için öngörülen süre ise iki gündü. İsmet (İnönü) Paşa bir kez daha Ankara’ya danışma ihtiyacı duydu ve durumu Mustafa Kemal Paşa’ya iletti. Gelen yanıt TBMM Hükümeti’nin diğer sorunlarının olumlu bir şekilde çözülmesi durumunda, savaş tazminatı yerine Karaağaç’ın kabul edilebileceğiydi. 26 Nisan’da öğleden sonraki oturumda, İsmet Paşa teklifi kabul etti ama diğer konulardaki isteklerinin karşılanması için her çabanın gösterilmesi gibi pek de somut sayılmayacak bir güvence şartını karara ekletti.