Avustralya, ciddi suçlardan hüküm giymiş yüzlerce yabancı uyrukluyu, Pasifik’teki küçük ada ülkesi Nauru’ya göndermek için gizli bir milyar sterlinlik (1.3 milyar dolar) anlaşma imzaladı.
Anlaşmaya göre Nauru, cinayet, pedofili ve soygun gibi ciddi suçlardan hüküm giymiş kişilerin yerleşeceği Avustralya’nın “denizaşırı ceza kolonisi” haline gelecek.
Eleştiriler: Tarih tekerrür mü ediyor?
Canberra’daki eleştirmenler, sekiz mil karelik adanın “çöp sahasına” dönüşeceğini ve bu uygulamanın 18. ve 19. yüzyıllarda Britanya’nın aşırı kalabalık cezaevleri sorununu çözmek için Avustralya’yı kullanmasına benzer bir yaklaşım olduğunu söylüyor.
Anlaşma geçen Cuma günü sessiz sedasız imzalandı. Buna göre Avustralya, dünyanın en küçük üçüncü ülkesi olan Nauru’ya, deport edilen yabancı uyruklular için konaklama ve yeniden yerleşim desteği sağlanması karşılığında 30 yıl boyunca ödeme yapacak. Avustralya yetkilileri, ilk deportların konaklaması için hazırlıkların tamamlandığını açıkladı.
Sert göçmenlik politikaları
Avustralya, küçük teknelerle gelen sığınmacıları caydırmak için son yıllarda dünyanın en katı göçmenlik politikalarından bazılarını uyguladı. Bu kişiler, Avustralya’ya ulaşmadan önce gözaltına alınarak Nauru’ya gönderiliyor ve burada işlemden geçiriliyor.
Daha önce Manus Adası’na, Papua Yeni Gine’ye sığınmacı gönderme girişimi de olmuş, ancak merkez kapanınca bu plan başarısız olmuştu.
Suçluların göçü ve yasal dayanaklar
Avustralya Yüksek Mahkemesi, 2023’te göçmenlik merkezlerinde yabancı uyruklu suçluların cezalarını tamamladıktan sonra süresiz tutulamayacağını hükmetti. Bu kişiler arasında vatansız olanlar ve ülkeleriyle işbirliği yapmayanlar bulunuyor.
Yeni anlaşmaya göre Nauru, mülteci vizesi reddedilmiş ve suç geçmişi olan kişiler için yeniden yerleşim alanı sağlayacak.
Avustralya, Nauru’ya yeniden yerleşim programı için başlangıçta 200 milyon sterlinlik bir fon verecek. Bunun yanında anlaşmanın 30 yıllık süresi boyunca her yıl 35 milyon sterlin ödenecek. Eğer Nauru, beklenen sayıda deportu kabul etmezse, bu fonlar geri alınabilecek.
Tepkiler ve eleştiriler
Avustralya hükümetinin politikaları eleştirilere neden oldu. Yeşiller Partisi Senatörü David Shoebridge, Nauru’nun “Avustralya’nın çöp sahasına dönüştürüldüğünü” ifade etti ve adanın neredeyse hiç ekonomisinin olmadığını belirtti.
Human Rights Watch, yasaların Avustralya’ya kişileri bilgilendirmeden deport etme imkanı sağladığını ve daha önce Nauru’ya gönderilen sığınmacıların tıbbi ihmal gördüğünü vurguladı.
Nauru halkı arasında ise deporteler konusunda karışık duygular olduğu bildirildi. Bir iş insanı, “Kolay para kazanma yöntemi” diyerek, ada halkının dayanıklı olduğunu, ancak yüzlerce suçlunun getirilmesinin tartışmalı olduğunu belirtti.
Nauru nasıl bir ülke?
Nauru, 1968’de Avustralya’dan bağımsızlığını kazandı ve o dönemde dünya çapında karlı bir fosfat endüstrisinin sahibi oldu. Bir zamanlar dünyanın en zengin ülkelerinden olan ada, hükümetin kötü yönetimi nedeniyle şimdi kişi başına düşen milli gelirde bölgenin en düşüklerinden biri olan 7.500–9.000 (yaklaşık 12 bin dolar) sterlin seviyesinde.
Nauru’da her dört kişiden biri temel ihtiyaçların altında yaşıyor ve ada, bölgedeki en düşük insan gelişim göstergelerine sahip ülkelerden biri olarak öne çıkıyor.
Kaynak: Gazete Oksijen