Bir saat uyusa 30 kişi ölürdü

Paris metrosundaki kalabalığı yararak ilerleyen polis “Kimlik kontrolü! Genel arama!” diye bağırıyordu. Ufak tefek delikanlı koltuğa gömüldü ve çantasına sıkı sıkı tutundu.
Polis bir sahtekarın peşindeydi. Aradıkları kişi işinin ustasıydı, 1944’te Vichy Fransası’nda, yani Almanların Fransa’yı yenmesinden sonra Vichy kentinde kurulan Fransız hükümetinin topraklarında kusursuz sahte kimlik belgeleri düzenliyordu. Polis memuru çantasında ne olduğunu sorunca delikanlı “Sandviç” deyip gösterecek gibi yaptı. Polis bakmadan yoluna devam etti.
Ama bu genç bizzat sahtekar Adolfo’ydu. Çantasında hazine saklıydı: 50 boş kimlik kartı, ıstampalar, divit ve zımba. Belediye katibinin yazısını taklit ederek isim ve adresler yazıyor, kat kat kağıt basıyor, işleyip aralarına filigran koyuyordu düzenliyordu. Dikiş makinesiyle pasaportlardaki resmi deliklerin aynısını yapıyordu. Eskitmek için başyapıtlarını piponun alt tarafını kullanarak ve kendi özel tozuyla aşındırıyordu.
Bu belgelerle birçok hayat kurtardı. Her birinde bir Yahudi’nin ismini ve doğum yerini değiştiriyordu. Başka biri tarafından hazırlanan kendi sahte kimliğindeki ismi Julien Adolphe Keller’di ve gerçek doğum yeri olan Buenos Aires yerine Alsace yazıyordu. Sahte pasaportlar, vaftiz ve doğum belgeleriyle desteklenen bu kimliklerle 10 bin kadar Yahudi tutuklanıp ölüm kamplarına gönderilmekten kurtuldu. Çoğu çocuktu. Almanların hakkında tutuklama kararı çıkardığı kişilere hızla yeni bir kimlik düzenliyordu. O gün metroda bulunma sebebi de buydu.