Buraya nasıl geldin?
Önce ocak ayında normal bir şekilde uçtuk, sonrasında bir haftalığına eve döndüm geri geldim. Yaklaşık yedi haftadır buradayım.
İki ay önce buraya Oksijen için geldiğimde bu işgal ihtimalinin biraz abartıldığını düşünmüştüm. Sen ne düşünüyordun?
Sanırım hiçbirimiz bunu beklemiyorduk. ABD istihbaratı ve Beyaz Saray haklı olarak uyarıyordu ancak sahadan baktığımızda olması imkansız bir durum gibi gelmişti. Özellikle Ukraynalılarla konuştuğunda burada kimsenin böyle bir işgali beklemediğini düşünürdün. Hatta ABD’nin biraz da işleri kızıştırmak için “ani işgal” ifadesini kullandığını düşünüyorduk. Ukraynalı resmi mercilerle konuştuğumuzda da Rusya’nın saldırganlığıyla 8 yıldır yaşadıklarını ve bir işgalin mümkün olmadığını ifade ediyorlardı. Benim böyle bir ihtimali gözetmeye başladığım nokta ise Putin’in 57 dakikalık konuşması sonrasında oldu. Donbas’ın Rus topraklarında olduğunu söylediği konuşmadan bahsediyorum. Bu konuşmanın en korkutucu tarafıysa, detaylıca Ukrayna’nın neden egemen bir devlet olmadığını anlatması oldu. Bir gün sonra da işgal başladı.
İnsanların kızgınlıkları Putin’e yönelik. Oysa bu iki ülke komşu. Sence ateşkes ile geçecek bir kızgınlık mı bu?
Ukraynalılar bence şu anda epey ödün vermeye hazırlar çünkü kaybedecek çok şeyleri var. Ancak bir ateşkes ile geçebilecek bir kızgınlıktan ve düşmanlıktan bahsetmiyoruz. Bence Rusya’ya hissedilen bu duygular, nesiller boyu sürecek bir durumun habercisi.
Bölgenin kültürel kodlarından haberdarsın. Kiev’de bunu görebileceğini tahmin eder miydin?
Asla, asla. Bu, kendini sürekli dürtmen gereken tarzda haberlerden çünkü çok çabuk büyüyor ve çok korkunç. Yalnızca Ukrayna değil tüm dünya düzeni için çok ciddi yaptırımları olacak gelişmeler bunlar. Bu savaşın sonucunda dünya değişecek. Putin de bunu istiyor; dünya düzenini kendi lehinde değiştirmek istiyor. Rusya bile şimdiden değişmeye başladı. Facebook, Twitter kapalı. Yabancı medya çalışanları sahte haber yasasıyla 15 yıl hapse girmemek için çalışmıyor. Rublenin değeri yerlerde. Yabancı şirketler akınla ülkeden çıkıyor. Olanlar yalnızca Ukrayna’yı etkilemiyor; çok büyük gelişmeler görüyoruz. Çok korkunç gelişmeler. Bunları kimse tahmin edemezdi.
Taliban haberleri için gittiğimiz Afganistan’da da karşılaşmıştık. Orası da bir sıcak bölge. Farklı mı?
Hepsi kalp kırıcı, gördüklerimizin hepsi çok trajik. Bir haberci olarak oralarda bulunduğunda, sende de bir izi kalmadan çıkamıyorsun. Karşılaştırmak çok zor ancak şunu söyleyebilirim: Her seferinde kalbim kırılıyor ve her seferinde sade vatandaşların cesareti ve direncine şahitlik etmek beni benden alıyor. Bir hafta önce fırıncı veya tamirci olan kişilerin birden yeni bir varoluşu bedenlemesi ve küçük de olsa kahramanlık anlarına vesile olmalarını görmek beni mahçup ediyor.
Christian Amanpour'un ünvanını 38 yaşında devraldı
Clarissa Ward 31 Ocak 1980’de Londra’da doğdu. Babası İngiliz, annesi Amerikalı. Londra ve New York’taki ilk ve orta öğreniminin ardından Yale Üniversitesi’nden mezun oldu. Gazetecilik hayatına 2003’te Fox News’in New York’taki merkezinde dünya haberleri bölümünde başladı. Saddam Hüseyin’in yakalanması, Endonezya ve çevre ülkeleri vuran tsunami ile Arafat ve Papa John Paul II’nin ölümü gibi haberlerde prodüksiyon ekibinde görev yaptı.
2007’de Ortadoğu muhabiri olarak Fox Beyrut bürosunda çalışmaya başladı. Saddam Hüseyin’in idamı gibi haberleri izlemenin yanı sıra aralarında General Petraeus’un da bulunduğu bölgenin aktörleriyle röportajlar yaptı.
2006-2010 arasında ABC News’ün Moskova muhabirliğini yürüttü. Rusya, Gürcistan’ı işgal ettiğinde Gürcistan’daydı. Japonya’daki deprem ve tsunami ile Afganistan savaşını da izledi.
2010-2014 arasında CBS News’de çalıştı. Ünlü 60 Minutes programına katkı yaptı, CBS This Morning'de yedek anchor görevini üstlendi.
2015’te CNN’e geçti. Londra merkezli olmak üzere tüm önemli dünya olaylarında çalışacağı açıklandı. 10 yıldan fazladır değişik yerlerdeki çatışmaları izleyen bir gazeteci olarak, 2016’da BM Güvenlik Konseyi toplantısında Suriye’deki savaş üzerine bir konuşma yaptı.
CNN, 2018’de Christian Amanpour’a ait olan chief international correspondant ünvanını Clarissa Ward’a verdi. Afganistan ve Rusya’daki gelişmeleri izlemeye devam etti. Kremlin muhalifi Alexei Navalny’nin Rus istihbaratı tarafından takip edilip, zehirlenmesiyle ilgili önemli haberlere imza attı. Ward, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimini cepheye yakın noktalardan izlemeye devam ediyor.
Yedisi Emmy olmak üzere çok sayıda gazetecilik ödülü aldı. On All Fronts: The Education of a Journalist adlı bir kitabı var.
Fon yöneticisi Phillip von Bernstorff ile evli, iki çocukları var. Ana dili İngilizce’nin yanı sıra Fransızca ve İtalyanca biliyor. Rusça, Arapça, İspanyolca konuşabiliyor. Başlangıç düzeyinde Çince (Mandarin) bilgisine sahip.