05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 08.10.2025 10:39 | Son Güncelleme: 08.10.2025 11:03

Çocukların akıllı telefon kullanımı: Danimarka yasaklıyor, Japonya sınırlıyor, peki Türkiye ne yapıyor?

Dünyada sürekli yeniden alevlenen bir tartışma var: çocukların akıllı telefon kullanımı. Hükümetler bu konuda farklı kararlar alıyor. Danimarka 15 yaş altı çocukların telefon kullanımını yasaklamayı düşünüyor, Japonya ise günde iki saatle sınırlandırdı. Peki Türkiye'de bu konudaki uygulamalar neler?
Çocukların akıllı telefon kullanımı: Danimarka yasaklıyor, Japonya sınırlıyor, peki Türkiye ne yapıyor?
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, bu hafta parlamentonun açılış konuşmasında ülkesinin 15 yaş altına sosyal medya yasağı getirmeye hazırlandığını açıkladı. Frederiksen, “Bir canavar serbest bıraktık. Cep telefonları ve sosyal medya çocuklarımızın çocukluğunu çalıyor” diyerek yeni dönemin sinyalini verdi.

Frederiksen’e göre ülkedeki çocuklar giderek daha fazla kaygı, depresyon ve dikkat dağınıklığı yaşıyor. 11–19 yaş arası erkeklerin yüzde 60’ı boş zamanlarında hiç arkadaş görmüyor; 13 yaşın altındaki çocukların yüzde 94’ünün sosyal medya hesabı var.

Yeni plan, 15 yaş altına sosyal medya yasağını ve okullarda telefonların tamamen kaldırılmasını öngörüyor. Aileler, 13 yaşından itibaren yazılı izinle istisna tanıyabilecek.

Bu çıkış, Danimarka’nın Şubat ayında aldığı 'okullarda cep telefonu yasağı' kararının devamı niteliğinde. Hükümetin çocukların iyi oluşuna dair raporu, 13 yaş altına kişisel akıllı telefon veya tablet verilmemesini önermişti.

Danimarka Dijitalleşme Bakanı Caroline Stage, kararı “dijital esaretten kurtuluş” olarak tanımladı:

“Çocuklarımızın dijital hayatını, onların iyiliğini asla gözetmeyen platformlara bıraktık. Artık sorumluluğu geri almalıyız.”

Japonya: 'Günde iki saat yeter'

Danimarka’nın aksine Japonya’da yasak yerine sınırlama modeli tartışılıyor. Ülkenin orta kesimindeki Toyoake kasabası, geçtiğimiz ay belediye meclisinden geçirdiği kararla telefon kullanımını günde iki saatle sınırlandırdı.

Yaklaşık 69 bin nüfuslu kasabada cezai yaptırım yok; uygulamanın amacı farkındalık yaratmak. Belediye Başkanı Masafumi Koki, “Eğer bir kişi bile ‘Ben telefonumu ne kadar kullanıyorum?’ diye düşünürse bu bile başarıdır” diyor.

Guardian’ın Tokyo muhabiri Justin McCurry’ye konuşan gençler, sınırın zorlayıcı ama düşündürücü olduğunu anlattı.

25 yaşındaki ofis çalışanı Shoki Moriyama, “Normalde günde sekiz saat telefondayım, iki saat çok azdı ama kalan zamanı kitap okuyarak ve spora giderek değerlendirdim” derken, üniversite öğrencisi Akari Saito, “Telefonu azaltmak günü uzatıyor, daha anlamlı hale getiriyor” dedi.

Japonya Çocuklar ve Aileler Ajansı’na göre, ülke genelinde gençler hafta içi ortalama beş saatten fazla çevrim içi zaman geçiriyor. Uzmanlar, Toyoake girişimini “yasal bir sınırlamadan çok, ulusal farkındalık kampanyası” olarak yorumluyor.

Küresel eğilim: Yasaklama kararları artıyor

Danimarka ve Japonya, gençlerin dijital alışkanlıklarını düzenlemeye çalışan onlarca ülke arasına katıldı. Geçtiğimiz yıllarda uzun süreli tartışılan bu konu, her ülkenin 'yasaklama' kararlarıyla sonuçlandı:

  • Fransa, 2018’den bu yana ilkokul ve ortaokullarda telefon kullanımını yasakladı.
  • Hollanda, 2025 itibarıyla eğlence amaçlı telefon, tablet ve akıllı saat kullanımını sınıflarda yasakladı.
  • Finlandiya, bu yıl eğitim saatlerinde telefonların yalnızca öğretmen izniyle kullanılabileceğini karara bağladı.
  • Belçika, 2025 başında okullarda cep telefonlarını yasakladı; hükümet yasağın özellikle ilkokul çağındaki çocukları “ekran baskısından korumayı” amaçladığını açıkladı.
  • Brezilya, bu yıl yürürlüğe giren kararla tüm kamu okullarında ve ders saatlerinde telefon kullanımını yasakladı. Yasak, yalnızca eğitim, sağlık veya erişilebilirlik gerekçesiyle istisna tanıyor.
  • Güney Kore, 2026’da yürürlüğe girecek yasa ile sınıf içi telefon yasağını ülke geneline yayacak.
  • İsveç ise 2026 sonbaharından itibaren öğrencilerin ders sırasında telefonlarını teslim etmelerini zorunlu kılacak.

Euronews ve Reuters analizlerine göre bu politikaların ortak gerekçesi; dikkat dağınıklığı, siber zorbalık, uyku bozukluğu ve akademik performans düşüşü. Hükümetler, ekran bağımlılığıyla mücadeleye “iyi oluş politikası” olarak yaklaşıyor.

Türkiye: Genelge var, ancak uygulama farklı

Türkiye’de Millî Eğitim Bakanlığı, 2023–2024 eğitim yılında yayımladığı genelgeyle sınıf içinde cep telefonu bulundurmayı yasakladı.

Bazı okullar öğrencilerin telefonlarını derse girmeden teslim ettiği “telefon dolapları” uygulamasına geçti. Ancak uygulamada birlik yok: kimi okullarda teneffüslerde kullanım serbest, kimilerinde tamamen yasak.

Eğitimciler, yasağın öğrencilerin dikkatini toplamasına yardımcı olduğunu söylüyor ancak veliler acil durumlarda iletişim kuramamak konusunda endişeli. Bazı öğretmenler, dijital cihazların eğitim materyali olarak zaman zaman faydalı olabileceğini savunuyor.

Bu farklılık, Türkiye’de henüz net bir dijital stratejinin bulunmadığını gösteriyor. Dijital bağımlılıkla mücadelede yalnızca yasakların değil, rehberlik, bilinçlendirme ve dijital okuryazarlık eğitimlerinin de gerektiği belirtiliyor.

Uzmanlar uyarıyor: Yasak tek başına çözüm değil

Kopenhag Üniversitesi’nden eğitim sosyoloğu Signe Madsen, “Yasaklar geçici olarak dikkat dağınıklığını azaltabilir, ancak gençlerin dijital dünyada nasıl var olacaklarını öğretmek daha kalıcı bir çözüm” diyor.

Tokyo Üniversitesi’nden psikolog Aiko Fujimoto ise Japonya’daki uygulamayı “kültürel uyumun bir örneği” olarak görüyor:

“Japonya’da amaç yasak koymak değil, düşünme alışkanlığı kazandırmak. Bu yüzden cezadan çok özdisiplin öne çıkıyor.”

Kaynak: Gazete Oksijen