Dilara Koçak
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) proje destekçisi, aktivist, beslenme uzmanı Yemediklerinizden sorumlusunuz… Yemedikleriniz yüzünden gezegenimiz ısınıyor… Yemedikleriniz yüzünden gezegenimizin su kaynakları tükeniyor… Yemedikleriniz yüzünden toprak hastalanıyor… Yemedikleriniz yüzünden bolluktan yokluğa doğru sürükleniyoruz... Uzun yıllar “Ne yerseniz ‘o’sunuz” dedik ama artık bu düşünceden uzaklaşın. Bu düşünce pek çok şehir insanını bencil bir yaşama sürükledi. Bol sebze ve meyve almayın mesela, çünkü en çok israf bu grupta oluyor. Az alın, azaltın! Üretilen her 3 gıdadan birisi çöpe gidiyor, bu toplam sera gazı salınımının yüzde 8’inden sorumlu, temiz su kaynaklarımızın ise yüzde 25’i… Satın alma kararlarınızı gözden geçirin, ihtiyacınız olup olmadığı konusunda bir kez değil 3 kez düşünün. Şöyle düşünelim şubat ayında domates satın almak kime fayda, kime zarar? Şubat ayında alacağınız domates ağustos ayına göre daha pahalı, yani cebinize zarar. Vitamin mineral bakımından daha eksik yani bedeninize zarar, o domatesin suni iklim koşullarının sağlanmaya çalışılması ise gezegene zarar. Yani herkese zarar. Peki bunu yiyen bireyin aldığı haz bencillikten öte veya paramı istediğim gibi harcarım duygusundan öte ‘gelecek nesillere karşı bir sorumluluk’ diyebilir miyiz? Tabii ki diyebiliriz. Çünkü iklim krizi aynı zamanda bir çocuk hakları krizi! Senin bu yanlış seçimlerin çocukların aç kalmasına neden olabilecek bir domino taşı…