Geçtiğimiz günlerde 34 ülkede 14 bin bilim insanı ortak bir çalışmaya imza atarak dünyanın verdiği “hayati sinyallerin” giderek kötüleştiğini bildirdi. BioScience dergisinin yayınladığı raporda yakından takip edilmesi gereken 31 gösterge sıralanıyor. 2019’da çalışmanın ilk versiyonu hazırlandığında 11 bin 258 bilim insanı imza atmıştı.
İşte o 31 madde
İnsan nüfusu; doğurganlık oranı; geviş getiren çiftlik hayvanları; kişi başına et üretimi; GSYİH; ağaç örtüsü kaybı; Amazon yağmur ormanı kaybı; kömür tüketimi; petrol tüketimi; benzin tüketimi; güneş/rüzgar gücü tüketimi; hava taşımacılığı; fosil yakıt firmalarının hisse senetlerinden çekilme; karbondioksit emisyonları; kişi başına karbondioksit emisyonları; karbon fiyatlandırmasına tabi olacak sera gazı emisyonlarının oranı; karbon fiyatlandırması; fosil yakıt sübvansiyonları; ulusal iklim acil durum beyannameleri; milyonda CO2 parçası; milyarda metan parçası; milyarda nitröz oksit parçası; yüzey sıcaklığı; Arktik deniz buzu; Grönland buz kütlesi; Antarktika buz kütlesi; buzul kalınlığı; okyanus ısısı değişimi; okyanus asitliği; deniz seviyesi değişimi; ABD’de yanan alan.
Karbon fiyatlandırması nedir?
Karbon fiyatlandırması, iklim değişikliğiyle mücadelede büyük rolü olan sera gazı emisyonlarının azaltılması konusunda en önemli enstrümanlar arasında yer alıyor. Karbon fiyatlandırmasının, karbon emisyonu gerçekleştiren kurumların düşük karbon ekonomisine geçişini özendirmek için önemli bir işlevi var. Karbon piyasaları, zorunlu ve gönüllü olmak üzere iki ana grupta inceleniyor: 1. Zorunlu karbon piyasaları: Bu mekanizma, Kyoto Protokolünde tanımlanan esneklik mekanizmaları ile ülkelerin düşük maliyetle karbon salımı azaltımı yapabilmelerine olanak sağlıyor. 2. Gönüllü Karbon Piyasaları: Bu düzenleme, bireylerin, kurum ve kuruluşların, firmaların, sivil toplum örgütlerinin faaliyetleri sonucu oluşan sera gazı salımlarının gönüllü olarak azaltma ve dengeleyebilmesini kolaylaştırmayı amaçlıyor.
Herkes Amerikalılar gibi tüketse kaç dünya yeter?
Her yıl ekolojik sorunlara dikkat çekmek için Dünya Limit Aşım Günü tespit ediliyor. Hesap basit: İnsanlığın, dünyanın sunduğu bir yıllık doğal kaynakları tükettiği gün tespit ediliyor. Bu yıl limitimizi 29 Temmuz’da aştık. Yani 29 Temmuz’dan bu yana “cepten yiyoruz” ve toplam beş ayı böyle geçireceğiz. Toplamda 1.7 dünya var gibi yaşıyoruz ama maalesef sadece bir gezegenimiz var. Yandaki tablo, enerji ve doğal kaynak kullanımına bakarak oluşturuldu ve her bir ülkenin kaynak tüketiminin dünyaya yayılması halinde kaç dünya gerektireceğini gösteriyor. ABD lider. Dünyadaki herkes Hintliler gibi kaynak tüketseydi, "yarım dünyanın" kaynaklarının biraz fazlası hepimize yeterdi.