Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un erken seçim kumarı yanlış gitti. Bunu görmek için de tek bir veriye bakmak yeterli. Anket şirketi Ipsos'un tahminlerine göre, 2022'deki parlamento seçimlerinin ilk turunda 4,2 milyon Fransız aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisine oy vermişti, pazar günü ise bu sayı 11 milyon civarındaydı. Macron'un yanlış hesapları sayesinde, Avrupa şüphecisi ve göçmen karşıtı RN, 7 Temmuz'daki ikinci tur oylamada parlamentoda mutlak çoğunluğu elde etme şansına sahip oldu.
Müttefiklerine çok az zaman verdi
Macron, merkezci ittifakındaki üç partinin liderlerine danışmadan parlamentoyu feshetti. Tüm geleneksel siyasi bilgeliğe meydan okuyarak bunu, RN'nin 9 Haziran'daki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde elde ettiği büyük zaferin ardından zaten büyük bir ivme yakalamışken yaptı. Sadece üç haftalık yıldırım bir kampanya düzenleyerek, kötü hazırlanmış müttefiklerine RN'nin ekonomi ve diğer konulardaki güvenilirliğini zayıflatmak için çok az zaman verdi.
Macron, Fransa'nın sol partileri arasındaki hırslı ilişkilerin ortak bir seçim cephesi oluşturmalarını engelleyeceğini ve bu sayede merkez partilerin yüzlerce sandalye kazanarak ikinci tura kalabileceklerini düşünerek seçimleri düzenledi. Dört gün içinde dört sol parti bir seçim anlaşması ve radikal bir vergi ve harcama programı üzerinde uzlaştı.
Le Pen zafer sarhoşluğundan kaçındı
RN'nin ikinci turda mutlak çoğunluğu elde edeceği kesin değil. Parti lideri Marine Le Pen pazar gecesi zafer sarhoşluğundan kaçınarak zaferin kesin olmadığı uyarısında bulundu. RN'nin şu anki stratejisi, Le Pen'in deyimiyle şiddet eğilimli aşırı solun Fransa'ya yönelik tehdidini öne çıkarmak.
Macron'un ittifakından liberal-muhafazakar kanadı Horizons'un lideri Édouard Philippe seçmenleri hem aşırı sağ hem de aşırı sol partileri reddetmeye çağırdı. Macron'un kanadı ve sol, önümüzdeki günlerde cumhuriyetçi cepheyi desteklemek için daha fazlasını yapma baskısı altında kalacak. Aşırı sol ve aşırı sağı Fransa için eşit derecede kötü olarak gören bir cumhurbaşkanı için bunu kabullenmek zor olacaktır. Milyonlarca seçmen 7 Temmuz'da sandık başına gittiğinde, iktidara tehlikeli bir şekilde yaklaşan aşırı sağ ile aşırı solcu Mélenchon'un göz kamaştırıcı etkisi altındaki sol blok arasında bir seçim yapmak zorunda kalacak. Macron'un pervasız bahsinden sonra başka alternatif yok.