İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşı Ekim 2023’ten bu yana en az 65.502 kişinin ölümüne, 167.376 kişinin yaralanmasına yol açtı. Binlerce kişinin hâlâ enkaz altında olduğu düşünülüyor. Bölgedeki açlık daha önce hiç görülmemiş bir boyuta ulaşırken, İsrail, Gazze'yi tam işgale yönelik asgari harekatlarını sürdürüyor. Birleşmiş Milletler yaşananları "soykırım" olarak tanırken, Batılı ülkeler arka arkaya Filistin'i resmen tanıdıklarını ilan ediyor. Tüm bu gelişmelerin perde arkasında ise Gazze’nin kim tarafından yönetileceği tartışılıyor. Uluslararası medyanın aktarımına göre, eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'ın ismi Gazze'deki savaşı bitirmek ve Filistin topraklarının savaş sonrası geleceğini şekillendirmek için kurulması planlanan "geçici otorite"nin liderliği konusunda öne çıkıyor.
"Blair, zaman ayırmaya istekli"
Birleşmiş Milletler'in 80. Genel Kurulu sürerken, ABD Başkanı Donald Trump ile Müslüman liderler arasında Filistin konulu bir toplantı gerçekleşti. Toplantıda ele alınan son önerinin merkezinde, Gazze’nin BM onayı ve Körfez desteğiyle geçici bir otorite tarafından yönetilmesi ve sonrasında Filistin yönetimine devredilmesi fikri yer alıyor. BBC'nin Washington’dan destek bulduğunu belirttiği öneriye göre bu otoritenin başına Blair geçebilir.
Düşünce kuruluşu Tony Blair Institute (TBI) aracılığıyla hazırlanan plan, BM onayıyla Gazze’de beş yıl boyunca “en yüksek siyasi ve hukuki otorite” olmayı hedefliyor. Kabul edilirse Blair’in 25 kişilik bir sekretaryası ve Gazze’nin yönetimini denetleyecek yedi kişilik bir kurulu olacak. Körfez ülkeleri finansmanı sağlayacak. Konuya ilişkin The Economist gazetesine konuşan bir kaynak Blair'ı "zaman ayırmaya istekli" olarak tarif ediyor. The Telgraph'ın aktarımına göre, Blair'in planı Donald Trump’ın damadı ve eski bir Orta Doğu danışmanı olan Jared Kushner ve ABD Başkanı’nın özel Orta Doğu temsilcisi Steve Witkoff da dâhil olmak üzere birkaç güçlü figür tarafından destekleniyor.
Filistinliler açısından plan, Trump’ın şubatta gündeme getirdiği vizyona kıyasla ciddi bir ilerleme. O dönemde Trump, Gazzelilerin sürülmesini ve onların yerine bir “riviera” inşa edilmesini önermişti. Blair’in ekibinin mayısta yayımladığı araştırmaya göre Gazzelilerin dörtte biri uluslararası yönetimi destekliyor; üçte biri Batı Şeria’daki Filistin Yönetimi’ni tercih ediyor. 2007’den beri Gazze’yi yöneten Hamas’ı hemen hiç kimse istemiyor. Eski bir memur, “Bombardıman dursun, yemek olsun, gerisi umurumuzda değil” diyor.
Kosova geçiş sürecine benziyor
The Economist'e göre, Gazze Uluslararası Geçiş Otoritesi (GITA) olarak adlandırılan yönetim Doğu Timor ve Kosova’nın tam bağımsızlığa geçiş süreçlerinde yer alan uluslararası yönetimlerle paralellik gösteriyor. GITA'nın merkezinin, Gazze’nin güney sınırına yakın bir Mısır vilayet başkenti olan El-Ariş’te konumlandırılması öngörülürken, Gazze'deki durumun stabilize olmasının ardından heyetin buraya taşınması muhtemelen olarak görülüyor. Plan kapsamında Gazze ve Batı Şeria yeniden birleştirilecek. Yaklaşık beş yıllık bir sürenin ardından Filistin Yönetimi'ne devredilmesi bekleniyor. Blair’in ofisi, kendisinin Gazzelilerin yerinden edilmesini içeren hiçbir planı desteklemeyeceğini vurguluyor ancak söz konusu plan Filistin Yönetimi tarafından onaylanmış değil. Zira, Mahmud Abbas’ın danışmanları, Sir Tony’nin planının bir işgale dönüşebileceği konusunda uyardı.
Kosova'da ne oldu?1999’daki NATO müdahalesinin ardından Kosova, Birleşmiş Milletler Geçici Yönetim Misyonu (UNMIK) tarafından yönetildi. BM mandası altındaki bu geçiş süreci, uluslararası bir otoritenin siyasi ve idari kontrolü üstlenmesini ve yerel kurumların kademeli olarak inşasını içeriyordu. Kosova, 2008’de bağımsızlığını ilan edene kadar yaklaşık on yıl boyunca bu uluslararası geçiş yönetimi altında kaldı. |
İngiltere'yi Irak savaşına dahil eden isim
Başbakanlığı döneminde, İngiliz askerlerini 2003 Irak Savaşı’na gönderme kararı alan Blair, bu nedenle ağır eleştiriler aldı. Savaşı inceleyen resmi rapor, Blair’in hatalı istihbarata dayanarak ve kitle imha silahlarının varlığı konusunda kesinlik olmadan hareket ettiğini ortaya koymuştu.
The Economist'e göre, Blair'ın sicili de bölgede güven vermiyor. Blair, 2007’de başbakanlıktan ayrıldıktan sonra birkaç yıl boyunca ABD, AB, Rusya ve BM’den oluşan Dörtlü adına Orta Doğu özel temsilcisi olarak görev yaptı. Blair, Filistin’de ekonomik kalkınmayı teşvik etmeye ve iki devletli çözüme zemin hazırlamaya odaklandı. Başlangıçta Filistin Yönetimi atamayı olumlu karşılasa da ilişkiler kısa sürede bozuldu. Blair, İsrail yanlısı tutumu nedeniyle Ramallah’ta “istenmeyen kişi” ilan edilme noktasına kadar geldi. Ancak bu dönemde İsrail Gazze’ye dört kez saldırdı ve işgali derinleştirdi.
Blair’in Gazze’de geçici bir otoritede yer alabileceğine dair haberler, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın perşembe günü yaptığı açıklamanın ardından geldi. Abbas, Trump ve diğer dünya liderleriyle iki devletli barış planını hayata geçirmek için çalışmaya hazır olduğunu söylemişti. Abbas ayrıca Hamas’ın Gazze’nin geleceğinde yönetime dahil olmasına karşı çıktığını ve silahsızlanması gerektiğini vurguladı.
Taraflar ne diyecek?
Mahmud Abbas’ı ikna etmek ise zor olacak. Abbas, savaş sonrası Gazze’yi yönetmek için Arap devletlerinin desteğini almış görünüyor ve rakiplerini bertaraf etmeye hazır. Bir Filistinli iş insanı olan Samir Hulileh, Gazze valisi olmayı önerince Abbas onu hapse attırdı. Abbas’ın danışmanı Blair’in planı için “Yeni bir işgal kapıda” diyor.
Mısırlı arabulucuların aktarımına göre, siyasi bir vizyon ortaya konursa Hamas silahlarını bırakabilir ve teknokrat bir hükümetin Gazze’yi yönetmesine izin verebilir. Ancak eğitim ve sağlıkta görev almaları yasaklanırsa, Hamas geri adım atabilir.
İsrail'in konuya yaklaşımı da planın yürürlüğe girip girmeyeceği konusunda belirleyici olacak. The Telegraph'a göre İsrail, Filistin Yönetimi'nin Gazze’yi yönetmede herhangi bir rol üstlenmesini kamuya açık şekilde reddetti ancak planla “yapıcı” bir şekilde ilgilendi. İsrail’in milliyetçi maliye bakanı Bezalel Smotrich, bu ayın başlarında Gazze’nin emlak açısından bir “bonanza” potansiyeline sahip olduğunu söylemiş ve harap olmuş bölgenin nasıl paylaşılabileceği konusunda ABD’li yetkililerle görüştüğünü iddia etmişti. Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, burayı bir “emlak fırsatı” olarak görüyor. Er ya da geç dünyanın Gazzelilere acıyacağını ve onlara başka yerlerde barınak sunacağını savunuyor.
The Telegraph'ın Kieran Kelly ve Gordon Rayner imzasıyla yayımlanan analizi şöyle sonlanıyor:
"Ama tıpkı iki devletli çözüm gibi, bu plan da yalnızca İsrail’in sahada yeni gerçekler yaratmasına zaman kazandırabilir."
Kaynak: Gazete Oksijen



