20. yüzyılın ortalarında Ivy League üniversiteleri Amerikan toplumunun başarıyı tanımlama biçiminde bir devrime öncülük etti. Harvard’ın o dönemki rektörü James Conant, yerleşik zenginler aristokrasisini, sosyal ayrıcalık yerine entelektüel başarıyı ödüllendiren bir sistem olan “meritokrasi” ile değiştirmeye çalıştı. Conant’ın vizyonu, standart testleri, özellikle de SAT’ı (ABD’de üniversiteye kabul için yapılan sınav) ülke çapında yetenekleri tespit etmek için bir araç olarak konumlandırdı.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim