Her 4 yılda bir gerçekleşen ve normal şartlarda yıl sonunda olması gereken genel seçimler, 28 Mayıs'ta yapılan yerel seçimlerin sonuçlarından dolayı Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) lideri ve Başbakan Pedro Sanchez'in kararıyla erkene çekildi. Yerel seçimlerde yaşadığı oy kaybının artmasından endişe eden Sanchez, genel seçimleri 23 Temmuz'a çekmesinin gerekçesini "Kazanmak için yaptım. Sol, 23 Temmuz'da en iyi sonucu alacak" şeklinde açıkladı.
İspanya'yı her türlü halde yeni bir koalisyon hükümeti bekliyor
Mevcut iktidarın en büyük özelliği, İspanya demokrasi tarihindeki ilk koalisyon hükümeti olması olurken, 23 Temmuz'dan sonra da yeni bir koalisyon hükümetinin kurulması zorunlu gözüküyor. Zira anketler hiçbir siyasi partinin, meclis çoğunluğu olan 176 milletvekilini elde edemeyeceğini gösteriyor.
Sandığa gidecek İspanyolların önünde iki farklı koalisyon hükümeti seçeneği bulunurken, ana muhalefetteki sağ görüşlü Halk Partisi'nin (PP) seçimlerden birinci parti olarak çıkması ve aşırı sağcı Vox partisiyle bir koalisyon hükümeti kurması anketlere göre en büyük olasılık olarak belirtiliyor.
Franco'dan sonra ilk kez aşırı sağ ülkeyi yönetebilir
PP lideri ve başbakan adayı Alberto Nunez Feijoo, Vox ile koalisyon kurmamak için seçimlerden en fazla milletvekili çıkaran siyasi partinin iktidara gelmesi için PSOE'ye bir protokol imzalanması önerisinde bulunsa da mevcut azınlık koalisyon hükümetini devam ettirme olasılığı olan Sanchez'den olumsuz yanıt aldı. İspanya meclisine ilk kez, Nisan 2019'da yapılan genel seçimlerde 24 milletvekili göndererek giren Vox partisi, daha sonra Kasım 2019'da tekrarlanan seçimlerde milletvekili sayısını 52'ye çıkararak üçüncü büyük siyasi parti konumuna geldi.
Mevcut durumda İspanya'nın 17 özerk yönetiminden 3'ünde (Castilla ve Leon, Valensiya ve Extremadura) koalisyon hükümetleri kuran PP ve Vox'un bu işbirliğini 23 Temmuz'dan sonra merkezi hükümete taşıması bekleniyor. Vox'un hükümet ortağı olması halinde, İspanya'da diktatör Francisco Franco dönemi (1936-1975) sonrasında ilk kez aşırı sağcı bir parti iktidara gelecek.
İkinci seçenek, azınlık sol koalisyon hükümetinin devamı
PP ve Vox'un birlikte meclis çoğunluğunu yakalayamaması halinde ise şu anda iktidarda olan azınlık sol koalisyon hükümetinin devamı ikinci seçenek olarak ortaya çıkıyor. PSOE'nin şimdiki küçük ortağı, aşırı sol görüşlü Unidas Podemos ittifakının dağılması sonrasında, Başbakan Yardımcısı ve Çalışma Bakanı Yolanda Diaz'ın liderliğinde 10 kadar küçük sol partinin birleşmesiyle kurulan Sumar adlı siyasi parti bu boşluğu doldurdu.
İlk kez bir seçime girecek olan Sumar, İspanya siyasetinin köklü iki siyasi partisi PSOE ve PP'nin ardından üçüncü siyasi parti olabilmek için Vox ile yarışıyor. Anketler, çok az bir farkla da olsa Vox'un, Sumar'dan daha fazla milletvekili çıkaracağını gösteriyor. PSOE ve Sumar'ın olası bir yeni koalisyon hükümeti kurması için ise son 4 yıldır olduğu gibi dışarıdan ayrılıkçı Bask ve Katalan siyasi partilerin desteği zorunlu görülüyor.
İki koalisyon arasında çok büyük görüş ayrılığı var
Diğer yandan siyasi partilerin seçim programlarına ve vaatlerine bakıldığında PP-Vox ile PSOE-Sumar koalisyonlarının özellikle sosyal ve ekonomik konularda birbirine tamamen zıt oldukları dikkati çekiyor. PSOE ve Sumar, ülke tarihinde ilk koalisyon hükümeti olmasına ve Covid-19 salgını, Ukrayna-Rusya Savaşı'nın ekonomik etkileri gibi çok ciddi sorunlarla mücadele etmelerine karşın uyumlu bir ikili imajı verdi.
23 Temmuz'dan sonra bu koalisyonun devam etmesini doğal sonuç olarak gören PSOE lideri Sanchez ve Sumar lideri Diaz, iktidarda kalmaları halinde ekonomik programının korunması ve bunun yanına çalışma saatlerinin 1 saat düşürülmesiyle maaşların artırılmasının eklenmesi, iklim değişikliğiyle mücadele ve yeşil enerji projeleri, kamu sağlık ve eğitim hizmetlerinin güçlendirilmesi, LGBT haklarının korunması konularında aynı çizgide bulunuyor.
Aşırı sağcı Vox'u nefret ve hakaret dilini teşvik eden, kadını hor gören, maço, bilime karşı çıkan, sosyal hakları kısıtlayan bir parti olarak tanımlayan ve bir tehdit olarak gösteren Sanchez ve Diaz, İspanyollardan ülkeyi 80 yıl geriye götürmemek için oy istedi.
Diğer yandan PP ve Vox'un birleştiği en önemli seçim vaadi ise son 4 yılda sol koalisyon hükümetinin çıkardığı yasalardan, iş, konut, sosyal eşitlik, cinsel suçlar, güvenlik ve diktatör Franco dönemiyle hesaplaşma başta olmak üzere bir çoğunun iptali olarak öne çıkıyor.
PP ve Vox, ayrıca ayrılıkçı Bask ve Katalan siyasi partilerin (EH Bildu ve Katalonya Cumhuriyetçi Solu-ERC) dışarından desteğini aldığı için PSOE ve Sumar'ı, ulusal egemenliği ve bütünlüğü riske atmak, teröristlerle işbirliğinde bulunmak ve vatan hainliğiyle suçluyor.
Ülkenin kuzeybatısındaki Galisya özerk yönetiminde 14 yıl (2009-2022) hükümet başkanı olduktan sonra geçen yıl PP'nin başkanı seçilen 62 yaşındaki Alberto Nunez Feijoo, Nisan 2019'daki genel seçimlerde tarihinin en büyük hezimetini yaşayan partisini tekrardan 1. parti konumuna getirmeyi hedefliyor.
İspanya'da yeni bir çağ açma vaadinde bulunan ve ekonomik, sosyal ve kurumsal yeniden yapılanma sözü veren Feijoo, tüm seçim kampanyası boyunca Vox'dan uzak dursa da 23 Temmuz'da sandıktan çıkan sonucun zorunlu kılması halinde aşırı sağ ile olası bir koalisyona kapısını kapatmıyor.
Bu arada 1 Temmuz itibarıyla Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığını üstlenen İspanya'da dış politika, göçmen sorunu ve Ukrayna-Rusya Savaşı'nın seçim kampanyası boyunca hiçbir siyasi parti tarafından tartışma konusu yapılmaması dikkati çekti. İspanya'nın dış borç ve kamu açığını düşürmesi için AB tarafından istenen mali reformlar da seçim kampanyası boyunca siyasi partilerce gündem dışı bırakıldı.
İspanyolların öncelikli endişesi olarak anketlerde çıkan ekonomik kriz ve işsizlik konuları da somut öneriler getirilmeden, tarafların birbirlerini karşılıklı suçlayan açıklamaları dışına çıkamadı. Ayrıca 2019 seçimlerinde öncelikli olan İspanya'dan ayrılma girişimlerinde bulunan Katalonya'daki siyasi gelişmeler de bu sorunun şimdilik rafa kaldırılmış olmasından dolayı gündeme getirilmedi.
İspanya'da 10 Kasım 2019'da yapılan son genel seçimler sonrasında 350 sandalyeli mevcut meclis dağılımı şu şekilde oluşuyor: PSOE 120, PP 89, Vox 52, Unidas Podemos 26, Katalonya Cumhuriyetçi Solu (ERC) 13, Vatandaşlar (C's) 10, diğer siyasi partiler 40. Anketlere göre, 23 Temmuz'da tahmini meclis dağılımı: PP (129-140), PSOE (106-113), Vox (35-40), Sumar (Unidas Podemos'a alternatif olarak kurulan / 32-39), diğer siyasi partiler (48-55).
İspanya'daki siyasi ve ekonomik genel bilgiler
İspanya'da 23 Temmuz'da yapılacak, 350 milletvekili ve 265 senatörün belirleneceği genel seçimlere kayıtlı 37 milyon 466 bin 432 seçmen bulunuyor. Ülke demokrasi tarihinde ikinci kez yaz dönemine denk gelen genel seçimlerden dolayı posta yoluyla oy kullanmaya rekor başvuru oldu. Son yapılan Kasım 2019 seçimlerine nazaran iki kat artışla 2,6 milyon İspanyol posta yoluyla oyunu kullandı.
Liberal görüşlü Vatandaşlar partisi, son yerel seçimlerde aldığı hezimet ve parti içi sorunlardan 23 Temmuz'daki seçime katılmıyor. İspanya 2022'de, Almanya, İtalya, Fransa, Hollanda gibi AB ülkelerini geçerek yüzde 5,5'lik bir ekonomik büyüme gerçekleştirirken 2023 için büyüme öngörüsü yüzde 2,1 olarak açıklandı.
Mayıs ayı itibarıyla ülke tarihinde ilk kez çalışan sayısının 20,8 milyona ulaştığı İspanya'da işsizlik oranı 2022'de yüzde 12,9 olarak açıklandı. Bu oran, Avro Bölgesi ülkelerinin ortalamasının (yüzde 6,7) iki katına denk geliyor. İspanya Merkez Bankası'nın verilerine göre kamu borcu haziran ayında 1,42 trilyon avroya ulaşarak şimdiye kadarki en yüksek borç rakamı olarak kayıtlara geçti. Genel seçimlerin ardından meclis ve senato ilk kez 17 Ağustos'ta açılacak.
Kaynak: AA