Gazze’ye yaklaşık 70 deniz mili (hemen hemen 130 kilometre) mesafede bulunan Küresel Sumud Filosu’na İsrail savaş gemilerinin müdahalesinden bir saat önce, filoda yer alan 56 Türk aktivistten biri olan Semanur Sönmez Yaman’la konuştuk. Saat 21’den bu yana filodaki aktivistlerle temas neredeyse tamamen kesilmiş durumda.
Semanur Sönmez Yaman, 51 yaşında ve filodaki Morgana adlı teknede Gazze’ye yolculuk yapıyor. Böyle bir filonun kurulduğunu duyunca hemen katılmak istediğini söylüyor. “27 yıl boyunca gazetecilik yaptım. Geçmişte Filistin’e 10 kez, Gazze’ye de 2 kez gittim. 2012’de Filistinlilere saldırılar olduğu dönemde insanlara neler yapıldığına şahit olmuş biri olarak filoda olmak istedim” diyor.
“18 gündür yoldayız”
Başvurusunu yapan Sönmez Yaman, genel koordinasyon hangi limanı belirtirse oradan filoya katılım sağlandığını söylüyor. “Yeşil pasaportum olduğu için Avrupa’daki ekiplere dahil oldum. Sicilya’dan konvoya katılacağımı belirttiler. Sicilya’da 14’ü Türk olmak üzere 100 kişi eğitim aldık. Eğitimlerde hukuki haklarımız, en kötü senaryolar söz konusu olursa, operasyon gerçekleşirse ne yapmalıyız konularında hem sözlü hem de bir kısmı uygulamalı dersler gördük. Aslında Sicilya’dan 4 Eylül’de yelken açmamız planlanıyordu ancak süreç uzadı ve 13 Eylül’de Gazze rotasına doğru yola koyulduk. 18 gündür teknedeyiz. Yola çıktığımızdan beri motivasyonumuz yüksek. Filoda dünyanın dört bir yanından çok iyi insanlar var. Tamamı bilinçli. Hepsi de olayların 7 Ekim’le başlamadığının, Filistin’in on yıllardır işgalle mücadele ettiğinin farkında”
İsrail’den drone saldırıları
“Yelken açtıktan üç gün sonra uluslararası sularda drone saldırılarına maruz kalmaya başladık. Geceleri Yunanistan karasularına girerek geceleri drone saldırısından korunmaya çalıştık. Bu esnada Yunanistan’dan gelen konvoyla bir araya geldik. İtalya da filomuza eşlik etmesi için bir gemi gönderdi. Ancak bu geminin sadece kendi vatandaşlarına destek olacağını açıkladığından çok da güvence hissi yaşamadık. İspanya’nın gönderdiği savaş gemisi bize moral açıdan destek olsa da hala bize ulaşamadığından somut bir destek sağlamadı. Yunanistan sularını geride bıraktıktan sonra drone’lar yine de takibi kesmedi. Türkiye karasularına girdiğimizde ise İHA ve SİHA’lar filonun güvenliği için uçuşlar yaptı ve iki savaş gemisi güvenliğimizi sağladı.”
“Filo kalabalık olduğu için müdahale edemediler”
“Dün gece bizim için çok zor geçti. Botlarla filodaki teknelere tacizlerde bulundular. İletişim ağlarımıza, internetimize ve elektiriklerimize saldırılarda bulunarak kesintilere yol açtılar. Sabaha karşı gittiler. 44 gemiyiz ve çok fazla gemi olduğundan şimdi İsrail bize nasıl müdahale edeceğini hesaplamaya çalışıyor. Sumud Filosu’ndan önce yardım amaçlı gelen Madleen, Hanzala ve Mavi Marmara’ya çok daha erken müdahale edilmişti ama biz kalabalık olduğumuz için onların bulunduğu noktaları aşsak da henüz müdahale gelmedi. Şayet müdahale olmazsa 2 Ekim sabahı saat 10 sularında Gazze’ye yanaşmış olacağız. Muhtemelen İsrail gemileri karaya daha da yaklaşmamızı bekliyor. Bizi İsrail limanlarına yönelmeye zorlayabilirler. En iyi senaryoda Gazze’ye çıkarız ve bizi bir şekilde yakalayıp deport ederler.”
“Gazze’dekilerin yaşadıkları yanında bizimki hiçbir şey”
“Teknede 8 İtalyan, 2 Türk olmak üzere 10 kişiyiz. Aramızda 2 İtalyan parlamenter ve 1 İtalyan savaş muhabiri var. Filomuzdaki tekneler tatilde binilen teknelere benzemiyor. Yelkenliyle böyle bir mesafeyi katetmek çok zor. Hiç durmaksızın sallanıyoruz ve iki elimizle tutunmadığımız takdirde ayakta duramıyoruz. İlk üç gün boyunca hepimizi deniz tuttu. Neredeyse hiçbir şey yiyip içemedik. Günde bir kez yemek pişirmeye çalışıyoruz. Çoğunluk İtalyan olduğundan genelde makarna yapıyoruz. Sabah kahvaltılarını ise ekmeğin üstüne fıstık ezmesi sürerek geçiştiriyoruz. Tatlı suyumuz kısıtlı olduğundan idareli kullanıyoruz. Bulaşıklarımızı ise deniz suyuyla yıkıyoruz. Duş imkanımız yok, limanlarda denize girerek duş ihtiyacımızı karşılamaya çalışıyoruz. Elektriğimiz de kısıtlı. Elektronik cihazlarımızı powerbank’lerle şarj ediyoruz. Evet, zorluklar yaşıyoruz ancak Gazze’dekilerin yaşadıkları yanında bunlar hiçbir şey. O yüzden bunlardan sorunmuş gibi bahsetmekten dahi utanç duyarım”
Küresel Sumud Filosu’ndaki 56 Türk’ten biri olan Semanur Sönmez Yaman’la saat 19’da yaptığımız görüşmeden yaklaşık 1 saat sonra, filonun 3 deniz mili (yaklaşık 6 kilometre) ötesinde yaklaşık 20’ye yakın İsrail savaş gemisi belirdi ve drone’lar filo üzerinde manevra yapmaya başladı.
Filodaki teknelerin iletişimi kesildi, sinyaller bozuldu, İsraillilerce propaganda yayınları ve geri dönme çağrıları yapılmaya başlandı. Bunun ardından artık fiziki müdahaleye de başlandığı teyit edildi. Saat 20.30 civarında filodaki Alma, Sirius ve Adara isimli tekneler İsrail savaş gemileri tarafından durduruldu ve teknelere İsrail askerleri çıktı. Gelinen noktada filodaki aktivistlerin bazıları kararlaştırılan prosedür gereği telefonlarını suya atarak imha etmiş durumda.
Birçoğuyla ise İsrail’in sinyalleri bozması nedeniyle iletişim kurulamıyor. Fiziki müdahaleye uğramayan tekneler, Gazze’ye doğru seyretmeye devam ediyor. Gazze’ye kalan mesafe ise 65 deniz mili yani yaklaşık 120 kilometre…
İsrail müdahalesinin iki aşaması var
Küresel Sumud Filosu Türkiye Delegasyonu Koordinatörü Dr. Yunus Emre Aydınbaş, İsrail müdahalesinin iki aşamalı olduğunu söylüyor: “Biri fiili, diğeri fiziki müdahale. Şu an Alma, Sirius ve Adara adlı İsrail askerlerinin çıktığı teknelerimiz hariç diğer teknelerimize karşı fiili müdahale var.
Fiili müdahalede iletişimi kesme, sinyal bozma, İsrail propagandaları dinletme ve Zodiac botlarıyla tekneleri taciz etme gibi metotlar uyguluyorlar. İsrail gemilerinden teknelerin geri dönmesine yönelik yapılan çağrıya filomuz rotanın Gazze olduğu şeklinde cevap veriyor. 20 civarında savaş gemisi filonun karşısında duruyor. Abluka altına almaya çalışabilirler ama filomuz çok büyük olduğundan kolay olmayacak. Teknelerimizin geniş bir alana yayılıp dağılmasını güvenlik açısından istemiyoruz”
“Barışçıllığı zedelemeyeceğiz”
“Filodaki tekneler dağınık durursa ablukanın kırılmasında başarıyı sağlar ama aktivistlerimizin can güvenliğini önceliyoruz. An itibarıyla filoyla temas hayli zorlaşmış vaziyette çünkü yelken açmadan önce alınan liman eğitimlerinde farklı senaryolar durumunda neler yapmaları gerektiğine dair aktivistlerimiz çok detaylı eğitimler aldılar. Sinyallerin bozulmasına ek olarak kişisel bilgilere İsrail tarafının erişmemesi adına iletişim araçlarını suya atmak gibi bir prosedürümüz de var. Küresel Sumud Filosu, barışçıl bir hareket. Tüm aktivistlerimiz ne olursa olsun bu barışçıllığı zedelemeyecek biçimde davranmaları için eğitim aldı.”
En temel unsur şiddetsizlik
“Farklı planlara yönelik farklı eğitim modülleri var. Fiili müdahalede ne yapılmalı, fiziki müdahalede ne yapılmalı, filo ablukaya alındığında ne yapılmalı gibi başlıklar altında her senaryoya uygun bilgilendirmeler yapıldı ve eğitimler verildi. Tutuklanma sürecinde, Tel Aviv’e nakil sırasında neler yapmaları gerektiği, göçmen kanunları, hakları, karşılarına gelecek evraklar, evrakların içerikleri, imzalamaları durumunda karşılaşacakları yaptırımlar haricinde Gazze’ye yanaşma, nereye, nasıl yanaşacakları, insanlarla ilk teması ve yardımları nasıl ulaştıracakları hususunda filomuzdaki 497 aktivist de son derece eğitimli. Onların can güvenliğini sağlayacak en önemli unsur şiddetsizlik. En çok da şiddetsizlik eylemi ve pasif direnişe sadık kalacak bir eksende bir eğitim gördüler”
