İsrail Gazze'ye yönelik geçtiğimiz hafta yeni ve geniş çaplı bir kara harekatı başlattı. Saldırılarda her gün onlarca insan hayatını kaybederken Gazze'deki en büyük krizlerden biri de gıda. İsrail kanadı gıda krizi üzerinden Gazze'lileri bölgenin güneyinde bulunan Refah'a yöneltmek istiyor hatta bunun için de Birleşmiş Milletler'i dahi devre dışı bırakmak üzere.
Gazze İnsani Vakfı (GHF) adı verilen oluşumla birlikte bölgeye gıda yardımı gönderdiğini öne süren İsrail ve vakıf eleştirilerin odağı haline geldi. İnsan hakları ve yardım kuruluşları, hükümetlere ve uluslararası insani yardım camiasına çağrıda bulunarak, GHF modelinin reddedilmesini ve “yalnızca işgalci güçle iş birliği yapanlara değil, tüm yardım kuruluşlarına” Gazze’ye erişim hakkı tanınmasını talep etti.
14 sayfalık rapor sızdı, paralı askerler 'yardım' dağıtacak
GHF, kamuoyunun gündemine birkaç hafta önce girdi. ABD’li insani yardım uzmanları, finansçılar ve paralı askerlerden oluşan bir ekip tarafından yönetilen vakıf, Gazze için geliştirilen tartışmalı yeni İsrail planının uygulayıcısı olarak öne çıktı. Plan kapsamında, Gazze’nin güneyinde özel güvenlik şirketlerinin denetiminde sınırlı sayıda dağıtım merkezi kurulacak ve gıda ile diğer ihtiyaç malzemeleri bu noktalardan dağıtılacak.
İsrail Güvenlik Kabinesi'nin planı onaylamasının ardından, Middle East Eye tarafından ilk kez yayımlanan ve GHF’nin Gazze stratejisini içeren 14 sayfalık bir belge sızdırıldı. Belgede, İsrail'in planıyla dikkat çekici benzerlikler bulunuyor.
1 milyon kişilik açık
Aralarında Action for Humanity ve Council for Arab-British Understanding gibi önde gelen kuruluşların bulunduğu İngiliz sivil toplum örgütleri, mektupta GHF’nin “Gazze’de hiçbir yerel bağı bulunmadığını, Filistinli sivil topluma karşı herhangi bir sorumluluk taşımadığını ve İsrail ile ABD hükümetleriyle açık bir iş birliği geçmişine sahip olduğunu” ifade etti.
Ayrıca, GHF’nin planının Gazze’deki 2,2 milyondan fazla insana rağmen yalnızca 1,2 milyon kişiye sınırlı yardım ulaştırmayı öngördüğüne dikkat çekildi. İsrailli yetkililerin bazı ülkelerin Filistinlileri kabul etmesini umduğunu dile getirdiği hatırlatılarak, bu farkın da böylece kapanmasının hedeflendiği iddia edildi.
Kuruluşlar ayrıca, GHF’nin silahlı özel güvenlik görevlileri ve zırhlı araçlar kullanma planının, evrensel insani yardım ilkeleriyle bağdaşmadığını vurguladı.
Yardım değil zorunlu yerinden etme: Tarihin yönünü değiştireceğiz
BM ve diğer yardım kuruluşları şu ana kadar GHF ile iş birliği yapmayı reddetti. Eleştiriler, GHF’nin yardım dağıtım merkezlerini sadece Gazze’nin güneyine kurmasının, insanların Mısır sınırına doğru göçe zorlanacağı ve bunun “zorunlu yerinden etme”ye dönüşeceği yönünde.
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise IDF’nin son operasyonunun Gazzelilerin bölgeden çıkarılması ve “tarihin yönünün değiştirilmesi” amacıyla yapıldığını açıkça dile getirdi.
BM yardım koordinatörü Tom Fletcher, geçen hafta Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada, GHF planının “yardımı siyasi ve askeri amaçlara bağladığını” ve “açlığı pazarlık kozu haline getirdiğini” belirtti.
Kaynak: Gazete Oksijen