05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 01.09.2025 13:42 | Son Güncelleme: 01.09.2025 13:59

Mesele sürdürülebilirlik değil ekonomi: Afrika, Çin'den rekor sayıda güneş paneli aldı

Afrika, Çin’den rekor düzeyde güneş paneli ithal ediyor; 2025’in ilk yarısında Cezayir’den Zambiya’ya kadar 22 ülkede enerji kapasitesi hızla artıyor. Ucuz Çin panelleri, kıtanın fosil yakıtlara bağımlılığını azaltıp yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırıyor
Mesele sürdürülebilirlik değil ekonomi: Afrika, Çin'den rekor sayıda güneş paneli aldı
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Akdeniz kıyısındaki Cezayir’den güneyde kara ile çevrili Zambiya’ya kadar uzanan bir dizi Afrika ülkesi, bu yıl Çin’den çarpıcı sayılarda güneş paneli sipariş etti.

Analistler, bunun kıtanın enerji ihtiyacını fosil yakıtlar yerine yenilenebilir enerji ile karşılamaya yönelik büyük bir çabanın başlangıcı olabileceğini söylüyor.

Mayıs 2025’te Afrika ülkeleri Çin’den toplam 1,57 Gigavatlık güneş paneli ithal etti. Küresel enerji düşünce kuruluşu Ember’ın baş analisti Dave Jones, bu artışın Güney Afrika gibi nispeten zengin ülkelerden değil, yaklaşık iki düzine daha küçük Afrika ülkesinden geldiğine dikkat çekiyor.

Çoğu ülke sipariş sayısını ikiye katladı

Jones, Çin’in farklı ülkelere ihraç ettiği güneş panellerinin değerini Çin gümrük verilerini kullanarak takip ediyor. 2025’in ilk beş ayında en az 22 Afrika ülkesinin, geçen yılın aynı dönemine göre daha fazla güneş paneli ithal ettiğini tespit etti; çoğu ülke miktarı ikiye katladı.

En çarpıcı örneklerden biri Cezayir: Ülke, 2025’in ilk yarısında 0,76 GW güneş paneli ithal ederek geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6 bin 300 artış kaydetti. Daha az gelişmiş ülkeler, örneğin Çad, ithal ettikleri panellerle ülkenin mevcut enerji üretim kapasitesini tamamen değiştirebilecek düzeye ulaştı.

Çin, dünyadaki panellerin çoğunu üretiyor

Çin, son on yıldır küresel güneş paneli üretiminde baskın durumda. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre dünya genelindeki panellerin yüzde 80’den fazlası Çin’de üretiliyor; bu başarı, devlet sübvansiyonları, ölçek ekonomileri ve yerel şirketlerin uyguladığı teknolojik iyileştirmeler sayesinde mümkün oldu. Ancak bugüne kadar bu panellerin çoğu Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya ülkelerine ihraç ediliyordu.

Afrika’ya yapılan satışlar, geleneksel pazarlara kıyasla hâlâ küçük olsa da, Küresel Güney’in enerji yaklaşımında bir dönüm noktası yaşanıyor. On yıllardır enerji sıkıntısı çeken ülkeler, yeni enerji kaynağı eklemek istediklerinde genellikle kömür ve gaz ithal etmekle sınırlıydı. Artık güneş enerjisi hem daha ucuz hem de çevre dostu bir seçenek olarak öne çıkıyor.

Hikaye Pakistan ve Güney Afrika'dan tanıdık geliyor

Afrika’da yaşananlar, küresel yeşil enerji sektörünü bilenler için tanıdık gelebilir. Geçen yıl Pakistan’da benzer bir trend gözlemlenmişti. 2024’te Pakistan yaklaşık 15 GW güneş paneli kurdu; ülkenin toplam elektrik talebi yaklaşık 30 GW idi. Evler çatılarında öyle çok panel kurdu ki, şehirler uydu görüntülerinde görünür şekilde değişti. Bu durum, ulusal şebekenin geleceğini tehdit ediyor çünkü bireyler kendi panelleriyle elektrik üretiyor ve şebekeden enerji satın alma ihtiyacı azalıyor. 

Benzer bir durum 2023’te Güney Afrika’da yaşandı. Her iki ülkede de altyapı, talep zirvelerine dayanamayacak kadar kırılgandı; sürekli elektrik kesintileri, tüketicileri alternatif enerji kaynaklarına yönlendirdi. Hükümet, güneşi cazip kılmak için vergi indirimleri veya fazla enerjiyi şebekeye satana ödeme gibi politikalar uyguladı.

Ancak The Wired'a göre genel olarak güneş enerjisinin popülaritesini artıran temel sebep basit: Çin panellerinin satın alma ve kurulum maliyeti o kadar düştü ki dünya bir dönüm noktasına ulaştı. İster iklim değişikliği konusunda kaygılı olun, ister olmayın, güneşten enerji üretmek ekonomik açıdan mantıklı hâle geldi.

Uygun fiyatın önemi 

Afrika ülkeleri için fiyat özellikle önemli. Çünkü bir güneş enerji santrali projesi için kredi bulmak, gelişmiş ülkelere göre çok daha zor. Çinli güneş şirketlerinin fiyat avantajı, onları Afrika’nın enerji talebini karşılamak için ilk tercih hâline getiriyor.

Afrika’da güneş patlamasını iki tür talep tetikliyor. Kuzey Afrika’da Cezayir ve Mısır gibi ülkeler büyük ölçekli santraller inşa ediyor. Sahra Altı Afrika’da ise paneller, daha çok kırsal alanlarda, daha önce şebekeye bağlanmamış topluluklar tarafından kullanılıyor. Tıpkı Pakistan’da olduğu gibi, bu dağıtılmış çatı panelleri enerji manzarasını dönüştürüyor; insanlar enerjiye erişiyor ve bu erişim, hükümet harcamalarına veya dış kredilere bağımlı değil, paneller yeterince ucuz olduğu sürece organik şekilde yayılıyor.

Örneğin, Development Reimagined danışmanlığının iklim programı yöneticisi Yike Fu, 2023’te Kenya’daki Maasai Mara Ulusal Rezervi’ni ziyaret ettiğinde, köyde Çin yapımı bir güneş paneli gördüğünü söyledi. Köy, turist giriş ücretleriyle geçimini sağlıyor ve ulusal şebekeye bağlı değildi.

Olası riskler neler? 

Dünya, Çin yapımı ucuz panellere iki farklı tepki verdi: ABD gibi bazı ülkeler tarifelerle ithalatı caydırıyor, Pakistan gibi ülkeler ise panelleri memnuniyetle karşılıyor. Şu an Afrika ülkeleri ikinci grupta. Enerji sıkıntısı çeken hükümetler için hesap basit: ucuz enerji, iyi enerjidir.

Buna karşın bazı ülkeler, yerel montaj veya küçük ölçekli üretimi teşvik ederek yeşil enerji dönüşümünden kendi sanayilerinin de faydalanmasını istiyor. Örneğin Nijerya, bir süre güneş paneli ithalatını yasaklamayı planladı, ancak bu karardan hızla geri adım attı.

Elena Kiryakova, Afrika’daki yerel güneş üretim endüstrisinin  olmadığını belirtiyor. Var olanlar genellikle sadece bireysel hücreleri panellere dönüştürmekle sınırlı ve bu zincirin en az katma değer yaratan aşaması. Kiryakova, “Şu anda Kenya’daki görüş, ucuz ithalata güvenmenin, yerel sanayi geliştirmeye çalışmaktan daha faydalı olduğu. Bu, devam eden bir tartışma, ancak pratikte Çin’den ithalata bağımlılık muhtemelen sürecek” diyor.

Afrika’da güneş enerjisi patlaması, hem kıtanın enerji açığını kapatıyor hem de ekonomik ve çevresel olarak sürdürülebilir bir dönüşümün sinyalini veriyor. Çin’den gelen ucuz paneller, bu sürecin katalizörü olarak öne çıkıyor.

Kaynak: Gazete Oksijen