05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 10.09.2025 12:14 | Son Güncelleme: 10.09.2025 16:33

Paris savaş alanı, 295 kişi gözaltında: Fransa'da yeni Lecornu hükümetine tepki büyüyor

Fransa’da yeni başbakan Sébastien Lecornu göreve başlarken, ülke genelinde “Her Şeyi Durdur” protestoları başladı. 2026 bütçe tasarısı nedeniyle düzenlenen gösterilerde yollar kapandı, ulaşım aksadı ve polis yaklaşık 200 kişiyi gözaltına aldı
Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Fotoğraf: Anadolu Ajansı
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Fransa’da yeni başbakan Sébastien Lecornu, sabah saatlerinde görevine başlarken ülke genelinde düzenlenen geniş çaplı protestolarla karşılaştı. Gösterilerin ulaşım, eğitim ve diğer kamu hizmetlerinde aksamalara yol açması bekleniyor.

Le Parisien gazetesine göre, Fransa genelinde 100 bini aşkın kişinin protestolara katılması bekleniyor. Ülke genelinde Marseille, Montpellier, Nantes ve Lyon’da da trafik aksaklıkları yaşanırken, bazı otoyolların kapandığı bildirildi. İçişleri Bakanı Bruno Retailleau, ülke genelinde 80 bin güvenlik görevlisinin görevde olduğunu, bunun 6 bininin Paris’te bulunduğunu açıkladı.

Protestolar, “Bloquons Tout” (Her Şeyi Durdur) adlı sol kanat hareketi tarafından organize ediliyor. Paris’te de gece boyunca bazı eylemler gerçekleşti. Protestocular yolları kapatırken polis göz yaşartıcı gaz kullandı ve gösterilerin erken aşamalarında yaklaşık 295 kişi gözaltına alındı.

France 24'ün aktardığına göre, protestoların en dikkat çeken yönü liselilerin oynadığı aktif rol. AFP'ye konuşan lise son sınıf öğrencisi Yonah “Artık bıktık çünkü kendimizi feda edilmiş bir nesil gibi hissediyoruz; örneğin okulda hiçbir şey alamıyoruz, para yok” ifadelerini kullandı. Lise öğrencilerinin yanısıra kamu personelleri de protestolara destek veriyor. Paris'in güneyinde bulunan Tenon Hastanesi personeli de destek amacıyla grevde. 

39 yaşındaki Lecornu, Macron’un yakın müttefiki ve son üç yıldır savunma bakanı olarak görev yapıyordu. François Bayrou’nun parlamentoda güvenoyu kaybetmesinin ardından istifa etmesiyle boşalan başbakanlık koltuğuna Lecornu atandı. Resmi devir teslim ise öğle saatlerinde gerçekleştirildi.

Başbakanlık devir töreninden göze çarpanlar

Fransa'da 8 Eylül'de hükümeti düşen merkez sağcı Bayrou, törende yaptığı konuşmada, "Hükümete yardım etmek için ben ve ekibim elimizden geleni yapacağız." dedi.

 Lecornu, uzun bir konuşma yapmayacağını kaydederek, "İçinde bulunduğumuz bu istikrarsızlık ve siyasi kriz tevazu gerektiriyor." dedi.

Muhalefetle çalışma konusunda daha ciddi ve yaratıcı olunması gerektiğini ifade eden Lecornu, gelecek günlerde farklı siyasi ve sendika güçleriyle bir araya geleceğini duyurdu.

Muhalefet ne diyor?

Sebastien Lecornu'nun başbakan olarak atanmasına en büyük tepki ise sol cepheden geldi.

Mecliste en fazla sandalyeye sahip solcu Yeni Halk Cephesi (NFP) ittifakının en büyük partisi Boyun Eğmeyen Fransa'nın (LFI) Genel Koordinatörü Manuel Bompard, BFMTV'de katıldığı programda, yeni hükümetin de güven oylamasına gitmesi gerektiğini söyledi.

Bompard, Lecornu'nun kuracağı hükümeti güven oylamasına götürmemesi halinde LFI olarak hükümete karşı gensoru önergesi sunacakları uyarısında bulundu.

İttifakın ikinci en büyük partisi merkez solcu Sosyalist Parti (PS) liderleri de yeni hükümette yer almayacaklarını vurguladı.

Öte yandan aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) Genel Sekreteri Jordan Bardella yeni Başbakan'ı "eylemlerine ve bütçe konusunda atacağı adımlara göre değerlendireceklerini" belirterek, hükümete karşı doğrudan gensoru önergesi sunmayacaklarının sinyalini verdi.

Muhalefet yeni hükümete tepkili

Ulusal basında yer alan haberlere göre, Macron'un solcu ittifakın en fazla sandalye elde ettiği 2024 erken genel seçimlerinin üzerine başbakanlık koltuğu için üçüncü kez merkez sağcı bir ismi denemesine tepkiler sürüyor.

Yaklaşık 8 yıldır hükümetin farklı kademelerinde yer alan eski Savunma Bakanı merkez sağcı Sebastien Lecornu'nun başbakan olarak atanmasına en büyük tepki ise sol cepheden geldi.

Mecliste en fazla sandalyeye sahip solcu Yeni Halk Cephesi (NFP) ittifakının en büyük partisi Boyun Eğmeyen Fransa'nın (LFI) Genel Koordinatörü Manuel Bompard, BFMTV'de katıldığı programda, yeni hükümetin de güven oylamasına gitmesi gerektiğini söyledi.

Bompard, Lecornu'nun kuracağı hükümeti güven oylamasına götürmemesi halinde LFI olarak hükümete karşı gensoru önergesi sunacakları uyarısında bulundu.

İttifakın ikinci en büyük partisi merkez solcu Sosyalist Parti (PS) liderleri de yeni hükümette yer almayacaklarını vurguladı.

Öte yandan aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) Genel Sekreteri Jordan Bardella yeni Başbakan'ı "eylemlerine ve bütçe konusunda atacağı adımlara göre değerlendireceklerini" belirterek, hükümete karşı doğrudan gensoru önergesi sunmayacaklarının sinyalini verdi.

 

Protestocuların talepleri neler? 

“Her Şeyi Durdur” hareketi, Başbakan François Bayrou’nun 2026 bütçe tasarısına karşı ortaya çıktı. Tasarı, iki ulusal tatilin kaldırılmasını, emeklilik maaşlarının dondurulmasını ve sağlık harcamalarından 5 milyar euro kesilmesini içeriyor. Hareket, Temmuz ayında sosyal medyada başlatıldı ve 10 Eylül’de ülke genelinde protestolar çağrısı yaptı.

Hareket, 2018’de başlayan ve başlangıçta yakıt zamlarına karşı ortaya çıkan Sarı Yelekliler protestolarıyla karşılaştırılıyor. Sarı Yelekliler, kısa sürede Macron’a ve ekonomik reform planlarına karşı daha geniş bir hareket haline gelmişti.

 

 

Jean Jaurès Vakfı’nın araştırmasına göre, hareketin destekçileri Sarı Yeleklilerden farklı olarak politik açıdan daha bilinçli ve sola daha eğilimli. Destekçilerin neredeyse üçte biri 2022 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aşırı sol lider Jean-Luc Mélenchon’a oy vermiş, yüzde 10’u anti-kapitalist aday Philippe Poutou’yu desteklemiş ve sadece yüzde 2’si Macron’u desteklemiş.

Destekçilerin yüzde 54’ü artan eşitsizliği öncelikli sorun olarak görüyor, çevre ve sağlık sistemi de diğer öncelikli konular arasında. Hareketin destekçileri daha çok üniversite mezunları, öğrenciler, profesyoneller ve yöneticilerden oluşuyor; mavi yakalılar ve emekliler nispeten azınlıkta.

Polis istihbarat raporları, hükümetin istifa olasılığının protestocuların kararlılığını artırdığını ve 10 Eylül’de ülke genelinde yoğun bir katılım beklendiğini ortaya koyuyor.

Kaynak: Gazete Oksijen