Ağustos ayında bıçaklı saldırıya uğrayan Salman Rushdie’nin menajeri, yazarın bir gözünü ve elini artık kullanamadığını açıkladı. 1980'lerde Şeytan Ayetleri adlı romanının yayımlanmasının ardından İran'dan ölüm tehditleri alan 75 yaşındaki yazar, 12 Ağustos’ta Chautauqua Enstitüsü'nde sanatsal özgürlük konulu bir konuşma yapmak üzere sahneye çıkarken boynundan ve gövdesinden bıçaklandı.
"Vahşi bir saldırıydı"
Şimdiye kadar, Rushdie'nin yaralarının ne kadar ağır olduğu tam olarak bilinmiyordu. Ancak Andrew Wylie, İspanyol El País'e verdiği bir röportajda saldırının ne kadar ciddi ve yazarın yaşamını değiştiren bir olay olduğunu açıkladı. Wylie, “Yaraları derindi, aynı zamanda bir gözünü de kaybetti. Boynunda üç ciddi yara vardı. Bir eli kolundaki sinirler kesildiği için kullanılamaz hale geldi. Göğsünde ve gövdesinde yaklaşık 15 yarası daha var. Vahşi bir saldırıydı” dedi.
Menajer, Rushdie'nin hala hastanede olup olmadığını söylemeyi reddetti ve en önemli şeyin yazarın yaşayacak olması olduğunu söyledi. Wylie, kendisi ve Rushdie'nin geçmişte böyle bir saldırı olasılığı hakkında konuştuklarını da anlattı. Wylie, “Fetva verildikten yıllar sonra karşı karşıya kaldığı asıl tehlike, birdenbire rastgele bir kişinin gelip ona saldırmasıydı” dedi.
Rushdie'ye bıçaklayan 24 yaşındaki Hadi Matar, 18 Ağustos'ta çıktığı mahkemede ikinci derece cinayete teşebbüs ve saldırı suçlamalarını reddetti. Saldırıdan iki hafta önce, Rushdie bir görüşmeciye hayatının yine çok normal olduğunu hissettiğini ve bir saldırı korkusunun geçmişte kaldığını söylemişti.
Salman Rushdie'ye saldırı
Uzun süredir New York şehrinde yaşayan Salman Rushdie, 12 Ağustos'ta Buffalo kentine yakın Chautauqua Enstitüsünde konferans vermek için kürsüye çıktığı esnada, California doğumlu Matar'ın bıçaklı saldırısına uğramıştı.
Biri boynundan olmak üzere 10'dan fazla bıçak darbesine maruz kalan Rushdie, araçla yaklaşık 40 dakika mesafede bulunan UPMC Hamot Surgery Center Hastanesine helikopterle kaldırılarak ameliyata alınmıştı. New York Times'a yazılı açıklamada bulunan Rushdie'nin menajeri Andrew Wylie, Hint kökenli İngiliz yazarın hayati tehlikeyi atlattığını ancak karaciğeri ile bir kolunun bıçak darbelerinden ciddi hasar gördüğünü ve bir gözünü kaybedebileceğini ifade etmişti.
Aynı günün akşamı, polis ve Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ekiplerinin New Jersey'deki evinde arama gerçekleştirdiği Matar, 14 Ağustos’ta, ilk çıktığı mahkemede suçsuz olduğunu iddia etmişti. 1980'lerde yazdığı Şeytan Ayetleri kitabıyla İslam dünyasının tepkisini çeken Rushdie hakkında, dönemin İran lideri Ayetullah Humeyni tarafından ölüm fetvası verilmişti. Humeyni'den sonra ülke liderliği makamına gelen Ali Hamaney de Rushdie hakkındaki fetvanın değiştirilemez olduğunu belirtmişti.