Paramount ile Warner Bros. Discovery’nin birleşmesi halinde ortaya çıkacak dev medya şirketinin, Suudi Arabistan, Katar ve Abu Dabi hükümetlerinin kısmi sahipliği altına girebileceği iddia edildi.
Variety’nin haberine göre Paramount’un sahibi olan David ve Larry Ellison, Warner Bros. Discovery'yi satın almak için hazırladıkları teklifi Körfez ülkelerinin egemen varlık fonlarının desteğiyle finanse ediyor.
Bu iddia yeni değil. Variety, geçtiğimiz kasım ayında benzer bir haber yayımlamış; Paramount ise iddiayı “tamamen yanlış” diyerek reddetmişti. Buna rağmen olasılık pek de uzak görünmüyor. Bloomberg de Ellisonların teklifinde “Orta Doğu fonlarının” yer aldığını doğrulayan bir haber yayımladı. Paramount, son iddialar için yorum yapmadı.
ABD medyasında yabancı devlet ortaklığı tartışması
Körfez sermayesinin ABD merkezli dev bir medya şirketine ortak olma ihtimali, birkaç yıl önce hayal bile edilemeyecek bir senaryo olarak görülüyordu. Ancak bugün, sektörün geldiği noktada bu durum mümkün görünüyor.
Paramount, WBD için masada bulunan teklifler arasında en güçlü aday konumunda. Çünkü şirket, WBD’nin tamamını satın almayı öneriyor; Comcast ve Netflix ise yalnızca belirli bölümleri almak istiyor. Ayrıca Ellison ailesinin Donald Trump’a yakınlığı, sektörde karar süreçlerini etkileyebilecek bir faktör olarak değerlendiriliyor.
Neden Körfez destekli bir medya devi mümkün görülüyor?
Öne çıkan argümanlar şöyle:
- Körfez fonlarının birleşik şirkette azınlık hissedarı olması bekleniyor ve kontrolün ABD merkezli kalacağı değerlendiriliyor.
- Uluslararası yatırımcıların ABD medya şirketlerinde yer alması yeni değil. Örneğin Japon Sony yıllardır Hollywood’da büyük bir stüdyo sahibi.
- Suudi Prens El Velid bin Talal, uzun yıllar Murdoch’ın Fox İmparatorluğu’nda azınlık hissedarıydı.
- Suudi Arabistan'ın egemen varlık fonu, Electronic Arts’ın neredeyse tamamını almaya hazırlanıyor.
Yabancı devlet kontrolü “endişe” yaratıyor
Tüm bunlara karşın, uzmanlar Körfez ülkelerinin doğrudan devlet kontrolünde olan fonlarıyla bir medya devine ortak olmasının ciddi soru işaretleri doğurabileceğini belirtiyor.
Büyük ölçekli medya şirketlerinin birleşmesi, haber kaynaklarının ve içerik üretiminin yoğunlaşmasına yol açıyor. Örneğin CBS News ve CNN gibi iki büyük ancak son yıllarda zayıflayan haber markasının aynı çatı altında birleşmesi, sektör için önemli bir güç yoğunluğu anlamına gelebilir.
Ayrıca Körfez fonlarının böyle bir yatırıma yalnızca finansal getiri amacıyla katılacağı varsayımı, birçok kişi tarafından temkinli karşılanıyor.
2018’de Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’da öldürülmesi, bu fonlara yönelik algıyı olumsuz etkilemişti.
CIA, cinayetin Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın talimatıyla işlendiği sonucuna varmıştı. Şimdi aynı prensin, ABD’nin en büyük medya kuruluşlarından bazılarında dolaylı da olsa pay sahibi olma ihtimali, kamuoyunda soru işaretleri yaratıyor.
“Yeni medya düzeni” tartışmaları büyüyor
Körfez fonlarının Ellison ailesiyle birlikte hareket etmesi halinde, Hollywood ve Amerikan medya ekosisteminin yeni bir döneme girebileceği değerlendiriliyor.
Birleşmenin gerçekleşmesi halinde ortaya çıkacak şirket; Paramount, Warner Bros., HBO, CNN, CBS, Nickelodeon ve birçok dijital platformu aynı çatı altında toplayacak.
Böyle bir yapıda yabancı devlet fonlarının rolü, içerik bağımsızlığı, haber politikaları ve stratejik yönlendirmeler açısından uzun süre tartışma konusu olmaya devam edecek.
Kaynak: Gazete Oksijen



