15 Kasım 2024, Cuma Gazete Oksijen
Haber Giriş: 14.04.2024 10:44 | Son Güncelleme: 14.04.2024 16:11

The Guardian analizi: Orta Doğu'nun kaderi belirsiz

İran'ın gece gerçekleşen saldırılarının ardından İsrail bir sonraki adımını düşünüyor. The Guardian yazarı Julian Borger'a göre Tahran şu an konuyu sonuçlanmış görse de İsrail'in yanıtı ve Orta Doğu'nun kaderi savaş kabinesindeki üç huysuz rakibin elinde
İran Dini Lideri Ali Hamaney
İran Dini Lideri Ali Hamaney

Binyamin Netanyahu'nun savaş kabinesi İran'ın insansız hava aracı ve füze saldırısına İsrail'in vereceği yanıta karar vermek üzere toplanırken Orta Doğu'da büyük bir bölgesel savaş olasılığı belirsizliğini koruyor. Netanyahu'nun bakanları gece yarısı yaptıkları oylamada bu kararı Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve İsrail ile İran'ı savaşın eşiğine getiren şiddet sarmalını başlatan Hamas'ın 7 Ekim saldırısından sonra hükümete bakan olarak katılan Netanyahu muhalifi Benny Gantz'dan oluşan küçük savaş kabinesine devretti.

Bir sonraki adıma bu üç huysuz rakip karar verecek ve bölgenin kaderi artık onların ellerinde. Savaş kabinesi toplantısı öncesindeki gergin saatlerde Netanyahu ve Biden 25 dakika boyunca telefonda görüştü ve İsrail medyasında yer alan bazı haberlere göre ABD Başkanı bu süre zarfında itidal çağrısında bulundu. Biden görüşmeden dakikalar sonra yaptığı açıklamada Netanyahu'ya açık bir tavsiyede bulunmadı ancak ABD'nin yardımıyla "gelen insansız hava araçlarının ve füzelerin neredeyse tamamının" düşürüldüğünü kaydetti. Biden, bu "dikkate değer" savunma kapasitesinin kendi başına "düşmanlarına İsrail'in güvenliğini etkili bir şekilde tehdit edemeyeceklerine dair açık bir mesaj" olduğunu savundu.

Önemli kayıplar yaşanmadı

Pazar sabahı erken saatlerde, hava saldırısından bildirilen tek kayıp, İsrail'in güney çölünde, ülkenin en marjinal topluluğu olan Bedevilerden 10 yaşında bir çocuktu. Güneydeki bir askeri üs hafif hasar gördü.
İran'ın beklenen saldırısı öncesinde ABD'li yetkililer tam da böyle bir sonucu varsaymışlardı: İran mermileri çöle düşecek ve önemli kayıplara yol açmayacaktı. Yetkililer bu durumda Washington'ın İsrail'in aceleci bir karşılık vermesine şiddetle karşı çıkacağını tahmin ediyordu.

Netanyahu'nun hedefi nükleer tesisler

İran'ın sessiz bir karşılık beklediği açık. BM'deki misyonu aracılığıyla ilettiği bir mesajda Tahran, misillemenin ardından umutlu olduğunu belirtti. Açıklamada, "Mesele sonuçlanmış sayılabilir" dendi.  Hem Biden hem de İranlılar, Netanyahu'nun uzun zamandır İsrail için varoluşsal bir tehdit olarak gördüğü İran'ın nükleer tesislerini yok etmek istediğinin farkındalar. ABD'nin yardımı olmadan bu tesisleri enkaza çevirmek çok zor olacaktır ancak Netanyahu'nun bu emellerini gerçekleştirmek için bu fırsatı değerlendirmeye çalışması mümkün.

NBC News cumartesi gecesi bazı üst düzey yönetim yetkililerinin "İsrail'in İran'ın saldırılarına karşılık olarak, sonrasındaki olası sonuçları düşünmeden hızlı bir şekilde bir şeyler yapabileceğinden endişe duyduklarını" yazdı. Biden'ın Netanyahu'nun "ABD'yi daha geniş bir çatışmanın içine çekmeye çalıştığı" yönündeki endişelerini özel olarak dile getirdiğini belirten haber, Başkan'ın yorumlarını bilen üç kişiye dayandırıldı.

Yönetim yetkilileri, Netanyahu'nun koalisyonunun çökmesini ve yeni seçimleri engellemek için çatışmaları devam ettirmeye teşvik ettiğinin farkında. İsrail'e verilen zarar asgari düzeyde olsa da, İsrailli yetkililer bunun Tahran sayesinde değil, İsrail hava savunmasının ve başta ABD, İngiltere ve Ürdün olmak üzere müttefiklerinin güvenilirliği sayesinde olduğunu iddia edebilirler. Ürdün, İran'a ait insansız hava araçlarından bazılarını hava sahasından geçerken yakaladığı için Arap dünyasında eleştiri yağmuruna tutulma riskiyle karşı karşıya kaldı.

İran saldırısından bir hafta önce hazırlanan bu plan büyük bir savaşı savuşturdu. Aynı zamanda İsrail'in vatandaşlarını güvende tutmak için ABD'ye olan bağımlılığının da bir göstergesi. Kısa vadede Washington, İsrail'in vereceği herhangi bir karşılığın acele ve hızlı bir adım olmayacağına dair rahatlayabilir. 

Sert bir tepki gelmeyeceğine dair olası bir işaret de Gallant'ın saldırılardan sonra ABD'li mevkidaşı Lloyd Austin ile yaptığı görüşmeydi. İsrail savunma bakanlığına göre Gallant savunma kurumunun İsrail devletine yönelik herhangi bir saldırı girişimine karşı hazırlıklı olduğunu vurguladı. Gallant'ın yorumlarında İsrail'in karşılık vermesinden söz edilmedi. Pazar gününün erken saatlerinde gelen üçüncü olumlu işaret ise New York Times'ın aktardığı İsrailli bir yetkilinin "İsrail'in tepkisinin müttefikleriyle koordineli olacağı" yönündeki güvencesiydi.

Silah sevkiyatı kısıtlaması gündemden kalkabilir

Washington'ın önümüzdeki saatlerde ve günlerde İsrail'e, İran'ın saldırılarından büyük ölçüde zarar görmeden kurtulmuş olmasının kazanımlarını hatırlatması muhtemel. Saldırı şimdilik tüm dünyanın dikkatini İsrail'in Gazze'de yürüttüğü savaştan uzaklaştırdı. Ayrıca İran saldırısı, ABD Kongresi'nde Gazze nedeniyle İsrail'e silah sevkiyatının kısıtlanmasına ilişkin söylentileri de ortadan kaldıracak gibi görünüyor. Artık bu tür kısıtlamalar İsrail'in destekçileri tarafından, Amerika'nın Orta Doğu'daki önde gelen müttefikini kanıtlanmış İran tehdidi karşısında savunmasız bırakmak olarak görülebilir.