Gazze'de Hamas savaşçıları tarafından alıkonulan 200'den fazla kişinin serbest bırakılması için İsrail'e yönelik baskılar yoğunlaşırken, çaresiz aileler beklenen kara harekâtından önce sevdiklerinin serbest bırakılması için yetkililere yalvarıyor. İsrail Savunma Kuvvetleri, yetkililer 7 Ekim'de Hamas tarafından gerçekleştirilen ölümcül saldırının ardından kaybolanların kimliklerini tespit etmeye ve yerlerini belirlemeye çalışırken, 222 kişinin Gazze'de tutulduğunu duyurdu.
Herzog ile görüştüler
Pazar akşamı, Gazze'de rehin tutulanların ailelerinden oluşan bir grup İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile Kudüs'teki konutunda yaklaşık iki saat görüşürken, dışarıda toplanan kalabalık yas şarkıları söyledi. Bir kadın, sarı kurdeleler, İsrail bayrakları ve "Onları eve getirin" yazılı pankartlardan oluşan kalabalığa "Bizi unutmayın" diye seslendi.
İsrail ordusundan Gazze sınırına operasyon: Gece boyunca rehine kurtarmak için saldırılar düzenlendi
Gazze sınırına yakın bir askeri üste görev yapan 19 yaşındaki Roni Eshel'in babası Eyal Eshel, "Başkan'ın mesajı, tüm liderliğin bu krizi çözmek için bir araya geldiği yönünde. Bunu çözebilecek tek kişiye, Başbakan Netanyahu'ya şunu söylemek istiyorum: Kızlarımızı işe aldınız, sizden ricamız onları eve getirmeniz" ifadelerini kullandı.
Baskı İsrail'in hem içinden hem dışından geliyor. Rehinelerin çoğu İsrail'in en yakın müttefikleri de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin vatandaşları ya da çifte vatandaşlarıydı. En azından 7 Ekim saldırısından sonra hala haber alınamayan 10 ABD vatandaşından bazılarının Gazze'de tutulduğuna inanılıyor. Rehineler arasında 17 Taylandlı ve 8 Alman da bulunuyor. 7 İngiliz vatandaşı ve 7 Fransız vatandaşı hala kayıp olarak sınıflandırıyor ve bazılarının da rehine olduğuna inanılıyor.
"Daha fazlasının serbest bırakılacağını umuyoruz"
Şu ana kadar Hamas'ın elinde bulunan iki ABD vatandaşı Judith Raanan ve kızı Natalie, Katarlı yetkililerin arabuluculuğunun ardından serbest bırakıldı. Uluslararası Kızıl Haç Komitesi üyeleri cuma gecesi geç saatlerde çifte Gazze'den çıkarken eşlik etti ve ardından her ikisi de İsrail'in kısa süre önce rehineler ve kayıp kişiler için atadığı Gal Hirsch ile bir araya geldi. İkili daha sonra aileleriyle yeniden bir araya geldikleri bir İsrail askeri üssüne götürüldü. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, serbest bırakılan iki rehineyle konuştuğunu ve onları "Aklı ve ruhu güçlü" olarak tanımladığını söyledi. Blinken NBC News'a yaptığı açıklamada, "Daha pek çok rehine var ve daha fazlasının serbest bırakılacağını umuyoruz ancak sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Her birinin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
CNN pazar günü, Biden yönetiminin İsrail'e daha fazla rehinenin serbest bırakılması ve kuşatma altındaki bölgeye daha fazla yardım ulaştırılması için zaman tanımak amacıyla Gazze'ye kara saldırısını ertelemesi yönünde baskı yaptığını öne sürdü. Cuma günü Joe Biden gazetecilere rehinelerin dserbest bırakılması için saldırının ertelenmesi gerektiğini ima etti ancak Beyaz Saray daha sonra ABD başkanının kendisine sorulan soruyu yanlış duyduğunu ve sadece Gazze'de tutulan daha fazla insanın serbest bırakılmasını görmek istediğini söylediğini açıkladı.
Hamas'ın askeri kanadı El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde'nin ertesi gün yaptığı ve grubun insani nedenlerle ve hiçbir karşılık beklemeden iki İsrail vatandaşını serbest bırakmayı teklif ettiğini duyurmasının ardından İsrailli yetkililer üzerindeki baskı arttı. Ancak Ebu Ubeyde, "İsrail işgal hükümeti bunları kabul etmeyi reddetti" dedi.
"Bu iş için nitelikli birini seçmediler"
İsrailli bir hukukçu ve uluslararası kadın hakları savunucusu olan Halperin-Kaddari, Hirsch'in rehine krizini yönetmek üzere atanmasını "Rahatsız edici" olarak nitelendirdi. Halperin-Kaddari, Hirsch'in Ramanlıların serbest bırakılmasını nasıl ele aldığına işaret ederek, "Görünüşe göre bu iş için en nitelikli kişiyi seçmediler, bunun yerine kriter başbakana ve ailesine bağlılıktı. Kendisini televizyonda kadrajın önüne koydu ve onların, cehennemden yeni çıkmış kadınların ellerini tuttu. Bu da onun önemsediği şeyin egosu olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı.
Gazze çevresindeki İsrail topluluklarından hala çok sayıda kayıp insan var ancak cesetlerin kimliklerinin belirlenmesi zaman aldığı için hepsinin rehine olduğu sanılmıyor. Kayıp İngiliz genç Noiya Sharabi'nin ailesi pazar günü yaptığı açıklamada genç kızın Hamas saldırısında öldürüldüğünü söyledi. 13 yaşındaki kız kardeşi Yahel ve annesi Lianne'nin de daha önce öldüğü açıklanmıştı. Kızların babası Eli ise hala kayıp.
İsrailli eski bir barış müzakerecisi olan Daniel Levy, Ramanlıların serbest bırakılmasının diğer rehinelerin aileleri için davalarının sonuçlanabileceğine dair bir umut ışığı yaktığını ve İsrailli yetkililer üzerindeki baskıyı arttırdığını söyledi. Levy, "Bence tahliye bazı yeni dinamikler yarattı. Bu ailelerin seslerini daha fazla duyurmaları ve kendilerini savunmaları için küçük bir fırsat yarattı" dedi. Levy, Natalie ve Judith Raanan'ın uyrukları nedeniyle serbest bırakılmak üzere seçilmiş olabileceklerini, ancak muhtemelen tutuldukları yer nedeniyle de seçilebileceklerini belirterek, "Bunun aynı zamanda hareket kolaylığı ile de ilgili olduğunu düşünme eğilimindeyim" ifadelerini kullandı.
