6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli çifte depremlerin meydana gelmesinin ardından 53 bin 537 vatandaşımız hayatını kaybetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremin yıldönümüne günler kala en çok etkilenen Hatay’ı ziyaret etti ve şehrin yeniden inşası için cesur vaatler verdi.
The Guardian makalesinde, Erdoğan’ın verdiği sözlerin beraberinde zorlukları da getirdiğini yazdı. Zira şehirdeki bütün mahallelerin bulunduğu yerde artık boş alanlar var. Şehrin kapalı pazarında, son haftalarda birkaç kararlı vatandaş, dükkanlarını açmaya başladı. Ancak hala moloz ve taş yığınları bölgedeki varlığını sürdürmeye devam ediyor.
"Projeler güzel ancak yavaş"
Hatay'daki kapalı pazarın yıkılan girişindeki pankartlarda bölgenin geleceğine dair reklamlar sergileniyor. Bölge esnaflarından Gülşah Alkaya yerel halkın yeni projelerin vaatlerine ikna olmadığını söyledi. Projeler hakkında çok az bilgiye sahip olduklarını söyleyen Alkaya “Projeler çok iyi görünüyor ama sorun şu ki yavaşlar. Ayaklarımızın üzerinde durabiliriz o yüzden bıraksınlar buna devam edelim. Eğer burayı tekrara yıkarlarsa eski halimize döneriz” dedi.
Türkiye'nin güneydoğusundaki kasabaları sıralayan kule blokları ve yüksek moloz yığınları arasında bile, yıkımın boyutunu kavramak hala zor. Dünya Bankası geçen şubat ayında depremlerin 34 milyar dolar hasara yol açtığını tahmin etmişti. Daha sonra Türk parlamentosunun yaptığı bir araştırmada bu tahmin 148,8 milyar dolar olarak güncellendi. Sayı, ülkenin GSYİH'sının neredeyse %10'una tekabül ediyor.
Sorumlular inşaat firmaları
Birçoğuna göre bu devasa ölü sayısının açık bir suçlusu vardı: Toplumun güçlü bir kesimi olan ve devletle en derin bağları olan büyük inşaat firmalarının sektörde yaptığı yolsuzluk. Buna kanıt olarak tamamen yıkılan siteler işaret ediliyor.
Antakya'daki Rönesans sitesi yıkımın sembolü haline geldi. İddianame kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda çökmenin nedenleri arasında kalitesiz beton kullanımı yer alıyor. Depremin ardından İstanbul Havalimanı’nda tutuklanan Rönesans'ın müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun, binanın çökmek yerine yan yatmasının sağlam inşa edildiğinin kanıtı olduğunu söyledi.
Vaatlerin sonuçlarını analiz etmek zor
Yeniden yapılanma konusundaki geniş kapsamlı vaatlerin sonuçlarını analiz etmek ise zor. Erdoğan, depremden birkaç gün sonra yıkılan Kahramanmaraş ilçesine yaptığı ziyarette, "Bu binaları bir yıl içinde yeniden inşa edip vatandaşlara teslim edeceğiz" dedi. Daha sonra depremden sonraki bir yıl içinde 319.000, ertesi yıl ise 331.000 yeni evin inşa edileceğinin sözünü verdi. Hatay'a yaptığı son ziyarette “Deprem bölgesi boyunca 75.000 evin teslimatını iki ay içinde tamamlayacağız” diye söz verdi ve 200.000 evin “yıl sonuna kadar deprem bölgesinde teslim edileceğini” ekledi.
Güneydoğu'nun geniş bir kesiminde belirgin inşaatlar yapılmaya devam etse de veriler son derece belirsiz. Ocak ayında Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada “Toplam 307.000 konutun inşaatına başlandı. Toplam 46 bin konutun teslimatına kademeli olarak başlandı” denildi. Vaat edilen inşaat girişimlerinin ortasında, çöken binaların sorumlularının davaları da sürüyor.
Yerel yetkililerin de incelenmesi isteniyor
İnsan Hakları İzleme Örgütü, inşaat sektöründeki isimler ile inşaat ruhsatlarını veren yerel yetkililer arasındaki ilişkinin incelenmesi yönünde çaba gösterilmesi çağrısında bulundu. Grup, “Müteahhitler, bina kontrolörleri ve teknik personelin duruşmaları geçtiğimiz aylarda başladı. Ancak tek bir kamu görevlisi, belediye başkanı veya belediye meclisi üyesi, güvenli bina standartlarının çok gerisinde kalan çok sayıda inşaat projesini onaylamadaki rolleri nedeniyle veya yapısal risk taşıdığı bilinen binalarda yaşayan insanları korumaya yönelik tedbirleri almadıkları için henüz yargılanmadı. Sismik aktivite riskinin yüksek olduğu bir bölgede sorunlar var” dedi.