18 Mayıs 2024, Cumartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 29.10.2023 13:30 | Son Güncelleme: 29.10.2023 15:47

The Guardian'ın analizi: Dünya liderlerinin anlaşamaması daha fazla kan dökülmesine sebep oluyor

Hamas-İsrail arasındaki savaşta hayatı tehlikede olan milyonlarca Filistinli'ye insani yardım ulaştırılamıyor. The Guardian'a göre, dünya liderlerinin bir türlü uzlaşmaya varamaması çatışmaların devam etmesine ve daha fazla sivilin can kaybetmesine neden oluyor
The Guardian'ın analizi: Dünya liderlerinin anlaşamaması daha fazla kan dökülmesine sebep oluyor

İsrail güçleri kara operasyonlarını genişletip hava bombardımanlarını yoğunlaştırdıkça Gazze'de gözlerimizin önünde büyük bir insani felaket yaşanıyor. 7 Ekim'de güney İsrail'de çoğu sivil olmak üzere bin 400’den fazla insanı öldüren Hamas savaşçıları, İsrail'in yeraltı tünellerini hedef almasının ardından kuzey Gazze'de karşılık verdiklerini iddia etti. İletişim kesintisi, Birleşmiş Milletler kurumlarının ve yardım kuruluşlarının dış dünyayla temasını kopardı. İsrail'in kuşatması zaten yardımların çoğunun içeri girmesini engelliyordu. Şimdi zaten elektrik sıkıntısı çeken 2,3 milyon Gazzeli, fiilen karanlıkta yaşam mücadelesi veriyor.

Bu gelişmeler uluslararası toplumu korkunç bir ikilemle karşı karşıya bırakıyor ve şimdiye kadar cevaplayamadığı acil soruları gündeme getirdi. 7 Ekim'de yaşananlar hayal edilemeyecek kadar kötüydü. İsrail’in bunun tekrar yaşanmasını engelleme arzusu anlaşılabilir. Peki Hamas savaşçıları, daha fazla Filistinli sivilin ölümüne neden olmadan nasıl yakalanacak veya ortadan kaldırılacak? Bu kişilerin adaletten kaçmasına izin verilmeden, daha büyük acılar ve yıkımlar nasıl önlenebilir?

Dünya Filistinlilere sırtını döndü

İsrail ve ABD'nin tartıştığı, Hamas yönetimindeki sağlık bakanlığı rakamlarına göre şu ana kadar çoğu sivil olmak üzere 7 bin 300'den fazla Filistinli öldürüldü. On binlerce ev yıkıldı veya hasar gördü. Yaklaşık 1,4 milyon kişi yerinden edildi. Ailelerin tamamı sokaklarda veya aşırı kalabalık apartmanlarda, hastanelerde ve okullarda kamp kurmuş durumda. Günlerini korku içinde bekleyerek geçiriyorlar. Geçtiğimiz üç korkunç hafta boyunca Filistinlilerin yardım çığlıkları net bir şekilde duyuldu. Kesin kayıp rakamları ne olursa olsun, hiç kimse neler olduğunu bilmiyormuş gibi davranamaz. Ancak şimdi, bu korkunç günler devam ederken bu insanlar sanki hayalet gibi görünmez hale geliyorlar; yardım almadan, terk edilmiş bir halde molozların arasında sendeleyerek yürüyorlar.

İnsani bir ateşkese acil ihtiyaç var

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı Başkanı Philippe Lazzarini vaziyeti şu sözlerle resmetti: Hizmetler aksıyor. İlaç tükeniyor. Yiyecek ve su tükeniyor. Gazze sokakları kanalizasyonla dolmaya başladı. Gazze büyük bir sağlık tehlikesinin eşiğinde. Refah geçiş noktasındaki yardım kamyonlarının akışı sadece bir tampon etkisiydi; sokaktaki 2 milyon insan için bir fark yaratmayacak kırıntılardan ibaret. Böyle giderse mevcut sistem başarısızlığa mahkûm. İhtiyaç duyulan şey anlamlı, kesintisiz yardım. Üstesinden gelebilmek için insani bir ateşkese ihtiyacımız var.

Bu tür bir ateşkesin, potansiyel olarak daha az etkili bir duraklama çağrısının veya savaşta daha da belirsiz bir ara vermenin aciliyeti gittikçe artıyor. AB liderleri hem “insani duraklamalar ve insani yardım koridoru” talep etti. ABD de benzer bir şeyden yanayken, Rusya, Çin ve birçok Arap ülkesi acil ve kalıcı bir ateşkes istedi. Cuma günü BM Genel Kurulu, bağlayıcı olmayan bir şekilde acil, kalıcı ve sürdürülebilir insani ateşkes yönünde oy kullandı. Ancak, geçen hafta çıkmaza giren BM güvenlik konseyinin bir kez daha gösterdiği gibi, hangi seçeneğin benimsenmesi gerektiği veya hatta bu seçeneklerin gerçekte ne anlama geldiği konusunda bir fikir birliği yok. Hamas ve İsrail güçleri arasındaki çatışmalar devam ederken roketler ve bombardımanlar sivilleri tehdit etmeye devam ediyor; bu arada İsrail şu ana kadar bu önerilerin herhangi birini uygulamaya çok az ilgi gösterdi.

Daha iyi bir yol olmalı

Şu durumda ne görüyoruz? Dünyanın önde gelen güçleri terminoloji üzerinde pazarlık yapıyor ve şu ana kadar yaklaşık 3 bin çocuk ölmesine rağmen politikacılar siyasi puan toplamakla çalışıyor. Bu çetin sınavdan sağ kurtulan genç Filistinliler, ailelerinin ve arkadaşlarının nasıl öldürüldüğünü ve dünyanın bunu durdurmak için ne yaptığını sorarak büyüyecekler. Acı gerçeği kavradıklarında, radikalleşmeye doğru tanıdık iniş yeniden başlayabilir ve bu, daha fazla şiddeti garanti edebilir.

Eski üst düzey BM yetkilisi ve Norveç Mülteci Konseyi Başkanı Jan Egeland öfkeli bir açıklamada, "Dünya liderleri, masum hayatların kanını durduracak ve hatta hafifletecek herhangi bir şey üretmekten aciz” dedi. Egeland, “Bu, insani ilkelere ve uluslararası hukuka saygı duyduğunu iddia eden uluslara ve liderlere layık bir insani tepki değil. Liderler, sivil yaşamın korunmasına yönelik sorumluluklarını yerine getirmeyerek, sivillerin yaşadığı kısır döngünün kırılmasına yardımcı olmuyorlar. Böylece, gelecek nesil Filistinlileri ve İsraillileri daha fazla çatışmaya mahkûm ediyoruz” diye ekledi. 

Politik güçler bu ikilemdeyken savaş nasıl son bulacak ?

Sadece siyasi, askeri hedefler ya da güçlü bir intikam arzusu değil, ortak bir insanlık ve etik ilkeler olmalı. Her iki ülkenin liderlerinin sivil can kaybını pek umursamadığı doğru. Ancak Filistinlilerin kolektif olarak cezalandırılması anlamına gelen şiddetli bombardımanlarla yenilgiye uğratılmayacakları da bir gerçek. Gazze'deki çatışmaların ve bombalamaların geçici de olsa durdurulması, her gün kitlesel sivil ölümlerine açık bir şekilde tercih edilmeli. Durdurma kararı aralarında birkaç İngiliz'in de bulunduğu 200'den fazla rehinenin serbest bırakılmasına yardımcı olabilir. Aynı zamanda hayati yardımın sağlanmasına ve mahsur kalan yabancı uyrukluların ayrılmasına da olanak tanıyabilir.

Özetle, üzerinde anlaşmaya varılan bir insani ateşkes tarafların kendisini savunmasını engellemez ve sonuçta daha fazla sivilin can kaybetmesini önler.