Donald Trump, Dr. Phil McGraw'a verdiği röportajda hem rakipleri hem de seçmenlerin zihinlerindeki politika konularıyla ilgili çeşitli iddialarda bulundu. Röportaj, 13 Temmuz'da Pennsylvania'da düzenlenen açık hava mitinginde Trump'ın hayatına kastedilmesiyle ilgili uzun bir tartışmayla başladı.
Suikast girişimi 'bir dereceye kadar Biden'ın hatası'
Trump suikast girişiminden Demokrat rakiplerini sorumlu tutarak, Biden'ın “her zaman uygun sayıda Gizli Servis çalışanına sahip olmasını çok zorlaştırdığını” iddia etti. Biden yönetimi tarafından Gizli Servis'in başına atanan Kimberly Cheatle, silahlı saldırıdan on gün sonra istifa etti ve kurumunun ulusun liderlerini koruma misyonunda “yetersiz kaldığını” kabul etti. Kurum sözcüsü Anthony Guglielmi başlangıçta Trump'ın ekstra korumanın reddedildiği iddialarına karşı çıksa da daha sonra mitingden önceki iki yıllık dönemde en az yarım düzine güvenlik talebinin reddedildiğini kabul etti.
Bunlar arasında etkinliklerde havaalanı tarzı tarama noktaları için birkaç talep vardı, bunun yerine silahları kontrol etmek için elde tutulan cihazlar kullanılırken, Gizli Servis ayrıca geçen Temmuz ayında Güney Carolina'daki bir miting için keskin nişancı ekiplerine sahip değildi ve bunlar yerel kolluk kuvvetleri tarafından sağlandı. Guglielmi NPR'ye verdiği demeçte “Gizli Servis'e özel birimlerin ya da kaynakların sağlanamadığı bazı durumlarda, kurum korumanın güvenliğini sağlamak için değişiklikler yaptı. Bu, özel işlevler sağlamak için eyalet veya yerel ortakların kullanılmasını veya bir korumanın kamuya açıklığını azaltmak için başka alternatiflerin belirlenmesini içerebilir" dedi.
Sonuç: Trump'ın daha fazla korumaya sahip olması gerekip gerekmediğini ve bundan kimin sorumlu olduğunu belirlemek üzere çeşitli soruşturmalar yürütülüyor. Trump, son derece partizan ve bölücü siyasi ortama herkes kadar katkıda bulunan sert söylemleriyle tanınıyor.
'Biden'a karşı seçimi kazandım'
Trump, silahlı saldırıyı değerlendirirken “2020'de kazandığından” bahsetti. Bu, Biden karşısındaki yenilgisini asla kabul etmeyen ve oylamada hile olduğunu söylemeye devam eden eski başkan için bir refleks tepkisi haline geldi. Ülke çapında bir tür sahtekarlık iddiasıyla açılan 62 davadan 61'ini kaybeden Trump, Pennsylvania'da, zaten nihai sayıma dahil edilmemiş olan bazı geç posta oylarını hariç tutan bir kararla bir tanesini kazandı. Trump, özel danışman Jack Smith tarafından sunulan revize edilmiş iddianamede meşru 2020 sonucunu tersine çevirme çabalarıyla bağlantılı olarak “ABD'yi dolandırmak için komplo kurmak” da dahil olmak üzere dört suçlamayla karşı karşıya.
Sonuç: Trump kendisini ve birçok takipçisini ikna etmiş olabilir ancak 2020 seçim kurallarına göre kaybetti ve aksini gösteren hiçbir kanıt sunmadı.
'Yüz binlerce suçlunun ABD'ye girmesine izin verildi'
Trump, Biden yönetiminin “katiller, uyuşturucu satıcıları ve insan kaçakçıları da dahil olmak üzere en az 20 milyon yasadışı göçmenin yüz binlerce kişi tarafından ülkeye girmesine izin verdiğini” iddia etti. Sınır Devriyesi istatistikleri, Biden yönetimi altında Meksika sınırında yaklaşık 8,5 milyon “karşılaşma” sayıyor ve bu da yetkililerin bir göçmenle kaç kez etkileşime girdiğini gösteriyor. Bu sayı, geri çevrilen ve geri gelen kişilerin birden fazla kez sayılması anlamına gelebilir. Fox News geçen yıl bir bilgi edinme başvurusu ile “kaçışlar”, yani görevlilerden kaçan ancak sınırı geçerken kameralar ya da sensörler tarafından tespit edilen yasadışı göçmenlere ilişkin verileri elde etti. Biden'ın 2020-21 mali yılında göreve gelmesinden sonra bu tür tespitlerde keskin bir artış olduğunu gösterdi. Değerlendirmeleri sırasında kalmalarına izin verilmiş olması muhtemel göçmenlerin bir milyondan biraz fazla bekleyen iltica başvurusu var. Göçmenlik yetkilileri, yasal göçmenlik statüsüne sahip olanlar da dahil olmak üzere, 2021'den 2024'e kadar cezai mahkumiyetleri olan yaklaşık 103.700 vatandaş olmayan kişiyi tutukladı.
Sonuç: Trump'ın iddiaları varsayımdan ibaret.
Harris 'Sosyal Güvenlik ve Medicare'i yok edecek'
Seçim kampanyasında her iki taraf da Sosyal Güvenlik ve Medicare'in gerçek savunucuları olduklarını iddia ediyor; bu sosyal yardım programları başta yaşlılar olmak üzere engellileri ve askeri gazileri hedef alıyor. Trump'ın Kamala Harris'in bu sistemleri yok edeceği iddiası, Harris'in milyonlarca yasadışı göçmene refah hakkı vererek sistemi iflas ettireceği görüşüne dayanıyor. Harris kongre konuşmasında Amerika'nın “Sosyal Güvenlik ve Medicare'i kesmeye çalışan” Trump'a geri dönmemesi gerektiğini iddia etti. Haziran ayında Harris X'te şu paylaşımı yaptı: “Başkan Biden ve ben Sosyal Güvenliği koruyacağız. Donald Trump korumayacak. Aradaki tezat çok açık.” Trump defalarca sosyal yardımları kesmeyeceğini söyledi. Ancak her iki aday döneminde de sistemler muazzam baskılarla karşı karşıya. Tahminlere göre hiçbir değişiklik olmazsa, 2030'lu yılların ortalarına kadar bu sistemleri ayakta tutacak fonlar tükenecek. Sosyal Güvenlik yardımlarının 2035 yılından itibaren yaklaşık beşte bir oranında azaltılması bekleniyor.
Sonuç: Her iki parti de seçmenleri korkutarak kendi saflarına çekmek için rakiplerinin Sosyal Güvenlik ve Medicare'e yönelik tehditleri hakkında abartılı iddialarda bulunuyor.
Beyazların üstünlüğünü savunanların yorumları 'bağlamından koparıldı'
Trump, Biden'ın 2017'de Virginia eyaletinin Charlottesville kentinde düzenlenen bir miting için toplanan beyazların üstünlüğünü savunan protestocular karşısında dehşete düştüğü için 2020'de başkanlığa aday olduğunu söylemesine ve ırkçılık karşıtı protestocularla yaşanan çatışmaların ardından Trump'ın “her iki tarafta da çok iyi insanlar vardı” şeklindeki çokça alıntılanan yorumuna atıfta bulundu. Trump McGraw'a “sahtekar insanların” kendisini bağlamından kopardığını söyledi: “Benim açıklamamı almışlar, ki bu iyiydi. Ancak bir sonraki cümlenin devam etmesine izin verirlerse, mükemmel olur.” Trump “çok iyi insanlar” yorumunu, şiddet olayları sırasında bir arabanın çarpması sonucu hayatını kaybeden ırkçılık karşıtı bir protestocunun ölümünün ardından gazetecilerle yaptığı sohbet sırasında yaptı. Trump daha önce “Neo-Nazileri kınadım. Pek çok farklı grubu kınadım. Ama inanın bana, bu insanların hepsi Neo-Nazi değildi. O insanların hepsi hiçbir şekilde beyazların üstünlüğünü savunan kişiler değildi. O insanlar aynı zamanda [Konfederasyon lideri] Robert E Lee'nin heykelinin kaldırılmasını protesto etmek için oradaydılar" dedi. Trump, bir muhabirin “bunu Neo-Naziler başlattı” demesi üzerine şiddet olaylarında “her iki tarafın da suçu olduğunu” söyledi.
Trump'ın yanıtı şöyleydi: "Affedersiniz, affedersiniz. Kendilerini ortaya koymadılar ve o grupta çok kötü insanlar vardı ama aynı zamanda her iki tarafta da çok iyi insanlar vardı. O grupta insanlar vardı. Affedersiniz, affedersiniz. Ben de sizinle aynı resimleri gördüm. O grupta, kendileri için çok ama çok önemli olan bir heykelin yıkılmasını ve bir parka Robert E. Lee'den başka bir isim verilmesini protesto etmek için orada bulunan insanlar vardı.”
Sonuç: Trump kendi adına konuşuyor.
