Pew Research tarafından ABD nüfus sayımı verileri üzerinde yapılan yeni bir analize göre, 40 yaşındaki Amerikalıların dörtte biri hiç evlenmedi. Bu eğilim, yüzde 46'sı evlenmeden 40 yaşına ulaşan Afrikalı Amerikalılar ve üçte biri o yaşa kadar evlenmemiş olan üniversite mezunu olmayanlar arasında daha belirgin. Bu oranların çoğunluğu erkeklerden oluşuyor. 40 yaşındaki erkeklerin yüzde 28'i hiç evlenmemişken, aynı yaştaki kadınların yüzde 22'si evlenmedi.
Rakamlar bazı açılardan şaşırtıcı değil. 20. yüzyılın ortalarında zirve yaptığından bu yana evlilikten uzaklaşma eğilimi yıllardır devam ediyor. 1980 yılında 40 yaşındakilerin sadece yüzde 6'sı hiç evlenmemiş olarak gözüküyordu. Bu oran, Pew'in verilerini topladığı 2021 yılına kadar her on yılda bir beş puan artış gösterdi.
Oranlar bağlanma sorununu da ortaya koyuyor
Bu durum sadece evlilik kurumundan uzaklaşmayı değil, çift bağlılığı fikrinin reddini de yansıtıyor. Evli olmayan 40 ila 44 yaş arasındaki kişilerin sadece beşte biri romantik bir partnerle birlikte yaşıyor. Birlikte yaşamak ise bir yaşam düzeni olarak evliliğin yerini almıyor.
Amerika'da birlikteliğin önem kaybetmesinin pek çok nedeni var. Bunlardan bazıları toplumsal. Bekar olmak toplumda daha az sorumluluk getirdiği düşünmesini barındırır. Bazıları ihtiyaca yönelik. Çocuk sahibi olmak isteyenlerin düşüncesi bile birçok nedenden kaynaklı tersine döndü bu nedenle de evlilik ya da bir partnere duyulan ihtiyaç da değişti. Basıları ise teknolojik. Gelişen teknolojiyle birlikte çiftler arasında iletişimsizlik artış gösteriyor.
En göze çarpan nedenler ekonomik
Ancak TIME'a göre en göze çarpan nedenler ekonomik olanlar. Mesele sadece kadınların ekonomik güç kazandıkça, geçimlerini sağlamak için erkeklere daha az ihtiyaç duymaları değil. Küreselleşme ve dijital teknoloji de dahil olmak üzere son 30 yılın ekonomik güçlerinin birçoğu genç erkeklerin kazanç olanaklarını yok etti. Pew'de kıdemli araştırmacı olan Richard Fry, "Bir ekonomist olarak, özellikle daha az eğitimli genç erkekler için bazı eğilimlerin onların aleyhine işlediğini düşünüyorum. Ekonomik olarak eskisi kadar cazip partnerler değiller. Ülkenin işgücü piyasası onların aleyhine işliyor" dedi.
Erkeklerin geliri kadınlara oranla düşüşte
Bu durumun netleşmesinin bir yolu, 1990'lardan bu yana erkekler ve kadınlar arasındaki evlilik ve maaş oranları arasındaki fark. Bekar erkeklerin enflasyona göre ayarlanmış ortalama geliri son 30 yılda düştü. Bekar kadınlarınki ise değişmedi. Erkekler ekonomik sorunlar boğuşurken, bekar kalma olasılıkları da kadınlardan daha fazla oldu. Fry, "1990'da bekar kadın sayısı bekar erkek sayısından daha fazlaydı. 2019'da bu durum tersine döndü" ifadelerini kullandı.
Finansal baskı evliliği listenin son sırasına atıyor
Anketler kadınların hala geçimlerini sağlayacak bir eş aradıklarını gösteriyor, ancak erkeklerin de refah içinde değillerse kendilerini evliliğe hazır hissetmedikleri ortaya çıkıyor. Dallas'ta bir evlilik ve aile terapisti olan Bridgette Reed "Erkeklerin çoğu, evlenmek için belli bir finansal istikrar seviyesine ihtiyaç duyduklarını düşünüyor. Finansal baskının ağırlığını hissettiklerinde, evlenmek listelerinde en son sırada yer alıyor" dedi.
Eğitim ve evlilik ilişkili hale geliyor
Eğitim de evlilikle giderek daha yüksek oranda ilişkili hale geliyor. Lisans derecesine sahip kişilerin sadece yüzde 18'i 40 yaşında hala bekar oluyor. 1990 yılında, üniversite mezunu kadınların evlenme olasılığı, üniversite mezunu olmayanlara göre daha düşüktü. 2021 yılına gelindiğinde bu durum tersine döndü.
Virginia Üniversitesi Ulusal Evlilik Projesi Direktörü Brad Wilcox, "Daha önce hiç bu kadar çok genç yetişkinin evlenmediği bir aile ortamında bulunmamıştık. Bunun önemli olmasının nedeni, erkeklerin ve kadınların bekar olmaktansa evli olduklarında finansal, sosyal ve duygusal olarak gelişme ihtimallerinin çok daha yüksek olmasıdır" ifadelerini kullandı.